Artık Davos Ruhu,2025 itibari ile yok olmuş sayılabilir! Bunu iki neden ile yazıyorum: İlki,bu toplantılara katılması beklenen siyasi ve ekonomik figürlerin hepsi sanki sözleşmiş gibi, Davos bileti almak yerine Washington'da Trump'ın başkanlık seramonisi için rezervasyonlarını yaptırmışlardı. İkincisi de Davos'ta hangi konu konuşulursa konuşulsun, dünya yeni oluşan siyasi dinamikler içinde başka konularla haşır neşir olacağına dair mutlak inançları idi. Bu 'defacto' gerçeklik karşısında, Dünya Ekonomik Formu, eski  parlak günlerinde değilse bile, yüklü bir kamyonun fren mesafesini arttırması gibi, eski günleri hatırlatan entelektüel spekülasyonları izleyicilere hatırlamaktan geri de kalmadı.

20-24 ocak 2024 tarihlerinde yapılan bu yılki toplantılar, Davos fikrinin 55. yılına rast geldi ve 130 kadar ülkeden üç bin kadar siyasi lider,şirket yöneticisi ve hükümet dışı organizasyon yetkilisini ağırladı. Ana tema olarak jeostratejik belirsizlik olarak tespit edilmişti. Sanırım hiç kimsenin aklında Trump'ın ABD seçimlerini kazanacağı yoktu, çünkü öyle olsa tek konu elbette 'siyasi belirsizlik ' olurdu!Bu temanın dışında, diğer ana temalar 'yapay zeka'' küresel büyüme savaşları' ve ' 'gezegenimize yönelik iklim ve çevresel krizler'..

Trump, Macron, Modi ve Putin gibi popüler liderlerin katılmadığı zirvede Mısır'dan Ermenistan'a bir çok ülkenin liderleri boy gösterdi.Bu haliyle de Davos, ABD,Çin ve İngiltere ölçeğinde siyasi ve ekonomik kulvarların değil, daha düşük volümlü devletlerin PR platformu halinde idi.

World Economic Formu(Davos) oturumları, devasa küresel problemlerin altını çizerken  basın bülteninde de belirtildiği gibi gelecek için olumlu beklentileri de vurguladı: ' Umutlar ve korkular, Davos 2025'in bağlamını ortaya koymakta: Jeoekonomik belirsizlikler ve ticari gerilimler üzerine eklemlenen kültürel kutuplaşma ve global iklim endişesi, hepimizi tıknefes haline getirirken, aynı anda zamane uygarlığı ve teknolojisinin geldiği nokta,yani yapay zeka,kuantum bilişim ve biyoteknoloji düzeyi,,insanoğlunun üretkenliği ve yaşama standartlarının artması için umutlarımızı arttırıyor''.

Klaus Schwab,Davos 2025' dair olan bir röportajında, teknolojinin dünyayı yeniden şekillendirdiğine atıfta bulunarak, insanlığın bir dönüm noktasında olduğunu söylemiş. ' Teknolojinin çok ötesinde bir çağa itilirken, insanlık ya yüceltilecek ya da belki onun hakimiyeti kırılacak' diye devam ediyor. Doğrusu, saniyenin binde biri kadar bir süre içinde etkileşimde olan bir yapay zeka ya da siber zeka uygarlığında, günümüz liderlerinin primitif ve birbirinden kopuk diyaloglarındaki iletişim dili düşünüldüğünde,geleceğin mimarisi daha net düşünülebilir!

Sorumlu liderlik ile dünyanın geleceği için  kollektif küresel eylem için uzun bir süre daha bekleneği kesin. Zaten Davos 2025'de de ana temalar arasında olan 'güveni yeniden inşa etmek', 'insana yatırım' ve '  'gezegeni koruma' başlıkları bunun kaygısı ile organize edilmiş.' Büyümeyi yeniden hayal etmek' ve 'akıllı çağda endüstriler' oturumlarına da ilgi bir hayli fazla idi.

Davos 2025'in en zevkli paneli hiç kuşkusuz 'geleneksel düşünceye meydan okuyarak değişimi ateşleyen ve kapsayıcı bir dünya hayal eden sosyal aktivistlere verilen Crystal ödülleri için yapılan seramoni idi. David Beckham,modacı ve kadın hakları savunucusu Diana Von Furstenberg ve Pritzker ödüllü mimar Riken Yamamoto,ödüllerini alırken ilham verici konuşmalar yaptılar. Furstenberg, iyilik yapmakta kişisel gücün önemine değinirken,Yamamoto mimaride hafıza ve topluluk ruhunu önceleyen yaratıcı çizimlerinden bahsetti. Beckham da dünyanın umudunun çocuklarda olduğunun altını çizdi.

Davos 2025'in dikkat çekici raporlarından birisi de 'gelecek ve meslekler' dair olandı. Rapor,2030 yılına kadar 170 milyon kişi  yeni işlerine adım atarken, 92 milyon eski  çalışan da işinden olacağını vurguluyor. Dünya çapında milyonlarca çalışanın yeni beceriler elde etmesi için pek zaman kalmamış gibi!

Açıklanan bir diğer rapor da 'küresel riskler' ile ilgili olandı. Görüşülen yöneticilerin %52'si önümüzdeki iki yıl için istikrarsız küresel bir öngörü belirtmiş. O grubun içindeki %32'lik kitle daha da umutsuz:Tam bir türbülans bekliyor! %5' i ise 'fırtına' yakında demiş. 

Bu sonuçlarda Trump etkisi bir hayli fazla. Daha doğrusu Davos 2025'de herşey biraz Trump'ın gölgesinde idi. Popüler oturumlardan birisi olan ' iklim,sağlık,doğa,enerji' de,ana konulardan ziyade herkesi ilgisi Trump'ın dünya sağlık örgütü ve Paris ilkim taahütlerinden çıkış kararnamelerini imzalaması sonrası neler olacağına yönelik kötümser tahminlerdi!

Trump demişken, O da zirveye video ile katıldı! ' Eğer konumuz,iş yaratmak,fabrikalar kurmak ve büyümek ise, işte Amerika...Amerika geri döndü ve sizinle iş yapmaya hazır' mealinde  konuştu. Küresel iklim değişiklikleri, ticari korumacılık,işçi hakları ve vergi oranlarına dair soruları geçiştirdi.Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Van Der de adeta bağırarak ' küresel ekonominin bağlarını koparmak kimsenin çıkarına değil' derken, hedefinde Trump'ın olduğunu herkes anladı. Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Ding Xuexiang'ın da hedefinde Trump vardı:Ticaret savaşlarının kimseye faydası yok' derken olası Trump sonrası beklenen Abd-Çin gerginliğine atıfta bulunuyordu!

Sonuçta, Davos 2025 de zamanın ruhuna uygun bir değişim içinde, belki de görevini tamamlamış olabilir. Yine de günümüz dünyasının en önemli sorunlarının tartışıldığı ve değişik profesyonel katılımcıların odaklanarak çözüme katkı vermeye çalıştığı bir think tank agorası olarak bir kaç yıl daha gündemdeki yerini koruyacak gibi görünüyor..