Bu kaçıncı. Ekonomi sıkıştıkça reform masalları anlatıyorlar 2 014 ve 2019 yıllarında benzer senaryoları görmüştük. Bu dizinin üçüncü bölümü. Şubat ayını Anayasa değişikliği gevezelikleri ile geçirdik. Mart ayının menüsü de bu; 'İnsan hakları Eylem Planı.' Plan tamam da eylem nerede?

Ses var görüntü yok. Olacağı da yok.

Aslında bir eylem planlamasına da gerek yok. Planda 50 hedef, 11 ilke belirlemişler. Amaçlanan faaliyetlerin sayısı ise tamı tamına 393.

Alın bakın. Bunlar AKP'nin daha önce açıkladığı ondan fazla Avrupa Birliği uyum paketinde mevcut. Tamamı dünyada insan hakları konusunda belirlenmiş evrensel ilkeler. Başka neyin eylemini planlıyorlar?

Eylem mi istiyorsunuz? Alın size eylem; Öncelikle yargıç ve savcıların üzerindeki baskıları kaldırın. Mahkemelerin, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uymasını sağlayın. Bir savcının süpermen misali önce Yargıtay'a, sonra Anayasa Mahkemesi'ne atanmasının önüne geçin. İddianameleri yıllarca hazırlanmayan tutukluların cezaevlerinde çürümesine göz yummayın. Medyaya, gazetecilere yıllardır uyguladığınız baskılardan vazgeçin. Yandaş-yalaka basını beslemeyi bırakın. RTÜK, Basın İlan Kurumu gibi elinizin altındaki kurumları birer ceza aracı olarak kullanma alışkanlığınızı terk edin.

Anayasal gösterileri, protestoları şiddetle engellemeye kalkmayın. Haklarını savunan öğrencileri terörist ilan etmeyin. Bu ülkenin en köklü partisi için "silinecek" gibi komik iddialardan vazgeçin. En önemlisi insan haklarına saygılı olun. Hukukun üstünlüğünü oluşturun. Hukukun üstünlüğü göstergesinde 128 ülke arasında 107'ci olduğumuzu biliyor musunuz?

''Freedom House' raporunda özgür olmayan ülkeler ' kategorisinde yer alan ülkemizin son on yılda en büyük gerileme yaşayan İkinci ülke olduğundan haberiniz var mı?

Dünya Basın Özgürlüğü indeksinde 180 ülke arasında 154'ncü sırada yer aldığımıza ne dersiniz?Cezaevlerinde tutulan 100'den fazla gazeteci hiç mi rahatsızlık vermiyor? Bu listeler size hiçbir şey ifade etmiyorsa hiç plandan, eylemden bahsetmeyin. Ekonominin daraldığı, dış yatırımları dibe vurduğu dönemlerde öne sürdüğünüz güzellemeler hem içeride, hem de dışarıda pek alıcı bulmuyor...