Türkiye bir değişim süreci içersine girmiştir. Ekonomiden sosyal hayata, çevreve iklim değişikliğinden teknolojiye,dış politikadan uzay araştırmalarına kadar "DİPTEN" gelen bu değişim istemlerinin en önemlisi bunları belirleyip uygulayacak olan siyasette ki değişim istemidir.

Değişim, dönüşüm, devrim süreçleri her zaman sancılı olmuştur.Toplum katmanlarını oluşturan halkın bu süreçte beklentilerini karşılamak kolay değildir. Çeşitli görüşleri içeren bu yaklaşımları karşılayacak politikaları oluşturmak ise kurumunun görevidir.

Seçimlere bir yıl kala bu alandaki gelişmeler pek umut verici görünmüyor.
Siyaset dili ve birtakım uygulamalarla kutuplaştırılan toplum, siyaset dışı bazı enstrümanlar kullanılarak daha da gerginleştiriliyor. SADAT konusu, Meral Akşener'in bu kuruluş tarafından Tokat ve Konya'da kurulan kamplarda silahlı eğitim verildiğine dair iddiaları akla 12 Mart sonrası gelişmeleri getiriyor.

Demirel'in istifasına yol açan muhtıra sonrası yapılacak seçimlerde onu tekrar seçtirmemek için birtakım operasyonlara girişildi. "Yankee go home" sloganı ile ABD'li askerleri Boğaz'ın sularına döken Sosyal demokrat gençliğe karşı ülkücü derneklere bağlı gençler MHP milletvekili Dündar Taşer denetiminde oluşturulan kamplarda silahlı eğitim görmeye başladı.

Diğer yandan muhtıra sonrası İsviçre'ye kaçan Milli Nizam Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, tabii senatörler (Milli Birlikçi) Sıtkı Ulay ve Ekrem Acuner tarafından Türkiye'ye getirilip MSP kurduruldu. Bu arada Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edildi, Mahir Çayan; Kızıldere'de, Sinan Cemgil; Nurhak dağlarında öldürüldüler. Tüm bunlara rağmen Demirel'in önünü kesemediler.

CHP-MSP'nin 9 aylık iktidar sürecinden sonra 1. ve 2. MC hükümetlerini kurdu.12 Eylül'e giden süreç içersinde iç çatışmalarda binlerce genç sağ-sol adına birbirlerini öldürdüler. Sonuçta yasaklar ve dıştan maniplasyonlar bir işe yaramamış 12 Eylül darbesine giden yolun taşları döşenmiştir. Türkiye bu süreçte bir şey kazanmamış, "Bizim çocuklar yaptı" diyen ABD kendi politikarı çerçevesinde başarılı olmuş Yunanistan'ın NATO'ya dönmesini sağlamıştır.

Tüm bunlardan ders çıkartmak gerekir. İktidara gelmek istemek farklı, iktidarda kalmak için her türlü aracı ve kişileri kullanmak farklı olaydır. Demokrasilerde "SANDIK" en önemli faktördür. Onun ve seçimin güvenliğini sağlamak iktidarların görevidir. Bu rejimde değişim istemlerinin temelinde bireylerin oyları vardır. Unutmayın değişimin değişmeyen tek unsuru değişimdir.