İstiklal Caddesi’nde patlayan bombanın hareketlendirdiği siyaset, Nisan’dan önce bir erken seçim ile sonlanabilir mi? Neden olmasın? Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın, TELE 1’de Tuncay Mollaveisoğlu ile gerçekleştirdiği başarılı programda, kendisine yönelik suikast planı ve 2015’teki terör olayları konusunda söyledikleri basında yer buldu, ama muhalefete yaptığı son derece önemli öneri hiç konuşulmadı.

ÖZDAĞ’IN 6’LI MASA’YA ÖNERİSİ

Özdağ önerisini sunmadan önce bazı saptamalar yaptı:

1-Seçimin zamanında yapılması durumunda Erdoğan kesinlikle aday olamaz.

2-Cumhur İttifakı seçim kararı alabilmek için yeterli milletvekili sayısına sahip değil, yani Erdoğan aday olabilmek için 6’lı Masa ile uzlaşmak zorunda.

3-Seçimin normal tarihinden kısa bir süre önce yapılması, ‘erken seçim’ değil, ‘Anayasa’ya karşı hile’ yapmaktır ve 6’lı Masa bunu kabul ederse, iktidardan bir farkı kalmaz.

4- ‘Erdoğan mağdur olmasın, oy kazanır’ veya ‘Yüksek Seçim Kurulu nasılsa onaylar’ ifadeleri doğru değil; Erdoğan’ın mağdur değil, mağrur olduğunu tüm Türkiye biliyor ve Yüksek Seçim Kurulu üyeleri hukuk dışı bir karar verirlerse, ilerde yargılanırlar.

Bu saptamalar ışığında, muhalefeti daha aktif olmaya davet eden Özdağ’ın önerisi şu: 6’lı Masa Anayasa’ya karşı hileyi reddetmeli; iktidarı, eski seçim sisteminin geçerli olacağı Nisan’dan önceki bir tarihte erken seçime zorlamalı… Prof. Özdağ ile bu konuda aynı düşünüyoruz; 13 Haziran ve 3 Ekim tarihli yazılarımda, ben de benzer şeyleri dile getirmiştim. Özdağ’ın bu öneriyi yaparken kendisinin veya partisinin değil, Türkiye’ni çıkarlarını göz önüne aldığını düşünüyorum; çünkü önerisi gerçekleşirse, baraj yüzde 7 değil 10 olacak ve yeni filizlenen partisinin bunu aşması çok güç.

GAR KATLİAMI SEÇİM SONUCUNU ETKİLEYEBİLİR

Önümüzdeki seçimi etkileyecek en önemli başlıklardan biri, Özdağ’ın gündeme getirdiği, 7 Haziran – 1 Kasım 2015 tarihleri arasında yaşanan terör olayları; özellikle de Ankara’daki Gar Katliamı olacak. Özdağ Davutoğlu’nun, yakın çevresi ile yapmış olduğu konuşmada, isim vererek bu konuda suçlamalarda bulunduğunu iddia ediyor ve suçladığı kişileri ve olayları açıklamaya davet ediyor, açıklamazsa kendinin açıklayacağını söylüyor.

Davutoğlu Özdağ’ı dikkate almadığını bildirse de bunun doğru olduğunu sanmıyorum. Yaklaşık bir buçuk yıl önce yazdığım ‘The End’ başlıklı yazıda, ABD sponsorluğunda başlayan filmin sonunun yaklaştığını; Erdoğan’ı en çok korkutan başlığın, bu terör olayları olduğunu söylemiştim. Kanıt olarak da 2019 Ağustos’unda parti kurma çalışmaları yapan Davutoğlu’nu ağır biçimde eleştiren Erdoğan’ın, Davutoğlu’nun “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz” tehdidinin ardından, bu eleştirileri bıçak gibi kesmesini göstermiştim.

Ankara Gar Katliamının planlayıcısı, IŞİD militanı İlhami Balı’nın 27-29 Mart 2016 tarihleri arasında Ankara Söğütözü Anadolu Oteli’nde misafir edildiği iddiası, önceden Meclis’e taşınmış; aynı şahsın Adana Sarıçam’da 31 Nolu Aile Hekimliği’ne kayıtlı olduğu, 25 Temmuz 2016 tarihinde Konya’daki Cihanbeyli Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğü ortaya çıkmıştı. 7 Haziran – 1 Kasım 2015 tarihleri arasında Türk devletine karşı komplo kurulduğunu söyleyen Özdağ’ın iddialarının iyi araştırılması gerektiği kesin.

6’lı Masa’ya benim de bir önerim var: Kaldırılan TC’lerin geri getirilmesi için bir kampanya. Bahçeli’nin hangi gerekçe ile karşı çıkacağını çok merak ediyorum. Suriye ve Kuzey Irak’ta geniş kapsamlı harekat gerçekleştiren Silahlı Kuvvetlerimize başarılar…