Adı konmasa da halk arasında yaygınlaşmaya başladı bile.. Artık yeni bir vergimiz var: Poşet Vergisi.
Market poşetleri artık paralı olacak. Her parça için 25 kuruş ödeyeceğiz.
Bunun 10 kuruşu işletmelerin 15 kuruşu da devletin kasasına girecek.
Bazıları şakasını yapıyor: Yakında market arabaları için 'motorsuz taşıtlar vergisi' gelecekmiş diyenler var mesela...

***

Devletin zaten elini cebimizden çıkardığı yok. Buna alışmasak da gelir için yapılan tuhaf uygulamalara artık şaşırmıyoruz diyelim.
Ama bu naylon poşet işini sonuna kadar destekliyorum.
Hatta haberi duyduğumdan beri çocuk gibi mutluyum.
Market kasasında, bir somun ekmek bir paket sigara aldı diye avuç avuç poşet kaldıranlardan olmadım hiç.
Tam tersi tek poşete tıkabildiğim kadar ürün tıkıyorum ki eve az kanserojen götüreyim.
Naylon bir illet, bir virüs.
Hayatımıza girmediği yer yok.
Dışarıdan yemek söylediğimde mutlaka plastik çatal/kaşık/bıçak istemediğimi özellikle belirtiyorum ama bugüne kadar bu uyarımın pek yararını görmedim doğrusu.
Bilinç yok, el alışkanlığı var. O plastik takım mutlaka pakete ilave ediliyor.
Evdeki su sebilinde cam damacana kullanmak, küçük şişe su alırken cam olanları tercih etmek vs. kendi çapımda aldığım önlemler.
İşte özel hayatında bu kadar dikkatli davranırken kamu alanlarında, doğada, naylon poşet tarlaları, plastik denizleriyle karşılaşınca insan 'hay sizin olmayan çevre bilincinize' diye atmosfere okkalı bir sinkaf bırakıyor haliyle.

***

Naylon poşet dediğimiz bir petrol türevi.
İlk kullanan ülke 1955’de ABD.
1970’den sonra tüm dünyaya hızla yayılıyor. Ölümcül bir hastalık gibi.
1980’lerin sonunda Türkiye’ye geliyor.
Dünyada her yıl değişik boyutta kaç adet poşet kullanılıyor bilin bakalım: Tam bir trilyon!
Yeryüzünde çıkarılan petrolün yüzde 4’lük kısmı, plastik üretimi için kullanılıyor.
Petrol ve doğalgaz gibi yenilenemeyen enerji kaynaklarının azalmasına ve çevre kirliliğine yol açıyor.
Olmaz olası bu ürün üretim anından itibaren dünya için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Poşetlerin doğada yok olabilmesi için karada ortalama 400, denizdeyse 800 yıl geçmesi gerekiyor.
Bitmeyen kabus gibi.
Ve tabii en önemlisi plastik, petrol kökenli olduğu için kanserojen madde içeriyor.
Poşetler, sadece kirlilik yaratmıyor, suyumuzu tüketiyor...
Göl ve nehirlerin akışını bozuyor...
Doğal yaşam ortamlarına verdiği zararla nesli tehlike altındaki türlerin varlığını tehdit ediyor.

***

ÇESAL yapmıştı


O yüzden bu poşet vergisi midir nedir işte ben bu uygulamaya seve seve razıyım.
Bir zahmet bez çanta kullansın artık herkes.
ÇESAL'ın (Çeşme Doğa ve Hayvanseverler Derneği) tam bu iş uygun çok ama çok şık çok zarif bez çantaları vardı. İnternet sitelerine baktım göremedim.
Umarım tam da bu yılbaşı üzeri yeniden satışa çıkarırlar.
Sevdiklerinize ve kendinize şahane yılbaşı hediyesi olur.
Hem hayvancıklara yarar, hem doğaya.
Çeşitli yardım kuruluşları aynı yöntemle bez çanta satışı işine girebilirler.
Neyse kısaca, naylon poşetin parayla satışına itiraz etmek biraz ayıp geliyor bana.
Eğer içinizde bir parça çevre bilinci varsa...