Dolar bir günde 6 lirayı geçerek tarihi rekor kırıldı. Daha doğrusu paramız pul oldu. Köşe yazımda ekonomiyi teğet geçemezdim elbette.
Cumhurbaşkanımız “yastık altındaki dolarları bozdurun” dedi, Merkez Bankası piyasaya dolar sürdü, netice değişmedi. ABD’nin son yaptırım kararından sonra Cuma günü dolar- TL kuru günlük yüzde 22 yükselişle 6.87’e çıktı.
AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden Profesör Yalçın Karatepe;
“TL'nin son 10 gün içerisinde yüzde 20 düzeyinde değer kaybetti. Türkiye ekonomisi batıyor” yorumunu yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu;
“Türk Lirası, dolar karşısında mum gibi eriyorsa bu yönetimde basiretsizliğin sonucudur. Öyle bir noktaya getirdiler ki, borç borçla kapanmıyor. Borcun faizini ödemek için de borçlanmak zorunda kalıyorlar”
Almanya Konstanz Üniversitesi'nden ekonomist Erdal Yalçın;
“TL dolar ve euro karşısında tarihin en düşük seviyelerini gördü. Türkiye'deki finansal sistemin çökmesi Avrupa için de ağır bedellere neden olur. Türkiye'nin bir finansal çöküşe doğru ilerlediğini söylemek abartı olmaz. Çünkü bu bir trajedi”
Financial Times' de ekonominin durumu analiz edildi;
“ Yükselen enflasyonu kontrol altına alma konusundaki siyasi irade eksikliği kaygıları artırıyor. Türkiye'deki krizin keskin ucunda. Merkez Bankası değer kaybını durdurmayı başaramadı”
Yatırım bankasından Goldman Sachs,Türk Lirası'nın 7,1 seviyesine ulaşması halinde banka sermayelerinin eriyebileceği uyarısında bulundu.
Ekonomist Tatiana Orlova da Erdoğan’ın Putin gibi ekonomi yönetiminin başına uzmanları getirmesi gerektiğini bildirdi.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye eski müdürlerinden Bartu Soral’ın yorumu şöyle;
“Türkiye 13 yıldır sürekli bir büyüme hikayesi anlatıyor. Ancak büyüme dışarıdan giren döviz sayesinde bütün kesimlerde borçlanma ve ithalata dayalı olup, yeni yatırımlara gitmeyince, işsizlik sorunu ve gelir dağılımı sürekli büyüyen bir sorun oldu. Üretime yatırım yapmayan ama ithalat yapan,yol,köprü, inşaat yapılması sonucu göz boyama ile yürütülen ekonomi politikası artık sürdürülemez. Her kesim gırtlağına kadar borçlu. Ortadoğu batağı derken bir de nur topu gibi ekonomik krizimiz yolda.”
Sözün özü; Cebimde dolarım yok diyemezsiniz. Yılbaşından bu yana 100 liramız 50 lira oldu. Çözüm Mustafa Kemal Atatürk’ün izlediği politika olan “Tam bağımsız demokratik Türkiye”
Sonuçta en ağır fatura ise yine halka kesildi.
Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.