Alsancak’ta Kıbrıs Şehitleri caddesindeki Yakın Kitabevi, 2002’den beri yazar, şair arkadaşlarım gibi benim de sıklıkla uğradığım dostluk buluşmasının adıdır, adresidir. Levent Salıcı, Nusret-Esat Özbay kardeşler, çalışan diğer arkadaşların güler yüzü, dost sözleri de eksilmedi bugüne değin.
Yakın Kitabevi Yayınları’nın yaşama geçtiği tarih ise 2006. Klasik müzik tutkunları için Üner Birkan’ın “Dinleyicinin Kitabı” ile başlar yayıncılık yaşamları. “Türkiye’de Yoksulluk Çalışmaları”, “Atatürk ve Aydınlanma”, “Siyasal İslam ve Liberalizm”, Yaşar Ürük’ün hazırladığı “Adım Adım İzmir ve Çevresi” yayınevinin kitapları arasında.
Kitabevi’ne uğradığım bir günde Yakın Kitabevi Yayınları’ndan çıkan Handan Gökçek’in 200 sayfalık “Ve Yokmuş” romanıyla buluştum; Gökçek imzasının sıcak dostluğuyla.
“Düş Hırsızı” öykü kitabını TRT’de çalışırken Kitap Köşesi’ne konuk etmiştim, Gökçek’in güzel heyecanıyla. Daha önce Ah Manamu’yu, Elenika’yı da ilgiyle, beğeniyle okumuştum.
Şimdi de “Ve Yokmuş”. Aaa dedim kendime, bir varmışı anımsadım. Masalın giriş sözleri geldi usuma “bir varmış, bir yokmuş”la başlayan… Gülümsedim.

VE YOKMUŞ


Yaşamındaki yoklukların yerine, imgeleminde oluşturduğu “içimizdeki ötekileri” de buluyoruz öykülerde… Baş kişi Bilgin, yoldaşı, iç sesi “çoğu zaman ruhunu iyileştirmesini beklediği, onu kendinden bir parça gibi gördüğü” kedi Anton’un ilişkisi üzerinden içimizdeki ötekilere yönlendiriyor bizi.
Bilgin’in çocukluğunda yaşadığı 12 Eylül karabasanını doğrudan olmasa da bir alt doku olarak duyumsatıyor yazar. Babası 12 Eylül kıygını (mağduru). Bu kıygınlığın karşılığını küçük yaşta yapayalnız kalmakla, bedenindeki kırılmayı, dökülmeyi yaşamınca ödemek zorunda olan küçük Bilgin'in hüzünlü öyküsü giriyor araya.
Bir kadın yazarın bir erkek karakteri anlatmasının zorluğunu da aşarak duygudaşlık yapıyor yarattığı karakterler üzerinden.
Katmanlı bir roman; kendi içinde parçalı, ama her parça kendi içinde bütün. Baş kişi Bilgin, kedi Anton öncelikli… Ancak roman örgüsü içinde Gülsüm, Fergun Dede, Birçem de öyküleriyle yer alıyorlar romanda. Gökçek, bu romanıyla okuru şaşırtıyor, zorluyor, ama sonunda başarılı kurguyla konuya alıştırıyor.
Bitime değin birçok karakterin var mı yok mu olduğunu düşünürken, yazar kendisi veriyor yanıtını: “Anton, koltuğun üzerinden başını kaldırdı. Bilgin kapıyı üç kez kilitledi, döndü. Parmakları daktilonun harfleri üzerinde gezdi. “VE YOKMUŞ.”
Farklı konusu, kurgusu, anlatımıyla okunmalı derim Ve Yokmuş.

ÇOGED ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI GÜNLERİ


Ege Çağdaş Eğitim Vakfı (EÇEV), 10-11 Şubat 2018 tarihlerinde 4. kez İzmir Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Günlerini eğitimcilerin, edebiyatseverlerin katılımıyla gerçekleştiriyor.
EÇEV’in eğitim çalışmalarının en yenisi İzmir Çocuk ve Gençlik Edebiyatı (ÇOGED) Günlerinin amacı gençlerde okuma sevgisi, edebiyat hevesi uyandırmak.
İlk gün Göztepe’de Özel İzmir Sev İlköğretim Okulunda başlayacak olan etkinlik, ikinci gün Konak Belediyesi Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde sürecek. Açılışı konuşmasını Bekir Yurdakul’un yapacağı etkinliklerin bu yılki izleği “Anlamak/Anlatmak” olan ÇOGED’e gençlik ve çocuk yazını alanında Nazmi Ağıl, Yalvaç Ural, Hacer Kılcıoğlu, Dilber Koç gibi yazar, uzman söyleşi, atölye çalışmaları ile konuk oluyor.
Gençler Öykü Yazma Yarışması ödülleri de bu etkinlik sonunda verilecek. Çocuklu ailelerin katılabilecekleri etkinlikler arasında Olten Sanat tarafından gerçekleştirilecek bir de Eğitim Konseri yer alıyor. İzlenmeye değer.