Hafta başında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Tube kanalında, Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde kaydedilen bir etkinlik yayına girdi. Kültür eski bakanlarından Suat Çağlayan’ın bir projesi olan “Akdeniz’in Zeytin Şarkıları: Bilge Ağacın Müzikli Hikayesi”… Akdeniz’in dört bir yanında zeytin ağacına yazılmış şarkılardan ve Sunay Akın’ın anlatımlarından oluşan programda, A. Adnan Saygun’un dinamik müdürü Emel Akçay Özer’in oluşturduğu El Ele Müzik Orkestrası’nın Tolga Taviş’in şefliğinde seslendirdiği parçalarda Maya Eryüce, Levent Gündüz, Serap Akdeniz ve Altuğ Dilmaç‘ı dinledik. Cansu Ergin’in çağdaş dans performansı ile başlayan etkinlik, ilk kez 2019’da Adnan Saygun’da - canlı olarak- gerçekleştirilmişti. Bu kez, boş bir salondan seslendi sanatçılar, ama evlerinde onları dinleyen İzmirlilere, barış mesajlarını iletmekten geri durmadılar.

***

Sunay Akın, 150 yıl önce bir Japon imparatorunun ülkesini dış ticarete açması sonucu Çin seramiklerini sarıp sarmalayan eşsiz Japon estamplarının Batı resmine nasıl ilham kaynağı olduğunu, Van Gogh’tan Monet’ye pek çok ressamın zeytin ağaçları resmettiğini anlatarak başlıyor geceye. Ardından, 1913 yılındaki kolera pandemisinde hastaneye çevrilen camilere, oradan şifa kaynağı olarak kullanılan zeytin yapraklarına geçiyor. El Ele Orkestrası ve solistlerin seslendirdiği parçalarla, İtalya’dan Yunanistan’a, Guernica’dan Hiroşima’ya uzanıyoruz. Barış’ın simgesi zeytine yakılmış şarkılar, türküler eşliğinde…

İZDOB’un müthiş tenorlarından Levent Gündüz, İspanya İç Savaşı sırasında yazılmış bir zarzuela’dan bir arya ile sesleniyor: “Zeytinciler hoş geldiniz!”; Maya Eryüce 60’lı-70’li yılların Amerikasından, Tom Springfield’in bir parçasını seslendiriyor: “Söyle bana ak güvercin, zeytin ağacı nerede? Gecenin sonunda, Suat Çağlayan’ın iki şiirine Tolga Taviş’in yaptığı özgün besteler seslendiriliyor. Bu güzel etkinliğe emeği geçen tüm sanatçıları kutluyorum.

Akdeniz şarkılarından oluşan bir başka konser de bu akşam İzmir Tube’da yayına giriyor. 100'üncü doğum gününde İzmirli ünlü şarkıcı Dario Moreno’yu, Fatih Erkoç ve Kürşat Başar’ın Zafer Çebi Orkestrası eşliğinde seslendireceği şarkılarıyla anacağız. Türkçe ve Fransızca şarkılarıyla İzmir’in rüzgarını dünyaya taşıyan bu gerçek Akdenizliyi unutmayan Büyükşehir Belediyesi’nin sanatsever başkanı Tunç Soyer, İzmirlilere önemli bir gerçeği hatırlatıyor: uygar ülkelerde, savaş zamanı bile sanatın durmadığını… İzmir’de sanat etkinliklerinin pandemiye rağmen, çevrimiçi ortamda da olsa, devam etmesinin, kentlilere (ve İzmir Tube aracılığı ile tüm Türkiye’ye) moral aşılamak gibi bir işlevi olduğu kadar, bu zor zamanlarda sanatçılara destek olma işlevini de üstlendiğini unutmamak gerek.

***

Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi, yoğun bir tempo içinde sürdürüyor çalışmalarını. Mart ayı içinde İzmir Tube’da yayına giren “Dijital Oda” dinletilerinde, Bosphorus Trio, Brothers Trio, Anadolu Nefesli Beşlisi, Hakan Aysev ile Kadın Şarkıları konserlerini, Emre Şen piyano resitalini kaçırmadınız; İzmir Tube’da bu dinletilerin yanı sıra, İzmir Mizah Festivali’nin, edebiyatta, tiyatroda, sinemada, müzikte mizah temalarındaki çevrimiçi etkinliklerini, her Salı iki sanatçı ile yaptığımız “İzmir’in Sanatçıları” başlığı altındaki söyleşileri ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları lansman etkinliğini izleyebilirsiniz. İZBŞT’nin kurucu Genel Sanat yönetmeni Yücel Erten’in bu etkinlikte yaptığı, İzmir Sanat salonunda herkesi duygulandıran konuşmasını kaçırmayın derim. Özellikle, İzmir Şehir Tiyatrosu’nun kurulması için yıllar önce büyük uğraşlar veren Avni Dilligil ve Özdemir Nutku’yu anarken, Muhsin Ertuğrul’un Reşat Nuri Güntekin’e yazdığı mektuba yaptığı göndermeyi…

Şehir Tiyatromuzu beklerken, İzmir’in bağımsız tiyatrolarına destek vermeyi ihmal etmiyor Büyükşehir. Sizler de, oyunlarını -dijital ortamda da olsa- izlemeyi ihmal etmezsiniz artık. İzmir Tiyatro Günleri bu yıl da 27 Mart’ta başlayamadı, pandemi nedeniyle. Önümüzdeki aylarda koşullar iyileşmezse çevrimiçi bir etkinlik olarak karşımıza gelebilir. Canlı performans tadını vermese de, perdelerin kapanmaması, tiyatro ile seyircisi arasındaki iletişimin kopmaması için bu ortama sığınmaktan başka çare kalmıyor. Tabi ki, sanat mekanlarının bir an önce -pandemi kuralları ile uyumlu biçimde- açılması çok daha iyi bir çözüm olacak. Kapalı spor salonları, yüzme havuzları açıkken, tiyatroların sinemaların kapalı kalması nasıl açıklanabilir?