6’lı Masa’nın 6 Nisan’dan sonra, yeni seçim sistemine göre yapılacak bir seçimi Meclis’te desteklemeyeceklerini açıklamasının ardından, Erdoğan muhtemelen seçimi yenileme kararı alıp, Meclis’i feshederek seçime gidecek.

Ancak bu durumda kesinlikle aday olamıyor. Bu benim değil, Süheyl Batum, İbrahim Ö. Kaboğlu, Korkut Kanadoğlu, Kemal Gözler, Serap Yazıcı, Ergun Özbudun, Şule Özsoy Boyunsuz, Mustafa Kamalak gibi Anayasa Hukuku profesörlerinin, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ve eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk gibi hukuk duayenlerinin ortak görüşü. Atadığı hukukçulara baskı ile ‘aday olabilir’ kararı aldırması çok zor; ama bu gerçekleşse bile tıpkı tekrarlanan İstanbul seçimlerinde olduğu gibi hukukun katledilmesine halkın tepkisi ağır olur, Erdoğan çok puan kaybeder. Erdoğan’ın aday olmayıp, bir yakınını aday göstermesi sürpriz olmamalı.

6’lı Masa adayının bu koşullarda hemen açıklanması iyi bir hamle olmaz. Hızlı değil, doğru karar önemli. Aday heyecan yaratacak, umut aşılayacak, halkın geniş kesimi tarafından desteklenecek, değişen koşullara hızla ayak uydurabilecek, yani lider niteliklerine sahip biri olmalı. Şu an gündemdeki üç adaydan Kılıçdaroğlu bu açılardan en kötü, İmamoğlu ise en iyi karneye sahip. Yasak olmayan başörtüsüne serbestlik getirmeye çalışması, Kılıçdaroğlu’na puan kaybettirdi. İmamoğlu’nun adaylığının hukuk dışı bir yöntemle engellenmesi durumunda Yavaş da çok iyi bir seçenek. En önemli derbi maça çıkarken santrafor olarak, önceki dokuz maçta gol atamamış oyuncuyu mu seçersiniz, yoksa son maçlarının tümünde çok zor pozisyonlarda bile golleri sıralamış oyuncunuzu mu?

6’lı Masa 30 Ocak’ta Kılıçdaroğlu’nun adını açıklayarak, Macaristan’daki 6’lı Masa’nın hatasını tekrarlamaz, umarım. Erdoğan’ın en çok İmamoğlu’ndan çekindiği, en çok da Kılıçdaroğlu’nu rakip olarak görmek istediği kesin; çünkü elinde Kılıçdaroğlu’na karşı bugüne kadar kullanmadığı çok sayıda koz var. Örneğin, Deniz Baykal döneminde CHP Genel Başkan Yardımcısı olan Sayın Onur Öymen’in ‘Baskılara Direnirken’ kitabının 400-413 sayfaları arasındaki bilgilerin gündeme gelmesi, sadece Kılıçdaroğlu’na değil, CHP’ye de puan kaybettirebilir. Her şeyi açık açık tartışmalıyız ki, aday açıklandıktan sonra, her kim olursa olsun, onun etrafında birleşelim ve kazanması için birlikte çaba sarf edelim.

Sorun ve Çözüm

Köy Enstitülerinin mimarlarından İsmail Hakkı Tonguç’a göre demokrasinin iki çeşidi vardır. Kolay olan kağıt ve sandık demokrasisinde demagojiyle serseme çevrilen halk, bir sandığa elindeki kâğıdı atar, böylece kendi kendini yönetmiş sayılır. Zor ve gerçek demokrasi için ise topraksız topraklandırılmalı, işçinin durumu sağlama bağlanmalı ve halk esaslı bir eğitimden geçirilmelidir. 6’lı Masa’nın kararını beklemek yerine, “Ortak aday kamuoyu yoklamaları göz önüne alınarak belirlensin” diyerek, halkımızın sağduyusuna güvenmek, ‘gerçek demokrasi’ açısından çok daha uygun bir yaklaşım.

Zeus Sunağı Bergama’ya Dönüyor mu?

Zeus Sunağı’nın Bergama’ya dönmesi için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in önderliğinde ve önceki Bergama Belediye Başkanlarından Sefa Taşkın’ın yoğun çabaları ile sürdürülen kampanya meyvelerini vermeye başladı. Berlin Eyaleti Çeşitlilik ve Ayrımcılıkla Mücadeleden Sorumlu Müsteşarı Saraya Gomis’in eserin Türkiye’ye iade edilmesi gerektiğini söylemesi çok ses getirdi. Büyük bölümü hukuk dışı yollardan yurt dışına kaçırılan ve özellikle 2. Dünya Savaşı sırasında çok hasar gören Zeus Sunağı, yaklaşık yüzde 70 oranında restore edildikten sonra Berlin’deki Pergamon Müzesi’nde sergilenmekteydi. Müze İzmir’de başlatılan kampanyanın ardından, 2015 yılına kadar ‘renovasyon’ nedeniyle kapatıldı. Sunağı geri istemede ne kadar haklı olduğumuzu merak edenlere Prof. Dr. Ali Sönmez’in ‘Yitik Miras-Zeus Sunağı’ kitabını okumalarını öneririm. Soyer, Taşkın ve Sönmez’in yanında, Sunağın Gözyaşları Oratoryosunun mimarı Prof. Dr. Suat Çağlayan’a, Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu’ya, destekleri nedeniyle Cumhuriyet Gazetesi’nden Alev Coşkun, Tuncay Mollaveisoğlu ve Muhammed Özmen’e de çok teşekkürler.