Sanat, sanat için midir, toplum için midir, diye klişe bir tartışma vardır. Ben hiç böyle ağır entelektüel konulara girmeden; doğa ve hayvanlarla ilgili yazacağım bu hafta da… Ama bu kez, sanatçıların bu iki önemli konuda üstlendikleri rollerden bahsetmek istiyorum.

Sadece ülkemizi değil tüm dünyayı ilgilendiren, tüm toplumları tehdit eden, insanlığın ve canlı varlığının belki de sonunu getirebilecek en önemli konuların başında iklim değişikliği geliyor.

Ben de bilgimin ve kalemimin yettiği ölçüde zaman zaman bu konuya değiniyorum. Ve her seferinde daha fazla farkında olalım, hepimiz bu tehlike ile topyekun savaşalım diyorum.

Ama farkındalığın anahtarını elinde tutanlar, bence sanatçılardır… Neden diye soracak olursanız, toplumların, medyanın dikkatini belli bir konuya çekebilme, onları bu konuda harekete geçirebilme gücü sanatçılarda fazlasıyla var da ondan…

***

Jane Fonda ismini herhalde bilmeyen yoktur. 81 yaşında, yıllara meydan okuyan hem içi hem dışı güzel, muhteşem bir oyuncu. Fonda, geçtiğimiz hafta dünya medyasının gündemindeydi…

Sanatçı, ABD'de Kongre binası civarındaki merdivenlerde düzenlenen iklim protestosuna katıldığı için tutuklandı. Onunla birlikte bir başka Amerikalı oyuncu Ted Danson’da tutuklananlar arasındaydı…

Fonda, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle kelepçeli ellerini gösterdiği fotoğrafları ile basında yer aldı. Ve belki de birçok insanın ruhunun bile duymayacağı küçük bir iklim protestosundan, herkesi haberdar etmiş oldu.

Üstelik Fonda bununla da yetinmedi. Oscar ödüllü yıldız oyuncu, Los Angeles'ta düzenlenen BAFTA Britannia Ceremony'de Stanley Kubrick Özel Ödülü'nü aldı. Tabii ki tutuklandığı için zamanında ödül törenine yetişememişti ama bir video ile geceye damga vurdu. Ödül töreninde yayınlanan videoda Fonda, “Orada olamadığım içim çok üzgünüm. Bildiğiniz üzere tutuklandım. İklim değişikliğiyle mücadelede daha aktif rol üstlenmek için başkent Washington’a taşınıyorum. Farkındalığı artırmak için çalışmalarıma devam edeceğim” dedi.

***

Tek bir oyuncunun farkındalığı belki de yüzlerce farklı ülkeden binlerce insanın zihninde bir pencere aralamış oldu. Düşünün ki; tüm sanatçılar aynı farkındalık çabasında olsalar neler değişirdi?

Bizim ülkemizde de hayvan hakları, iklim değişikliği, doğa ve çevre duyarlılığı yolunda büyük mücadele örneği gösteren birçok ünlü isim var. İlk aklıma gelenler Haluk Levent, Tarkan, Zülfü Livaneli, Yonca Evcimik, Özge Özpirinçci, Mert Fırat ve Demet Evgar… Su konusunda farkındalığı artırmak için bir belgesel sunan Athena grubunun solisti Gökhan’ın da adını burada saymadan geçmemek lazım. National Geographic’te yayınlanan 25 Litre belgeseli öyle etkileyici ki, eğer izlemediyseniz mutlaka bulup izlemenizi tavsiye ederim. Musluktan suyu akıtırken iki kez düşünmenizi sağlayacak…

***

Yani uzun lafın kısası; sanatçılar her konuda olduğu gibi doğa ve hayvanlarla ilgili konularda da toplumların uyanmasını ve harekete geçmesini sağlayan en önemli güçtür.

Dilerim ki aktivist ve farkındalık sahibi sanatçıların sayısı hem Türkiye’de hem de dünyada artsın; geleceğe dair umutlarımız canlansın.