Değerli okurlarım öncelikle herkese gönül dolusu selamlarımı iletiyorum. 

Hayat, insanın karşısına neleri çıkaracağını, neler ile karşı karşıya kalacağını bilmeden ilerliyor. Bazı noktalarda bir ömür verip hizmette bulunduğunuz bir işyeri sizi bir çırpıda silip atıyor, bazen 90 saniyelik bir olay, sizin elinizde ne var ne yok alıp götürüyor. Onun için demem o ki hayatı çok da ciddiye almayacaksınız, akışına bırakın gitsin. 

Bugün bir hikâye ile karşınızda olmak istedim. 

Zamanın birinde bir kral, kralın da on vahşi köpeği varmış. Hata yapan hizmetçilerini veya muhaliflerini bunların önüne yem olarak atarmış.

Kral bir gün hizmetçilerden birinin hatasına rast gelmiş ve bundan hiç hoşnut olmamış. Bu yüzden hizmetçinin köpeklere atılmasını emretmiş.

Hizmetçi, “Size on yıl hizmet ettim ve sen bana bunu mu yapıyorsunuz? Lütfen beni o köpeklere atmadan önce bana on gün verin!” demiş. Kral da bunu kabul etmiş.

Hizmetçi, köpeklere bakan bekçiye gitmiş ve ona önümüzdeki on gün boyunca köpeklere hizmet etmek istediğini söylemiş.

Muhafız şaşkın bir şekilde kabul etmiş ve hizmetçi köpekleri beslemeye, onları temizlemeye, yıkamaya ve onlara her türlü rahatlığı sağlamaya başlamış.

On gün dolduğunda kral, kölenin cezalandırılması için köpeklere atılmasını emretmiş ve içeri atıldığında, aç köpeklerin sadece hizmetçinin ayaklarını yaladığını görünce hepsi şaşırmış. 

Gördükleri karşısında şaşkına dönen Kral, hizmetçiye dönüp "Köpeklerime ne oldu?" diye sormuş!

Bu soruyu ganimet bilen hizmetçi, "Köpeklere sadece on gün hizmet ettim, onlar da hizmetimi unutmadılar. Hâlbuki sana tam on yıl hizmet ettim ve sen bir hatamda her şeyi unuttun" diye taşı gediğine koymuş. Kral hatasını anlamış ve hizmetçinin serbest bırakılmasını emretmiş.

Umarım bu hikaye, bir kişinin kendisine karşı işlediği bir hatadan dolayı yaptığı tüm iyilikleri bir çırpıda unutanlara ders olur.

İnsanların hatalarını aramayın. Ararsanız çok bulursunuz. İyiliklerini öne çıkarın.

İnsanlar için en büyük tehlike, kibir, ego ve güç zehirlenmesidir. Hak hukuk adalet, sadakat ve liyakat olmadıktan sonra, saraylarda yaşayan padişah olsanız, Kral olsanız ne yazar.

ÖMRÜNÜZ VİCDANINIZ KADAR OLSUN.