İzmir’in Konak Belediyesi’nde görev yapan yüzlerce kamu emekçisi, geciken Sosyal Denge Tazminatı (SDT) ödemeleri ve ikramiye kaynaklı geriye dönük alacakları için sabah mesaisine girmedi. Belediyenin farklı birimlerinden gelen çalışanlar, hizmet binaları önünde bir araya gelerek “iş bırakma” eylemi yaptı ve basın açıklamasıyla taleplerini paylaştı.
Sahadaki temel şikayetin; toplu sözleşmeyle güvence altına alınmış hakların zamanında yatırılmaması olarak ifade edildi. Sendikanın aktardığı verilere göre her bir memurun ortalama 85 bin TL civarında alacağı birikti; bu rakam, gündelik yaşam maliyetlerinin sertleştiği bir dönemde çalışanlar için kritik eşik anlamına geliyor.
Sendikadan sert mesaj: Sözleşme kağıtta kalamaz
Eylemde açıklamayı Tüm Yerel Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Murat Bekar okudu. Bekar, SDT’nin toplu sözleşmeyle tanımlı bir yasal hak olduğunun altını çizerek, “Sözleşmeler sadece kâğıt üzerinde kalırsa, emeğin karşılığı fiilen gasp edilir” mesajını verdi. Sendika, Konak Belediyesi ile imzalanmış metinlerde açık biçimde yer alan ikramiye ve geriye dönük alacak kalemlerinin “aylardır ödenmediğini” belirterek, mağduriyetin büyüdüğünü ifade etti.
"Kimse emekçiyi silkeleyemez"
Kimsenin emekçiyi silkeleyemeyeceğinin altını çizen Bekar "Bu alacakların belediye yönetimi tarafından emekçiye ödenmemesi durumunda kredi kartı borçlarının ödenmemesine, ev kirasının ödenmemesine, okul taksitlerinin ödenmemesine ve temel ihtiyaçların karşılanmaması gibi sosyal ve ekonomik sorunlara neden olmaktadır. Sendikamıza gelen yoğun talepler doğrultusunda Sendikal sürecin tıkanma noktasına geldiği bu süreç memur emekçileri tarafından bu açıklamayı kamuoyu ile paylaşmak zorunluluğu doğmuştur. Unutulmamalıdır ki sendikal mücadele sadece hak arama değil aynı zamanda kamu hizmetlerin etkin sürdürülebilir biçimde yürütülmesi açısından da önemlidir. Sendikaların gücü emekçilerinin insanca bir yaşam talebinin teminatıdır, ancak Konak belediyesinde toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmaması bu kazanımların sadece kağıt üzerinde kaldığını ortaya koymaktadır. Bu toplu sözleşme sendikal hakların değil aynı zamanda kurum içi iş barışını ve hizmet kalitesini tehdit ekmektedir" dedi.
"Ekmek kavgasındayız"
İş bırakma konusunda bütün kamu emekçilerin uzlaştığını belirten Bekar şu ifadeleri kullandı:
"Yangın var, memur yanıyor, işçi yanıyor yani emekçi yanıyor. Belediyemizde işçi ve memur bankalara mahkum durumda. Belediyelerimizin gelirleri, zenginlikleri eşit ve adil paylaştırılmadı. Bugün sesimizi duyacaksınız, duymuyor iseniz yarın mutlaka duyacaksınız! Alacaklarımızdan kazanılmış haklarımızdan Asla bir adım geri atmayacağız. Buradan Belediye yönetimini uyarıyoruz. Emekçiyi mağdur etmeyin. Emekçi haklarını görmezden gelmeyin, Bizler ekmek kavgasındayız, bizler ekmeğimizin peşindeyiz, emeğimiz verilene kadar hakkımız olanı alana kadar her türlü demokratik ve hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürecektir.
Meydanda “Kimse emekçiyi silkeleyemez” sloganları atıldı. Çalışanların talepleri ise SDT ödemelerinin takvimli ve eksiksiz yatırılması, ikramiye ve geriye dönük alacakların gecikmeksizin kapatılması, yeni aksamalara karşı bağlayıcı bir ödeme planı oluşturulması olarak öne çıktı. Buna ek olarak belediye emekçileri bütçe sıkışıklığı gerekçe gösterilerek personel giderleri üzerinden “tasarruf” yapılmasına itiraz ediyor; sendika, “tasarruf” başlığının maaş ve yan haklar üzerinde işletilemeyeceğini, bunun çalışma barışını bozduğunu savunuyor.