1995.
Güner Ümit fırtına gibi esiyordu televizyon ekranlarında.
Turnike'yi izlemeyen yoktu.
Biri aradı telefonla.
Güner Ümit telefon konuğuna sordu;
Yoksa siz Kızılbaş mısınız?”
Yani mum söndü falan?”
Hayatı kaydı…
Milyarlara da mesleğe de veda etti. Ekran O’nu yedi.

2006.
M.Ali Erbil uçtu ekranlarda.
Her programı tavan yaptı.
Raiting demek para demek
Paranın dibine vurdu.
Konuklardan birinin pantolonunu indirdi…
7 yıl ara verdi.
Sadece sahnelerden geçindi.
En azından sağlam bir süre;
Ekran O’nu da yedi.

2011.
Saba Tümer…
İzmir’den gitti, yükseldi.
Konukları sırayla alıyor, programları izlenir sıralarda çıkıyordu.
Dönemin yıldızı Tan ile program yapıyordu.
Konuğuna sordu;
Her gelene veriyor musun?”
Sessizlik oldu.
Saba anladı, düzeltmeye çalıştı;
Yani her isteyene veriyor musun?”
Saba kızağa çekildi.

2011.
Fatih Portakal sabah mesajlarını okuyordu.
Daldı.
Gördüğünü okumaya başladı.
Adam mesajını yolladı.
İsim yerine
Fenasi K...” yazdı.
Portakal okudu.
Televizyon faciası portföyüne geçti.
seckin1

2016.
Beyazıt Öztürk.
20 yıldır aynı programı yapıyordu.
Ayşe öğretmen aradı.
Çocuklar ölmesin” dedi.
Televizyon çöplüğüne aday oldu.

Dikkat et.
Türk televizyon tarihindeki tüm faciaların kilidi güney bölgelerle ilgili…
Dışa vurum.
Şaka,
Küfür, ama mutlaka seks…
Son vaka vahim…
Son faciadaki cümle;
Çocuklar ölmesin…”
Karar;
İdam”
Tehlikeli oyuncak…

ALTINORDU'YA AYAKTA ALKIŞ
Altınordu övgüyü hak ediyor.
Torbalı’daki tesislerinin açılışındaydım.
Adını duya duya büyüdüğümüz bir efsanenin adı verildi sahalardan birine.
Serpil Hamdi Tüzün…
Yıllar önce, asıl madenin futbol takımlarının alt yapısında olduğunu anlatan, ispatlayan adam.
Milyarlarca liralık tekliflere sırt çevirip Beşiktaş’ın alt yapısından altın çıkaran adam.
Adının verildiği sahanın açılışına çıktı geldi.
Tesisi mi anlatayım,
Çocukların efendiliğini mi?
Yoksa futbol tarihine imza atmış Serpil Hamdi Tüzün ile sarılıp yan yana gelmeyi mi?
Teşekkürler Mehmet Özkan…
Sen İzmir futbol tarihinin isimsiz kahramanı, örneksin, adam gibi adamısın...
Teşekkürler Altınordu...
Ayakta alkışlar sana gelsin...

AAA MOR İNEK…
Kavgalı dövüşlü CHP İzmir kongresinden sonra Alaattin Yüksel İl başkanı oldu.
Peşinden kurultay ekipleri oluşturuldu.
Seçimle gelenler toplandı il binasında fotoğraf çektirildi.
Hepsi Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini açıklayacaktı.
Başkan Yüksel dedi ki;
Yüksel Çakmur dışında hepimiz Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz…”
Arenaya, kurtlar sofrasına şikayet bu…
Aykırı olan hedef olur” misali.
Ne gerek var ki?
Partiye bunca emeği geçmiş bir adamı dışlar gibi açıklama yapmak ne demektir?
Ben anlamadım.
Mor inek” diye bir hikaye vardır.
Çakmur’u “Mor inek” yaptın başkan…
Gereksiz bir ayrıştırma.

KRALSIN HOCAM
Son dönem dini kullanan sözde imamlardan gına gelmişti.
Utanmadan sıkılmadan televizyona çıkıyordu bazı şeytan suratlılar.
Hacı sakalı suratında, Allah kelamı dilinde.
Yaptığı şey Kur’an satmak…
Büyüye karşı dua satmak…
Allah kitabını parayla satmak günahın en büyüğü…
Yuh be ya.
Allah’tan bulsun…

Bir tarafta da İstanbul Üsküdar Mahmut Hüdai Cami’nin imamı var.
Mustafa Efe…
Caminin kapısını bu kış günü kedilere açtı.
Soğukta kenarda donma tehlikesi geçiren hayvanlara sahip çıktı.
Yunus Emre’nin dediği gibi;
Yaratılanı severim yaradandan ötürü…”
Kralsın Hocam…
İçimiz açıldı…