“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarında biri kopmuş demektir”.

Mustafa Kemal Atatürk

Hayat damarlarımızın teker teker koptuğu günlerden geçiyoruz. Ekonominin durumu ortada, siyaset deseniz içler acısı. Pandemide bir yılı geride bıraktık. Tüm ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de iyiye gidişin işaretlerini görüyor, umutlanıyoruz. Ama, ‘hayat damarlarımızdan biri’ olan sanat alanlarında tünelin ucunu göremiyoruz bir türlü… Henüz, pandemiyi yenebildiğimiz söylenemese de, Avrupa Birliği ülkemizi ‘riskli ülke’ statüsünden çıkarmasa da, ekonominin durumu bir açılımı zorunlu kılıyor. Pek çok sektörde, kısıtlamalar azaltılmaya, kimi sektörlerde tümden kaldırılmaya gidilirken, kimi sanat alanlarının durumunda bir düzelmede söz edemiyoruz. Sahne sanatları, müzik ve sinema, salgından en çok etkilenen alanlar.

***

Seyirci/dinleyici kitlelerinin bu dönem içinde sanat etkinliklerinden mahrum kalması elbette üzücü ama en büyük felaketi sanatçılar ve sanat kuruluşları sahipleri yaşıyor. Maddi kayıpların ötesinde, can kayıplarının sayısı her gün artıyor. Bu kayıpların bir bölümünü COVID’den ölenler oluşturuyor, ama bir bölümü de yaşadıkları maddi sıkıntılar nedeniyle yaşamlarına son verenler, özellikle müzisyenler…

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sanatsever başkanı Tunç Soyer ve çalışkan ekibi, pandemi sürecinde sanatçılara ciddi destekler verdi. Mayıs 2020’den bu yana İzmir’de sahneleri bulunan özel tiyatrolardan 2 bin 500’ün üzerinde bilet satın alındı, salonların kiraları yarı yarıya düşürüldü. “İzmir Tiyatro Günleri”nde 91 tiyatro oyunu İzmir Tube kanalından yayınlanarak destek sağlandı. Ele Ele Müzik Senfoni Orkestrası oluşturuldu. Dijital ortamdaki yayınların yanı sıra, açık alan performansları ile müzik, dans, plastik sanatlar alanlarındaki sanatçılarına, toplam 13,5 milyon TL destek sağlandı.

***

CHP Genel Başkan Yardımcısı, sevgili dostum Veli Ağbaba dün parti merkezi önünde müzisyenlerin katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi. Bakanlığın, beş ay boyunca müzisyenlere ayda 1.000’er lira destek verdiğini, ama kayıtlı olmayan 10 bin müzisyenin bu destekten mahrum kaldığını söyledi sanatçılar. Başlıca istekleri, sokağa çıkma yasağının 21.00’den 24.00’e ötelenmesi, mesleklerini yapabilme özgürlüğünün tanınmasıydı… Toplantıda, “Sorma ne haldeyim, sorma …” diye başlayıp, iyimser bir vurgu ile sonlanan minik bir dinleti de yer aldı. “Bu da gelir, bu da geçer…Ağlama…” Havuz medyası duymadı bu yakınmaları. Duymasınlar varsın, “Ne de olsa, kışın sonu bahardır”…

Tiyatrocuların durumu da müzisyenlerden daha parlak değil. Güya, tiyatrolara bir yasak yok, ama saat 21’de sona ermesi gereken bir tiyatro gösterisini kim izleyebilecek? İşten çıkıp, saat 18.00’deki oyuna nasıl yetişilecek? Bakanlığın özel tiyatro desteklerinde, vergi, sigorta borçları olmaması koşulu aranmış. Hepsi borç içindeki tiyatrolardan kaçı başvurabilmiştir acaba bu desteğe? Dün, Devlet Tiyatroları açık hava mekanlarnda perdelerini açtı. Devlet Opera ve Balesi ve Devlet Senfoni Orkestraları de yaz boyunca etkinliklerini sürdürmeyi planlıyormuş. Bu etkinliklerin açıkhavada, saat 18.00 ya da 19.00’da yapılmasının önünde bir engel yok. Peki, pandemi koşullarında en risksiz ortam olan açık havada film gösterimleri nasıl yapılabilecek 22.00’de sokağa çıkma yasağı varken?

***

Sinemaların Haziran’da açılabileceği duyurulduktan bir gün sonra, kapanma duyurusu geldi. Bu kapanmayı sinemacıların kendileri istemiş, çünkü film sahipleri, özellikle büyük Amerikan şirktleri filmlerini vermek istemiyormuş. Pandemi nedeniyle AVM’lere kiralarının bir kısmını ödeyen sinemalar, açılma durumundan bu destekten de yararlanamayacağından, Bakanlıktan bu kararın revize edilmesini istemişler. Sektörün sorunlarına çözüm getirmek adına ciddi çalışmalar yapan Sinema Genel Müdürlüğü de bu talebe duyarsız kalmamış. Haziran ayında başlayan ve başlamak üzere olan film festivallerinin gerçekleşebilmesi adına da olumlu girişimlerde bulunuyor Genel Müdür Erkin Yılmaz. Dün akşam, Ankara’da Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali başladı. Gösterimler Cer Modern ve Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde sürecek… Sırada, bu ayın ikinci yarısında başlayacak İstanbul Uluslararası Film Festivali ile 21 Haziran’da başlayacak İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali var… Herhalde, sanat damarlarının tümden kopmasına izin verilmeyecektir.