Satranç, önemli zeka oyunlarının başında gelir.64 kareden oluşan bir zemin üzerinde işlevleri farklı olan vezir, fil, at, kale ve piyonlardan oluşan karşılıklı iki kişi arasında oynanan oyunda hedef rakibin “Şah”nı alarak galip gelmektir.
Rakibin hamlelerini önceden tahmin edebilmek, ona göre bir hücum planı yapıp Şahını ele geçirebilmek için çeşitli versiyonların uygulanabildiği bir oyundur.
Öngörünün sınır tanımadığı, zekanın en üst düzeyde kullanılmasını sağlayacak yöntemleri uygulama alanıdır.
Satranç zemini dünya, 64 kareyi de ülkeler olarak ele alın.Bunlardan ilkine bir, ikincisine iki, üçüncüsüne dört, beşincisine sekiz buğday tanesi koyun, aynı şekilde katlayarak 64 kareyi tamamlayın.Son karede 9 katrilyondan fazla buğday tanesinin varlığını göreceksiniz
Buğday taneleri o ülkenin yer altı, yer üstü zenginliklerini, kültür, tarih, sosyal yaşam, insan birikimlerini gösterir.Ülkeler ve liderleri bu birikimleri ele geçirmek, kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilmek için, başta silah olmak üzere, her türlü baskıya başvurarak “o karenin şahını devirip” buğdayı ele geçirmek için aynı yöntemlerle savaşıyorlar.
Evrensel bazda başat olmak için ihtiraslarını zekasının olumsuzluk gelişmeler için kullananlar bir gün küçümsedikleri rakiplerinin bir hamlesi ile “MAT” olurlar. Yakın ve uzak tarih bunun örnekleri ile doludur.
Dünya savaşları bunun için oldu. Şili, Peru, Arjantin, Vietnam, Kamboçya, Afganistan, Cezayir, Mısır, Irak, İran, Suriye, Afrika’nın çeşitli ülkelerinde aynı senaryolarla “Şahlar Gitti-Oyun Bitti “.
Bugün evrenselle bölgesel boyutta gelişen olayları bu gözle değerlendirmekte yarar vardır.
Bunun referans kitabi ise Lozan Barış anlaşması ile getirilen ve uygulamaları içeren geleceğin hedeflerini gösteren “NUTUK” tur.