Sait Faik’in "Son Kuşlar-Haritada Bir Nokta” öyküsünde şöyle bir son vardır;
“Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da bir hırstan başka ne idi. Burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım!”
61 yıl önce yazmış bu satırları Burgazadalı yazar.
Sözcü Gazetesi Yazı müdürlerinden
Değerli Meslektaşım Metin Köklüçınar’ın "Göz izi bırakmanız dileğiyle" yazıp imzalayıp gönderdiği "Fısılda, konuş, bağır ya da yaz ama asla…SUSMA!"sına ‘’göz izi atarken’’ Sait Faik yazısı geliverdi usuma. Yazarlık duruşunu, onurunu ve yazmanın bir tür şehvet olduğunu -en iyi anlattığı- yazısı!

***

Metin Köklüçınar, 30 yıllık basın emekçisi.
Kuşağımız! İçimizden biri!
Ulusal gazetelerde çalışmış, süreçte ne gördüyse, ne okuduysa, ne işitse, ne izlediyse; biriktirmiş.
Bilginin hep güç olduğuna inanarak!
Kuzeni Engin’in de ifadesiyle -gazete sayfalarından kitap sayfalarına geçmek- emeliymiş! Bu konuda da kendisini yüreklendiren de ‘’İzmirli’’ Yılmaz Özdil olmuş. (Göztepeli Yılmaz olarak da bilinir!) Hatta ‘’önsözünü ben yazacağım’’ diyerek ‘’ söz bile vermiş, "sözünü de" tutmuş!; ‘’Gazetecilik dediğin, direksiyonda oturmak gibidir aslında…
Yüzün öne dönükken, arada bir dikiz aynasına bakarak yol almaktır.
İleriye giderken, geride olan biteni unutmamaktır.
Kitabın içeriğine dair ilk satırları okumaya başladım, başımı kaldırdığımda bitmişti!
Nefis bir anlatım, keyifli bir yolculuğa davet bu!’’

15057228732171424028368SUSMA’daki yazılarının çoğunu bir -solukta- yazmış Metin Köklüçınar. Dingince! Yürek güzelliğini, nüktedanlığını da eklemiş satırlarına.
Şu ifadesi çok hoşuma gitti;
‘’Ne siyasi ne olmaktı amacım, ne bilimsel, ne edebi…
’Asıl’ mesele insani durabilmekti!’’
Yazar, sevimli ifadeleriyle bizleri SUSMA ile buluşturmuş.
Hoş bir sevgi bağı kurulmasına yol açmış!
Canınız sıkıldığında kitap okuyun!
Borges’in dediği gibi;
‘’Kitap okumak aşık olmaktan ve seyahat etmekten aşağı kalan bir deneyim değil!’’
‘’Edebiyatın Cumhurbaşkanı’’ Doğan Hızlan’ın sözüydü;
‘’ Bazı kitaplar, sadece meraklıları içindir!’’
Meraklısına ‘’SUSMA’’ çok iyi gelecektir, öneririm!