Çarşı yine karıştı. Her kafadan bir ses çıkıyor. Kılıçdaroğlu pas mı verdi? Erdoğan gol mü attı? Yoksa golü Kılıçdaroğlu mu attı?
VAR (Video Yardımcı Hakem) devreye girdi. O da işin içinden çıkamadı. En iyi hükmü hakem yani halk verecek. Önümüzdeki anketler bu konuda bir fikir verebilir.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, evinin bir odasından paylaştığı videoda kadınların giyim-kuşamını siyasetin tekelinden çıkaracaklarını, bu amaçla hazırladıkları bir yasa teklifini TBMM'ye sunacaklarını açıkladı. Yani kadınların örtünme hakkını yasal güvenceye kavuşturacaklarını özetliyordu CHP Genel Başkanı ...
İşte Çarşı ondan sonra iyice karıştı. Kılçdaroğlu'nun son dönemlerde, AKP'nin (Biz gidersek CHP başörtüsü yasağını yeniden getirir. Kılıçdaroğlu seçimi kazanırsa, başınızı zorla açtırır.) şeklindeki kara propagandasına karşı bir güvence olarak karşı hamle yaptığı belirtildi.
Neler söylenmedi, neler yazılmadı;
''İktidarın istediği bir göz, CHP verdi iki göz.''
''Yasal düzenleme gelecek günler için faydalı olacak.''

 ''CHP, AKP'ye mi benzemek istiyor?''
''Toplumsal barış açısından çok değerli.''
''Kılıçdaroğlu hata yaptı. CHP'nin altı okundan biri olan laiklik ilkesini kırdı parçaladı. ''
''Bu yarayı sonsuza kadar kapatacak bir adım.''
''Başörtüsü gollük pas alanı olur mu?''       
Görüldüğü gibi çeşitli kesimlerden çeşitli açıklamalar... Yasa tasarısı 3 maddeden oluşuyor. Özü; kadınların, giyimi konusunda temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamayacağını öngörüyor.
İyi güzel. Peki bugün kadınlarımızın en önemli sorunu başörtüsü mü? Küçük gelinleri nereye koyacaksınız? Ya şiddete uğrayan, her gün öldürülen kadınlarımızı nasıl koruyacaksınız? Bunlar için bir yasal güvence gerekmiyor mu?
Bu yasa tasarısının Meclis’te reddedileceğini, AKP'nin karşı argümanlarla karşılık vereceğini Kılıçdaroğlu elbette biliyordu. O zaman daha kapsamlı, daha  açıklayıcı bir görüş ortaya konamaz mıydı? Bu yasa teklifi yerine CHP çeşitli şehirlerde halka açık olarak yaptığı Grup Toplantılarında (Seçimlerden hemen sonra, kadın haklarının yasal güvenceye kavuşturulacağı) sözünü vermesi, ayrıca İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacağını ilan etmesi daha akılcı bir yol olmaz mıydı?
Sonuç olarak kadınların siyasi bir rehine olarak AKP'nin elinden kurtarılacağının ilan edilmesi, CHP'nin iktidar olması halinde yeniden başörtüsü yasağı getireceği yolundaki AKP kara propagandasının boşa çıkarılması hamlesi doğru bir yoldur. Ancak kapsamı ve zamanlaması doğru seçilmemiştir. Şu sıralarda ülkede pek de gündemde olmayan bir sorun, asli bir gündem haline getirilmiştir.
Bugün başı açık kadının da başı örtülü kadının da evinde doğru dürüst tencere kaynamıyor. Mutfaklar perişan, çarşı-pazar yangın yeri. Ödenemeyen elektrik, doğalgaz faturaları, akaryakıta her gün gelen zamlar, kronik işsizlik, kan ağlayan üretici, esnaf, emeklilikte yaşa takılan 4 milyon çalışan, basın ve medyaya getirilmek istenen sansür yasası, tarikat-cemaat baskısıyla iptal edilen konser ve festivaller, korkunç rüşvet iddiaları, tokatlanan borsa...
Sizce başörtüsü bu gündemin neresinde yer alır?..