''Her türlü çirkefliği sergileyenleri biz de not ediyoruz.''

Böyle diyordu Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, AFAD Merkezi’ndeki Kabine toplantısının ardından yaptığı ve depremdeki aksaklıkları eleştirenleri hedef alan açıklamasında. Partili cumhurbaşkanının bir süre sonra partisinin grup toplantısında yaptığı açıklama da aynı doğrultudaydı, ancak bu kez hedefte Kızılay'ı eleştirenler vardı:

''Oluşturulan her algıyı not ediyoruz. İleride hesabını sormak üzere kayıtlarımıza aldık.''

Her tarafı tel-tel dökülen Kızılay'ı eleştirenlerden nasıl bir hesap sorulacağını bilmek mümkün değil ama, halkın tuttuğu notlardan sonra 14 Mayıs'ta nasıl bir hesap soracağını bilmek için kahin olmaya gerek yok.

Neler yok ki halkın not defterinde... Bırakın yılların notlarını, son bir aylık notlara baksanız hesabın nasıl geleceğini görmek zor değil. Depremle mi başlasak? Kaç can ihmalden, yanlış yönetimden, liyakatsizlikten, iş bilmezlikten yok oldu?

***

Depremlerde alışılagelmiş 'Orada kimse var mı, sesimi duyan var mı ?'' bağrışlarını ilk iki gün duyan oldu mu? Görgü tanığı depremzedelerin ifadelerine göre onun yerine enkaz altından yükselen ''Beni kurtaran yok mu?'' feryatları yeri göğü kaplıyordu. İlk iki gün soğuktan donarak, iç ve dış kanamalarla kaç insanımız yaşamını yitirdi bilinmiyor ama yakınlarını, komşularını kaybeden depremzedelerin not defterlerinde bu feryatlar çoktan yerlerini aldı. Enkaz altından feryatlar yükselirken, camilerden sela okutanlar, not defterlerinde yer almadılar mı zannediyorsunuz? Depremin hemen sonrasında internet kullanımını yavaşlatan, sosyal medyaya kısıtlama getirerek depremzedelerin dış dünya ile bağlantısını kesenler de not defterlerinde unutulmadı.

Yılların hayır kurumu Kızılay'ın, depremzedelere dağıtılacak çadır ve gıda maddelerini para karşılığı satmasını, kurumu bir holding haline getirenleri halk not defterine yazmayacak da ne yapacak? Yeterli çadır bulamayan, tuvalet ihtiyacı giderilemeyen, bir aydır 'Su, su' diye inleyen depremzede elbette bunları defterine kaydedecek. Boşaltılan hastanelerde ölüme terk edilen hastalar ve yakınları, kıyamet kadar oteller boş dururken, yurtlarından çıkarılan üniversite öğrencileri de notlarını çoktan aldılar.

Fay hattı üzerine inşaat yapılmasına izin verenler, demirden çimentodan çalan müteahhitler, zemin araştırması yapmayan yetkililer, kent planlaması yapmadan kent kurulmasına izin vererek oy toplayan siyasiler de halkın not defterinde ayrı bir köşeye yazılmış durumda...

***

Tabii ki yalnızca iktidarın sorumluluğunu azaltmak için 'Asrın felaketi' olarak adlandırdığı depremde değil, diğer birçok alandaki yanlışları ve beceriksizlikleri de halkın 14 Mayıs'ta sandığa giderken cebinde taşıdığı not defterinde yer alacak.

AKP'nin baskıcı, antidemokratik, hukuk ve adaleti hiçe sayan, Cumhuriyet’in kurucu değerlerini yok etmeye çalışan, partici, kayırıcı, yandaş ve liyakatsiz kadrolarıyla devlet yönetiminde başarısız olan yapısı da alınan notlar arasında olacak.

Evine ekmek götürmeyen işsiz, kirasını ödeyemeyen memur, dükkanını siftahsız kapatan esnaf, traktörüne haciz gelen üretici, akşam pazarında tezgah altından sebze toplayan gariban, çocuğuna bez, mama alamayan anne, doğalgaz, elektrik, su faturalarını ödemekte zorlandığı için gününü parkta geçiren emekli elbette not defterini gözden geçirerek sandık başına gidecek.