Son zamanlarda çok görüyoruz etrafta. Mesela bir çiğ köfteci. Bir bakıyorsun kendi işi dışında döner takmış. Tost yapıyor. Kulaklık bile satıyor. Daha çok kazanmak için dükkanını çarşamba pazarına çevirmiş. Tabii o tür yerlerde alışveriş yaptınız mı bilmiyorum ama kalite epey düşüyor.

Yediğiniz her ürün, ağzınızda aynı tadı bırakıyor ilginç şekilde. Bir de tek işin erbapları var. Sadece o kulvarda ustalaşırlar. Kahveciyse kahveci. Nalbursa nalbur. Terziyse terzi. Tutturursa, bir de çağı yakalarsa fenomen bile olabilir. Çağın gerisinde kalırsa da unutulmaya yüz tutmuş meslekler programı bir gün kapısını çalabilir. Euoroleague'de de öyle değerli, sadece tek işi yapması için kariyerine devam eden ve kendini modernize eden saf şutörler var ki bir ilk 5 oluşturmak çok tatlı olur sanki. Bu 5'i, 10 sene önce kursak, 1990'ların klişesi "3'lükle yaşayan 3'lükle ölür"ün kurbanı olurdu. Ve her maç farklı mağlubiyetler alırdı. Ama şu an neredeyse takımların 2'likler kadar 3'lük kullandıkları bir dönemi yaşıyoruz. Yeni düzende keskin üçlükçülerin değeri taşınmaz mülk gibi her gün artıyor. Almadıkça zarara giriyorsun. Biz de oyuncularımızı seçerken ev ve araç satın alma sitelerindeki filtreleme uygulaması gibi seçenekler belirleyerek seçelim. Giriş kat olmasın. Otopark yer alsın, doğalgazlı olsun gibi, şutörümüzün savunması yetersiz olsun, içe kat etme özelliği bulunmasın filtrelerine tık atalım. Sadece şut atması için, oyunu hareketlendirmesi için 8-10 dakika oyuna girip takımını ateşlesin diyelim. Nasıl Eurolegue sayı kralına Alphonso Ford ödülü veriliyorsa, biz de bu 5'imize Real Madrid'in geçmişte ve gelecekte en ölümsüz şutörü olan Jaycee Caroll adını verelim. İşte karşınızda Jaycee Caroll Euroleague en iyi saf şutör 5'i:

***

Jimmy Baron: Kariyeri bir dönem Eskişehir Basket'ten geçen ABD'li oyuncu, elit üçlük kulübüne ait olduğunu iki yıldır ispat etti. Kızılyıldız'dan sonra Zenit'te tam bir şut makinesine dönüştü. Yarı saha hücumu uzmanı Koç Xavi Pascual ona perde çıkışlarında öyle setler çiziyor ki, sanki Navarro topu kaldırıp çembere atıyor. Aynı zamanda guard özelliği de olan Baron en iyi saf şutör 5'inin oyun kurucusu olmayı hakediyor.

***

Kyle Kuric: Belki geçirdiği rahatsızlık olmasa NBA'de de hazır 3'lük çılgınlığı varken, Amerika'nın ikinci bir Joe Harris'i olacak bir keskin şutörlüğe sahipti Kuric. Gran Canaria'da Reneses'in zaman makinesine binip 6-7 yıl sonrasının basketbolunu oynadığı takımın Curry'siydi. Sonra 1 yıl ara verdi. Ölümü yendi. Rakipleri yenmek onun için neydi ki. Yine Kanarya Adaları'na geri döndü şut bombardımanına devam etti ve 2018'de Barcelona'da kendine yer buldu. Asıl parladığı dönem ise şutör fabrikası Litvanya'nın en değerli elması Jasikevicius elinde oldu. Tamamen fizik ve savunma odaklı Barca kadrosunun tek saf şutörü olarak her oyuna girdiğinde fark yarattı, yaratmaya devam ediyor.

***

Arturas Milaknis: Ne zaman yıllardır Zalgiris hücumu tıkansa, acil durum frenini çek. Milaknis oyuna gir ve şutlarınla bizi rahatlat. Evet son yıllarda performansına bir tık düşüş var ancak Zalgiris Kaunas'ın değerlerine sahip çıkan yapısına imrenmemek elde değil. Deneyimli oyuncu, artık ben şut atmaktan sıkıldım diyene kadar sarı yeşilli formayla kalmaya devam edecektir ve Euroleague'in yıllarca unutulmayacak ikonik bir şutörü olarak anılacaktır. Hatta savunması kötü olsun, içe kat etmesi olmasın filtrelemesinde ilk çıkan ilan Milaknis oluyor.

***

Alec Peters: Hani bazı basketbolcular vardır. Şut stili o kadar göze hoş gelir ki, o topun çemberden içeri girip girmediği önemli değildir. Topu elden çıkardığı zaman izleyene verdiği o hoş seda yeter. Reggie Miller, Harun Erdenay, Dirk Nowitzki, Ray Allen ilk aklıma gelenlerden. Peters de izleyene o hazzı verenlerden. Anadolu Efes'in bu unutulmaz kadrosunda Moerman'ın yerine Peters olabilirdi ancak İstanbul'da şansı yaver gitmedi. Baskonia ile kanı inanılmaz uyuştu ve yeni sezonda daha yıldız apoletli bir takımdan kontrat alması olası. Çünkü artık takımlar, 8-10 dakikalık kısa sürede oyuna girip 3'lük tehdidi olan oyuncuların üstüne kurulu setler hazırlama modasında.

***

Marko Simonovic: Onu izlerken gözler ciddi şekilde Peja Stojakovic'i görüyor. Heyecan verici bir şut mekaniğine sahip. Zalgiris'teki Arturas Milaknis gibi Kızılyıldız'ın sahiplendiği bir değer. Hazırlanan ilk 5'in en kariyerli ismi. Sırbistan Milli Takımı'yla unutulmaz başarılara imza attı. Kendisine verilen kısa sürede iş bitiren oyuncu profilinin en önemli isimlerinden. Eli ısındığında üst üste üçlükleri leblebi gibi sokangillerden. Tipiyle de hafiften Sinan Güler'i hatırlatır. Onun kadar iyi savunma yapamasa da bu 5'in en kalın ismi ve pota altını elinden geldiğince kapatır. Bu fantezi 5'e bir Türk de ekleyelim yedekten. Fenerbahçe Beko'nun kaptanı Melih Mahmutoğlu. Djordjevic özellikle bu sene onu çok kullandı ama bir türlü o All Star oyuncusu eşiğini aşamadı. Bir de FIBA Şampiyonlar Ligi'nde olsa da Sasu Salin bu kadroda yer almalı. Daha önce saydığım 6 basketbolcu sadece belli sürelerde oyuna girip takımlarının bir rengi oluyorlar. Ancak Tenerife'nin tüm oyun kurgusu neredeyse Sasu Salin'e bağlı. Koç Vidorreta ona açık çek vermiş ve Huertas'ın ikili oyunlarında mutlaka kendine şut atacak bir mesafe buluyor. Euroleague'de bir şans bulmayı da hakediyor. Euroleague neden tekrar bir All Star düzenlemiyor ki? Biz ne ceza işledikte 20 yıldan uzun süredir bu organizasyondan uzağız. Şu saydığım ve daha başka bir çok elit şutörün 3'lük yarışması, NBA'daki muadilini kıskandırmaz mı dersiniz?