Bence artık ucu bucağı yok.
Delirin delirebildiğiniz kadar.
İpin ucu kaçalı çok oldu.
Olan biteni bir köşede izleyip göreceğiz artık, çok önceden yazılmış o senaryonun uygulanışını.
Medya dünyasındaki depremden sonra memleketin ayrılmalara doymayan ahalisi yine ikiye dörde beşe ayrıldı.
- Artık hiç umut kalmadı, aklı olan kaçsın, diyenler...
- Biz Kurtuluş Savaşı'ndan sağ ve kahraman çıkmış neslin evlatlarıyız, yılmak yok mücadeleye devam diyenler...
- Umutsuzluk yaratanlar memleketi kasıyor lütfen susun, diyenler...
- Çocukları yurt dışına yollayıp kendilerine dağ başında yaşayacak bir kulübe arayışına girenler...
Vs. vs.

***

Sen ne durumdasın derseniz, ben epeydir hissizim.
Aklımı ve umudumu hepten yitirmemek için tamamen kendi küçük dünyama döndüm.
Kediydi, köpekti, bahçeydi kendi kabuğumda olacakları bekleyip gidiyorum işte.
'Bu ülkeye artık daha fazla yazık olmasın' diye içten içe endişem...
'Önünde sonunda geç de olsa iyiler mutlaka kazanır' sözüne saf bir umut bağladığım inancım...

***

Kafamızı nereye, hangi alana çevirsek bir akıl tutulması yaşanıyor.
Bak şimdi mesela "Çocuklarınızı doktora götürmeyin, aşı yaptırmayın, bizi zehirliyorlar" çığırtkanları çıktı.
Sayıları çok... Hem de endişe verecek kadar çok.
- Tıbbın atası İbni Sina iken Hipokrat üzerine yemin edenlere ben çocuğumu emanet etmem diyenler...
- Hacamat ve doğal yoldan tedaviyi reddeden kafirdir, cahildir diyenler...
- Aşılar çocuklarımızı down sendromlu yapmak için Siyonizmin yarattığı bir oyun diyenler...
Çocuklarına artık aşı yaptırmıyorlar.
Doktorların verdiği ilaçlara şüpheyle yaklaşıyorlar.
Doktor yerine hacı hocadan medet bekliyorlar.
Böyle giderse birkaç yıl içinde bütün çocuk hastalıklarının tekrar hortlayacağı kesin.

***

Yangın yerinin ortasında kaldık sanki.
Koca ormanın her köşesinde ayrı ayrı çıkan yangınlar bunlar.
Birleşirse koca dağ kül olacak.
Biz de işte ne yapalım, hala kurtarıcı bekliyor, bu yangına su getirmeyen itfaiyecinin kulaklarını çınlatıyoruz.


***

Ilıca plajı artık bedava


Türkiye'nin en güzel plajlarından biri, ki hatta benim için en güzeli, Çeşme Ilıca plajı artık tamamen ücretsiz oldu.
Daha önce ihaleyle verilen kafeleri belediye işletecek.
Şezlonglar, şemsiyeler ücretsiz olacak.
Satılan gıda ürünlerini fiyatları minimum düzeyde olacak.
Bu habere sevinsek mi üzülsek mi bilemedik.
Bu zamana kadar plajdaki o kafeleri doğru düzgün işleten bir tane adama rastlamamıştık. Hepsi birbirinden kalitesiz işletmelerdi.
O insanlardan kurtulduğumuza sevinelim tamam da... Yerine getirilecek hizmet nasıl olacak acaba? Bekleyip görmekten başka çare yok.
Tabii bir de insanlarımızda bir değişiklik olur mu bilmem.
Ve sanmam da...
Yine yediğini, içtiğini, çocuğunun kirli alt bezini arkasında bırakıp giden odun parçalarına bir önlem alınmazsa artık o canım plajın ipi hepten çekilir.
Keşke bu sene arkasında çöp bırakanlara, gidip duvar dibine işeyenlere çok büyük cezalar kesilse.
Tacizcilere göz yumulmasa.
Bu kişiler yaka paça atılsa.
Hani belki birileri doğaya ve insana saygıyı böyle zorlaya zorlaya öğrenir.
Temiz bulduğunu temiz bırakmayı, kadınlara gözünü dikip öküz gibi bakmamayı falan...
Çok mu hayalperestim?