Bir sabah uyandık baktık ki; Urla'dan Çeşme'ye kadar uzanan tam 511 parsellik geniş bir alan kamulaştırılmış. Daha doğrusu kamulaştırma kararı alınmış. Ortalık karıştı tabii... Çok ciddi bir tepki ağı oluştu. Sonra yine bir sabah, 293 parsel alandan kamulaştırma kararı kaldırıldı.

Peki ne oldu şimdi?

Ne olacak, tepki fazla olunca biraz frene basıldı. Anlaşılan koskoca devlet pazarlık usulü çalışıyor. Önce karar alıyor, ardından tepkiye göre tavrını belirliyor. Geldiğimiz nokta budur.

Olaya biraz balıklama atladım.

*** 

Konuya uzak olanlar için biraz ayrıntı vereyim.

Urla'dan başlayarak Çeşme'ye kadar uzanan geniş bir alan için Kültür ve Turizm Bakanlığı acil kamulaştırma kararı aldı. Bakanlık “Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” oluşturmak istiyordu. Baktığınız zaman iyi bir proje gibi duruyor değil mi?

Nitekim bazı turizmciler olumlu görüş belirtmiş.

Mesela Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Başkanı Mehmet İşler, "İzmir'e piyango vurdu. İzmir'in köprüden önceki son çıkışı. İzmir büyük bir şansı yakalıyor. 

Projede açıklanan alanlar kıraç. Bölgenin doğasına zarar vermesi söz konusu değil. Türk turizminde bugüne kadar olmayan bir model" demiş...

Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkanı Yakup Demir, projenin sadece Ege değil, Avrupa projesi gibi gözüktüğünü açıklamış. Muhabir arkadaşımız Gökçe Adar'da bu arkadaşların görüşlerini haberine eklemiş...

*** 

Diyelim ki proje mükemmel...

Peki neden yangından mal kaçırır gibi acilen karar alınıyor? Urla ve Çeşme bir gecede turistik patlama mı yapacak?

Bölgede yaşayanlara hiç sorulmaz mı? Belediyelerden, sivil toplum örgütlerinden görüş alınmaz mı? Hadi buna tenezzül etmediniz. Aldığınız kararı kamuoyu ile paylaşmak da mı size zor geldi?

Ha bu arada kamulaştırılan arazilerin önemli bir bölümü Sit alanı. Çivi çakmanıza bile izin verilmiyor.

Anlaşıldı.

Çiviyi kendileri çakacaklar...