Edebiyat sanatı içinde imgenin en uç noktalarda en çarpıcı biçimde kullanıldığı alan şiirdir. İmgeye sanatın "dili" dersek şiir özelinde buna şiirin "anadili" diyebiliriz.
Şiir, son kertede ancak okurunu yeniden ürettiği anda gerçekleşebilen bir sanat. Şiirin sunduğu imgeler Berin Taşan'ın şiirlerinin çoğunda doruğa tırmanır:
'Korka korka değil, usul usul değil
Elim yüreğimde çarpa çarpa geldim
Aç kapıyı bak ne diyeceğim."
'Aç kapıyı ben geldim', Berin Taşan'ın Türkiye'nin dört bir yanında şiir severlerin belleğindeki şiirlerdendir.
Berin Taşan sadece soylu bir şair değil, Türkiye'de hatta dünyada tiyatroyu cezaevine ilk sokan bir kültür insanıdır aynı zamanda. Sinop Cezaevi Savcılığı'nda sanatsal etkinlikler arasında tiyatroyu mahkumlarla buluşturmuştur.
İzmir ve Karşıyaka'da uzun yıllar Cumhuriyet Başsavcılığı yapan Berin Taşan'ın adı, 1998 yılında dönemin kültür ve sanatsever belediye başkanı A. Kemal Baysak tarafından yıllarca görev yaptığı adliye binasının bulunduğu yere görkemli bir törenle verildi.
"Ben şairsem, parasızsam, bu şiiri yazmışsam
Elimdeki avcumdaki senin
Atın gideceği bir ince yoldur
Güvercin besler, gül satar yine sana bakarım."
dizeleri, Berin Taşan'ın şiir alanında armağanıdır.
Yeryüzünde hukuk sisteminde Cumhuriyet Savcılığı olan tek ülke Türkiye’dir. Berin Taşan da Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda görev yapan sayısız Cumhuriyet Savcılarımızdandı. Işıklara yolcu ettiğimiz Berin Taşan’ı bizler yüreğimizin sıcağında saklayacağız.
Hoşçakal Berin Taşan Hoşça kal...