TFF 3'üncü Lig 4'üncü Grup'ta mücadele eden ve son haftalarda üst üste aldığı 4 galibiyetle adeta küllerinden doğan Altay, saha içindeki başarısını yönetim katına taşıyamamanın sıkıntısını yaşıyor. Devre arasına 18 puanla 10'uncu sırada giren siyah-beyazlılarda, tüm gözler Cuma günü gerçekleştirilecek olan olağanüstü genel kurul toplantısına çevrilmiş durumda. Ancak kulübün içinde bulunduğu ağır borç yükü ve uluslararası hukuk dertleri, başkanlık koltuğu için heyecan duyan isimlerin hevesini kursağında bırakıyor. İzmir temsilcisinde yaşanan bu belirsizlik, camianın köklü tarihine yakışmayan bir sessizliği de beraberinde getiriyor.

FIFA dosyaları kulübün elini kolunu bağlıyor

Kulüp koridorlarında yankılanan en büyük korku, kuşkusuz FIFA nezdinde devam eden hukuk savaşları. Edinilen bilgilere göre, siyah-beyazlı kulübün önünde şu an aktif olarak çözüm bekleyen 7 ayrı dava dosyası bulunuyor. Bu dosyalar, sadece geçmiş dönem borçlarını değil, aynı zamanda kulübün ligdeki geleceğini de doğrudan tehdit ediyor. Eğer gerekli ödemeler veya yapılandırmalar kısa süre içinde yapılmazsa, puan silme cezasıyla karşı karşıya kalınması işten bile değil.

Sahada ter dökerek kazanılan puanların masada kaybedilme ihtimali, potansiyel adayların en çok çekindiği nokta olarak öne çıkıyor. Finansal sürdürülebilirliğin pamuk ipliğine bağlı olduğu bu dönemde, adaylık için nabız yoklayan isimler, arkalarında dev bir sermaye gücü hissetmeden taşın altına ellerini koymak istemiyorlar. Özellikle döviz kurlarındaki hareketlilik ve küresel ekonomik belirsizlikler, yerel kulüplere yapılacak yatırımların önünü kesen en büyük bariyerlerden biri olarak görülüyor.

Yatırımcı belirsizliği adayları kararsızlığa itiyor

Kongre öncesinde camianın sevilen isimlerinden eski başkan Süleyman Özkaral ile eski altyapı başkanı Cemil Has'ın birlikte hareket ettikleri biliniyor. Ancak bu ikilinin adaylık şartı oldukça net: Güçlü bir yatırımcı desteği. İsimleri Altay ile özdeşleşmiş olan bu figürler, kulübü sadece yönetmek değil, aynı zamanda ekonomik olarak düzlüğe çıkarmak istiyorlar. Fakat 2025 yılına girilmesiyle birlikte küresel piyasalarda yaşanan daralma ve yatırımcıların risk iştahındaki azalma, beklenen kaynağın bulunmasını zorlaştırıyor.

Küresel ölçekte ekonomi politikalarının yeniden şekillendiği, ABD’de Donald Trump yönetiminin ikinci dönemine başladığı bu süreçte, yabancı ve yerli sermaye gruplarının spor endüstrisine yönelik tutumu daha temkinli bir hal almış durumda. Bu durumdan en çok etkilenenlerin başında ise borç batağındaki köklü kulüpler geliyor. Özkaral ve Has cephesi, şeffaf ve sürdürülebilir bir model için "sıcak para" girişinin şart olduğunu her fırsatta dile getiriyor.

Sinan kanlı için geri dönüş kapısı aralanıyor

Mevcut tabloda görevi bırakma kararı alan ve aday olmayacağını açıklayan mevcut başkan Sinan Kanlı cephesinde ise ilginç bir hareketlilik yaşanıyor. Kulübün menfaatleri doğrultusunda çeşitli yatırımcı gruplarıyla görüşmelerini sürdüren Kanlı'nın, Cuma gününe kadar somut bir destek bulması halinde yeniden adaylık yarışına girebileceği iddia ediliyor. Kanlı’nın, kulübü sahipsiz bırakmamak adına "devam" diyebileceği konuşulurken, taraftarların bir kısmı istikrar, bir kısmı ise köklü değişim talep ediyor.

Altay'ın kurtuluş reçetesi olarak sunulan yatırımcı modelleri, aslında sadece bir kulüp yönetimi değil, aynı zamanda bir kriz yönetimi gerektiriyor. Borçların tasfiyesi, FIFA dosyalarının kapatılması ve transfer yasağının kaldırılması gibi devasa sorunlar, tek bir ismin değil, kolektif bir sermaye grubunun desteğiyle aşılabilir. Siyah-beyazlı taraftarlar ise sosyal medya üzerinden yaptıkları çağrılarda, kulübün şanlı mazisinin daha fazla yıpratılmamasını ve Cuma günü gerçekçi bir çözümün ortaya konulmasını bekliyor.

Fenerbahçe – Beşiktaş derbisinde muhtemel 11’ler netleşiyor
Fenerbahçe – Beşiktaş derbisinde muhtemel 11’ler netleşiyor
İçeriği Görüntüle

Sahadaki başarı masadaki kaosu bitirmeye yetmedi

Takımın ligin ilk yarısının sonunda yakaladığı 4'te 4'lük galibiyet serisi, sportif açıdan büyük bir başarı olarak alkışlansa da, idari krizin gölgesinde kaldı. Futbolcuların ve teknik heyetin tüm olumsuzluklara rağmen sergilediği bu karakterli duruş, yönetime talip olacak isimler için aslında bir motivasyon kaynağı olmalıydı. Ancak reel ekonominin gerçekleri, sahadaki romantizmin önüne geçiyor. Siyah-beyazlı camia, Cuma günü yapılacak genel kurulda sandıktan sadece bir başkan değil, aynı zamanda Altay’ın geleceğini kurtaracak bir vizyon çıkmasını umut ediyor. Zaman daralırken, adayların sessizliği kulübün üzerindeki kara bulutları daha da yoğunlaştırıyor.

Kaynak: DHA