Geçtiğimiz hafta sonu üç ayrı şehirde, üç partinin mitingleri vardı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Gaziantep'deydi. İktidarın engelleme girişimleri günler önceden başladı.Valilik mitingin yapılacağı Demokrasi Meydanı’nı yasakladı. Şehrin değişik yerlerine asılacak afişlere izin verilmedi. Miting,Tur Otobüsleri Park Alanı'nda yapılabildi. DEVA Partisi’nin ilk mitingiydi. Tüm engellemelere karşın başarılı bir miting oldu. On binlerce kişiye hitap eden Babacan, iktidara sert eleştirilerde bulundu. Ancak yandaş yalaka medya ve troller yine boş durmadı. Miting başlamadan saatler evvel çektikleri drone görüntülerini ‘Miting alanı bomboştu’ başlığıyla servis ettiler.
 

İkinci Miting, AK Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Gençlik buluşması' adı altında Adana'da düzenlediği toplantıydı. Aslında toplantıyı AKP Gençlik Kolları, 'Bir Gençlik Şöleni' adıyla tanıtmıştı. Ülkenin birçok şehrinden öğrencilere otobüsler  tahsis edilmiş, kumanyaları hazırlanmış, Yeni Adana Stadı’nda toplanmaları  sağlanmıştı. Her şeye karşın ancak 30-40 bin  kişi toplanabilmiş, festivale gittiğini sanan gençler, partili Cumhurbaşkanı'nın mitingiyle karşılaşmışlardı.


 Erdoğan'ın mitingiyle aynı saatte başlayan bir diğer miting İstanbul'daydı. CHP'nin daha önce Bursa'da yapacağını duyurduğu toplantı, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen haksız ceza dolayısıyla İstanbul'a alınmıştı. 'Milletin Sesi' adıyla düzenlenen toplantıda heyecan vardı, coşku vardı, iktidara yürüyüşün kararlılığı ve ayak sesleri vardı. Yaklaşık 600 bin kişinin katıldığı mitingte iş, aş, adalet, hukuk isteyen halkın talepleri mikrofonlara yansıdı.

Hal böyle olunca yandaş-yalaka medyanın canı doğal olarak çok sıkıldı. Bakın pazar gününün gazete manşetlerine. Bir çoğunda İstanbul Mitingi’nin haberi hiç yok. Varsa yoksa partili  Cumhurbaşkanı'nın Adana Mitingi. Bir kısmı da İYİ Parti lideri Meral Akşener'in bir tv programında Abdülhamit ile ilgili söylediği sözlere Erdoğan'ın cevabını manşet yapmış. Sanki ülkenin en önemli konusu buymuş gibi Erdoğan'ın (Sultan Abdülhamit'e hakaret haddini aşmaktır. Ve bu haddini aşanlara bu millet 2023 seçimlerinde haddini bidirecektir.) şeklindeki sözleri manşete taşınmış. Gidin sorun işsiz gence, evine et götüremeyen babaya, pazar sonrası atık toplayan ev kadınına, askıda ekmek kuyruğuna giren garibana sorun ‘Abdülhamit 'e hakaret edenlere seçimlerde haddini bildirecek misiniz?’ diye. Ne cevap vereceğini tahmin edebiliyor musunuz? Ben tahmin ediyorum ancak burada yazmam mümkün değil.

Yalaka bir köşe yazarı CHP mitingindeki kalabalığı kabul ediyor ancak 'Muharrem İnce'nin mitingi de kalabalıktı ama kazanamadı' diyor. Yani ne yapsanız beğendiremiyorsunuz. Dönek bir yazar ise müthiş (!) bir saptama yapmış. Mitingin en göze çarpan tarafı, 'Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş, mitingte tokalaşmadıkları gibi birbirlerine de bakmadılar' diyor. Arkadaş sen CHP mitingini ne izliyorsun? Aynı saatte Adana'da AKP mitingi var, onu izlesene. Bir de senin yazının yayınlandığı gün, İmamoğlu ve Yavaş'ın Florya'da samimi bir şekilde tokalaştıkları ve miting alanına birlikte geldikleri fotoğraflar paylaşıldı. Rezil oldun .Ne olacak şimdi?

Basın yazar da sefil troller durur mu? Mitingte Gezi Direnişi tutuklusunun eşinin konuşması sık sık 'Her yer Taksim, her yer direniş' sloganları ile kesilmesini utanmadan, sıkılmadan 'Her yer Kandil, her yer direniş ' diye bağırdılar şekinde kullandı. Gelin bunların zekasından şüpheye düşmeyin. Bütün bu saçmalıklar, hezeyanlar CHP mitinginin çok başarılı olduğunun göstergesi. Özellikle Kemal Kııçdaroğlu'nun son sözleri seçim öncesinde ve sonrasında gündemden hiç düşürülmemesi gereken sözler. Şöyle diyordu Kılıçdaroğlu, ''Akılcı bir ekonomi yönetimine katılıyorsanız, Silivri korkusu olmadan konuşmak istiyorsanız, barış akademisyenleri görevlerine dönsün diyorsanız, harp okulu öğrencileri serbest kalsın diyorsanız, eğitim ve sağlık için  daha çok bütçe ayrılsın istiyorsanız, çocuklarınızı bu ülkede tutmak istiyorsanız, 128 milyar doların nereye gittiğini bilmek istiyorsanız, israf haramdır, yandaş kayırmak haramdır diyorsanız, asgari ücretli açlık sınırına mahkum  olmasın diyorsanız, 3600 ek gösterge ve EYT sorunu çözülsün diyorsanız, komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir felsefesine inanıyorsanız, bu ülkede barış istiyorsanız, aş istiyorsanız, kamu yönetiminde liyakat olsun diyorsanız, herkesin inancına, yaşam tarzına saygı duyulmasını istiyorsanız, tank palet fabrikası Katar'ın elinden alınsın diyorsanız, bize katılın.''