Önceki seçimlerde ilk sonuçlar açıklandığında hüzün kaplıyordu içimizi. Bu kez kocaman bir sevinç dalgası oluştu, Tsunami gibi kıyılardan iç kesimlere yayıldı, tüm Türkiye’yi kapladı.

Seçim sonrası analizlerinde yeterince geriye bakılmadığını düşünüyorum. “Kılıçdaroğlu yerine Yavaş veya İmamoğluaday olsaydı kazanırdık” diyenler haklı, ama en az 10 yıl geriye gidip, 30 Mart 2014 yerel seçimleri sonrasına bakmak gerek. Bu seçimde AKP ağır hasar almış, Ankara’da Mansur Yavaş’ın az farkla kaybettiği açıklanmıştı ama sonuçlar şaibeliydi. YSK hiçbir itirazı kabul etmedi, Yavaş mağdur duruma düştü ve 5 ay sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP ve MHP’nin ‘Çatı Adayı’ gösterilse muhtemelen kazanırdı (bunu 6 Nisan 2014’te yazdım). Ancak, Kılıçdaroğlu-Bahçeli ikilisi siyasal İslamcı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterdiler ve Erdoğan’ın ilk turda kazanmasını sağladılar. Bahçeli daha sonra Erdoğan hakkında tüm tükürdüklerini yaladı ve Erdoğan’ın ikinci kez seçilmesini sağladı. Sonuçta Kılıçdaroğlu ve Bahçeli Erdoğan’a cumhurbaşkanlığını üç kez hediye ettiler ve Türkiye’nin 15 yılının heba olmasına yol açtılar. Uğur Dündar'ın dediği gibi: “Tarih onları affetmeyecek”

ÖZGÜR ÖZEL ‘LİDER’ OLDU

Pahalılık, emekliler, çıraklar, İsrail’le süren ticaret, hukuksuzluk, futboldaki haksızlıklar bu seçimde önemli rol oynadı ama en önemli faktör, Kılıçdaroğlu’nun ‘yokluğu’, Özgür Özel’in varlığıydı. Özel ‘Az zamanda büyük işler başardı’ ve Atatürk’ün koltuğunu dolduran bir ‘lider’ olmaya hak kazandı. Doğru adaylar gösterdi, kadınların ve gençlerin önünü açtı, muhalefete karşı yumuşak, uzlaştırıcı, birleştirici; iktidara karşı son derece sertti, Erdoğan ve Bahçeli’ye hadlerini bildirdi. Şimdi sıra kazanılan belediyeler arasında, Yılmaz Büyükerşen Hocanın önderliğinde işbirliği kurup, başarılı projeler üretmede. Parlamenter sisteme dönüşün ardından Özel’in ilk ‘Başbakan’ olacağını düşünüyorum. Kılıçdaroğlu gazeteci İhsan Akdemir’e 19 Mart’ta “Değişim değişim dediler, bir tek ben değiştim” demiş. Doğru;13 seçim kaybetti, bir tek o değişti, her şey değişiverdi…

DOMİNO ETKİSİ GELİŞİR Mİ?

Özel’in halkın desteğiyle elde ettiği büyük başarının ‘domino etkisi’ yaratacağını, sırasıyla Akşener ve Bahçeli’nin ardından da Erdoğan’ın yerlerini gençlere bırakmak zorunda kalacaklarını tahmin ediyorum.

Akşener 6’lı Masa’dan kalkışının ardından çok kötü bir lider tablosu çizdi. Tıpkı Bahçeli gibi söylediklerinin tam tersini söyleyip, muhalefete muhalefet etmesini, ‘gıcık, cıvık’ gibi siyasetçi kadın bir liderin ağzına yakışmayan sözlerini ve uzlaşmaz tavrını seçmen affetmedi. Destek yüzde 20’ye yaklaşmışken, yüzde 4’ün altına iniverdi. İYİ Parti’nin yeniden yükselebilmesi için merkez sağdan genç ve donanımlı bir lidere gereksinim var ve bu isim bence Prof. Dr. Ümit Özlale. İzmirli oy vermedi ama Özlale’yi çok sevdi. Bu olasılık ne yazık ki yüksek değil.

Halk Erdoğan’a koltuk değneği olan Bahçeli’yi ve MHP’yi de cezalandırdı ve yüzde 5’in altına itti. Lider değiştirmedikleri takdirde MHP’nin ve İYİ Parti’nin oy kaybedeceğini ve Prof. Dr.Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi’nin Azmi Karamahmutoğlu ve Bartu Soral gibi isimlerle güçleneceğini düşünüyorum. Erdoğan’ın ve AKP’nin zayıflaması ile Fatih Erbakan ve Yeniden Refah Partisi’nin güçleneceği kesin.

Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP adayının beklenenin aksine, İmamoğlu değil Yavaş olacağı, İmamoğlu’nun belediyedeki görevinin süreceği de tahminlerim arasında.