Ne zaman aklıma düşse, içimden bir tepki sesi yükselir. Üreten, düşünen, sorgulayan, eleştiren, bilime, akla inanan, aydınlatan çağdaş eğitim yuvaları Köy Enstitüleri'nin kapatılmasından duyduğum eksikliği ilençle anarım.
Ben yetişemedim, kapılarına kilit vurulduğu (!) 1954 yılında ilkokul üçüncü sınıftaydım. 1973-74 yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı Halk Eğitimi Genel Müdürlüğü’nde çalışırken, köy enstitülü öğretmenlerle paylaşmıştım odaları, masaları, anıları... Duyguyla, merakla, hüzünle dinlemiştim anlattıklarını.
Söz Köy Enstitüleri'nden açılınca, bu okullardan yetişen, aydınlanma savaşçısı yazarları, şairleri anımsamamak olası mı?
Talip Apaydın, Fakir Baykurt, Mehmet Başaran, Mahmut Makal, Selahattin Şimşek, Ahmet Uysal, Maksut Doğan, Osman Bolulu, Behzat Ay, Nebi Dadaloğlu, Osman Şahin, Şevket Yücel, Ali Yüce, Hasan Kıyafet, Kemal Burkay, Ali Dündar,Yusuf Ziya Bahadınlı, Adnan Binyazar, Emin Özdemir, Ümit Kaftancıoğlu, Mevlüt Kaplan… gibi çoğu hayatta olmayan, ama gönlümüzde yaşayan yazın emekçileri geçer belleğimden.
Nereden çıktı şimdi bu Köy Enstitüleri diyeniniz olabilir. Aslında eğitim düzenindeki çarpıklıkları, yanlışları, bozulmaları, çirkinlikleri, yoz ve aymaz uygulamaları duydukça, okudukça, bu işlevsel eğitim yuvalarını aramamak, özlememek olası değil.
Bu yazı, belki bir çoğunuzun anımsamadığı, ama tanıyanların unutmadığı, saygıyla andığı Köy Enstitülü bir yazın emekçisi Haşim Kanar’ın 12'nci ölüm yıldönümüne denk geldiği için tasarlandı.
1927’de Salihli’nin Gökeyüp köyünde doğan, Kızılçullu Köy Enstitüsü ve Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nü bitirip nice öğrenciler yetiştiren, eğitimdeki çağdaşlaşmaya harç koyanlardan. Dahası ideolojisi doğrultusunda toplumcu şiirleriyle de bilinen, sevilen bir ozan Haşim Kanar.
İzmir’in değerli ozanlarından Timuçin Özyürekli onun için “Zor dönemlerde susmamış, sinmemiş ezilenlerden yana çığlığını hep haykırmıştır” der.
Haşim Kanar’ı bir çok kez şiir etkinliklerinde, Dil Derneği’nin toplantılarında dinleme, izleme olanağı buldum. Dil konusuna ne çok özen gösterdiğine tanık oldum. Bir çok şiirini dinledim, ama özellikle “Yadırgadılar Bizi” şiirini hiç unutmadım.
Ozan-yazar Atila Er, daha yaşarken Haşim Kanar için bir kitap yayımlamıştı. (*) Bence bu kitabı bulun, okuyun, seçilmiş şiirleriyle tanışın; Haşim Kanar’ı daha iyi tanıyacaksınız. Yurtsever, insana değer veren, cumhuriyet değerlerine saygılı, bilime ve bilinçli eğitime inanan, ülke çıkarlarını gözeten bir aydınlanma savaşımcısını öğreneceksiniz.
Atila Er’in kısaca “ O bir Köy Enstitülüydü. O bir ozandı. O bir öğretmendi. O bir eğitmendi. Çok çilesini çekmişti Anadolu topraklarının” diye özetlediği bu ozanı, aydını unutmamak gerek diye düşünürüm. Haşim Kanar’ın şu sözlerini de kayda geçirerek:
“Kuşkusuz her ozan ideolojisi doğrultusunda yapıtlar verir. Hiçbir sanat yapıtı yaratıcısının ideolojisinden soyutlanamaz. Ben büyüklük savında değilim, ama şiirlerimde kendi çapımda, gücümün yettiğince, elimden geldiğince lirizme, gerçekçiliğe olduğu kadar sosyalist romantizme de yer vermeye çalışırım.”
Yazımı bitirirken, Haşim Kanar’ın o çok sevilen “Yadırgadılar Bizi” şiirinden bir bölümü paylaşmadan geçmek istemem: “Dilimizde türkü elimizde sazdı / Köylerden geldik tek tek / Biriktik öbek öbek / Çalıştık küme küme / Kapanmadan görürse gözlerim / Yeniden açıldığını Enstitülerin / Yanmam öldüğüme / Nedense yadırgadılar bizi”

(*) Köy Enstitülü Bir Ozan Haşim Kanar, Hazırlayan Atila Er, Etki Y. 2001,160 sayfa)