"Hasret", "Öyle Sarhoş Olsam ki", "Koy Koy Koy" ve 46 yıl önce plağa okuduğu "Kadınım"; unutulmaz şarkılarıydı.
Hepsi de müzik listelerinde zirveyi görmüştü. 
Hele "Kadınım"...
"Ölümsüz" denir ya, Bir başka  yorumlardı;
"Eşyalar toplanmış seninle birlikte 
Anılar saçılmış odaya her yere. 
Sevdiğim o koku yok artık bu evde 
Sen
Kadınım..."
Bütünleşmişti Tanju Okan'la.
O "Kadınım", çok sevdiği  teknesinin de adını taşırdı...

****
Gür ve tok sesi, tarzı Frank Sinatra'ya çok benzerdi.
İçinde sevgi, kırgınlık, hüzün, melankoli, sigara ve içki geçen şarkıları okurdu.
Sahnede de repertuarını oluştururdu.
O şarkılarının sözleri marş gibiydi.
Hayranlarının dillerinden düşmezdi. 
Sahneye çıktığında  bambaşka biri olur, şarkılarını seslendirirken adeta kendinden geçerdi; yaşardı!..

****
"Kadınım" şarkısı, taparcasına sevdiği, "kalbinin sahibi" ikinci eşi Zerrin Hanım içindi.
Ancak 14 ay süren evlilik, eşinin ailesinin bir türlü bu evliliği onaylamamasıyla kabusa dönüşmüştü. 
Magazin basınında da hergün evliliği üzerine olumsuz haberler çıkıyordu. Tefrika gibi...
Sonunda ayrıldılar...

****
İşte o ayrılık, Tanju Okan'ı derinden yaraladı.
Münzevi bir yaşamı benimsedi.
Çok sevdiği İzmir'in Urlası'na yerleşti.
En büyük dostları; deniz, martılar, Urla İskelesi'nin balıkçıları oldu.
Tabii bir türlü bırakmadığı içki ve sigarası da!
Ziyarete gelen hayranlarıyla sohbet etmek de ona iyi geliyordu.

****
Bundan 24 yıl önce  bir 23 Mayıs günü  aramızdan ayrıldı. 
Tanju Okan, Urla ile bütünleşti. 
Urla Belediyesi onu unutmadı. 
İskele'de bir heykelinin de olduğu parka ismini verdi.

****
Kendisini anlatması istendiğinde dört sözcüğü söylerdi hep;
"Müzik, içki, sigara ve aşk!"
Ne mutlu ki; bizlerde de duygular biriktirdi Tanju Okan..
O müthiş şarkılarıyla, yorumlarıyla...
Özlemle...
Saygıyla...