Kovid-19 için işe yaradığından emin olunan aşının iki Türk tarafından bulunması hakkında ne hissettiniz? Gurur mu? Yoksa utanma mı? Evet, utanma. Dünyanın en çok ihtiyacı olduğu anda en ihtiyacı olan keşfi yapan kişilerin kökeni Türk ama her ikisi de Alman vatandaşı. Birçok şey söyleyebilirsiniz. E işte Almanya dersiniz, adamlar tek değildi, ekipti dersiniz. Ama içiniz gerçekten burulmadı mı? Hala bu hastalıktan dolayı her gün 200-250 kişi ölürken Çin’den alındığı söylenen, ne kadar etkili olduğu da muamma bir aşının yapılmasını bekliyoruz. Tekrar yazayım. Her gün en az 200 kişi ölüyor. Herhangi bir günlük afette bu kadar kişiyi kaybetsek haftalık yas ilan ederiz. Her gün en az 200 kişiyi zamansız kaybediyoruz, ama elden hiçbir şey gelmiyor, duyarsızca, soğuk ruhsuz şekilde ölüm haberlerini dinliyoruz. Niye çünkü akıllı yetenekli ve bu ülkeden çıkan bilim insanları başka ülkelerde bilim yapabiliyor ama burada yapamıyor. Bu kadar özet bir durum. Var mı çalışmalar var. Bir veya iki üniversitede sonuçları başarılı olması umulan çalışma var. Türkiye’de kaç üniversite var? Kaç yetkin bilinen araştırma hastanesi, kurumu var? Binlerce, kaç çalışma var? 2 veya 3. E ölüyoruz? Bundan daha önemli bir şey mi var?

Bilim ve teknoloji de bu kadar dramatik bir halde miyiz? Hiç değiliz. Birçok konuda atılım yaptık. Ama atılım yapılan alanların hepsine dikkatlice bakın. Tüm o alanlar nedense sadece iktidarın ilgilenmeye değer bulduğu konular. Savunma sanayi, inşaat, otomotiv (o da muallak) vs. Ve nedense atılımı yapanların hepsi sadece iktidara yakın olanlar, olabilenler.

Yani bu ülkede bilim ile ilgilenecekseniz dahi hangi partiyi tuttuğunuza emin olmak zorundasınız. Bu ülkede uzun zamandır hem muhalif hem başarılı bir bilim insanı olamıyorsunuz. Kesin gerçek maalesef bu. Çünkü es keza gidişattan biraz ırın-mırın ederseniz, ne çalışabilecek yer, ne çalışabilecek bütçe, ne de adam bulamıyorsunuz.

İçiniz kıpır kıpır fakat iki yüzlülük yapayım, bari tarafsız gibi durayım dediniz. I-Ih. Oda yetmiyor. Eninde sonunda bir yerde açık veriyorsunuz. Çünkü elinizde değil, dünya görüşünüz iktidar sahiplerinin görüşleri ile taban tabana zıt. Misal bir üniversite de bilim insanı olarak çalışmaya çalışıyorsunuz. Birden tepenize, konudan uzak, o dünyadan uzak, sadece iktidar partisinden bir ara seçime girdi diye liyakatsiz bir yönetici geliveriyor. Sizde o kişinin tüm yetersizliği ile aldığı her mantıktan uzak kararda o kişi ile güreşirken eninde sonunda insani bir tepki gösteriyorsunuz. Buyrun haydaaa… Sizde artık koyu muhalifsiniz. Ülkede itiraz ederseniz ılımlı muhaliflikte yok. Kop koyu muhalifsiniz. Hatta sadece bu sıfat ile kalsa yine ucuz kurtulursunuz. Gelen sıfatların anarşistliği var, teröristliği var. Vatan hainliğine kadar yolu var. Bir şeylerden canın mı sıkıldı, şikayet mi ettin? Sıfatlardan sıfat beğenin.

Bu ülkede bilim yapmak istiyorsanız, ya da şöyle diyeyim, gerçekten sonuç veren bir şeyler araştırmak, keşfetmek istiyorsanız bu elbette mümkün. Kimse size engel değil. Kendinizin dışında. Boşaltın kafayı. Yazılın iktidar partisinin kurslarına. Nasıl iyi bir iktidar partili olurum eğitimi alın. Alın kaşeli, imzalı sertifikanızı. Sonra iktidarın sevdiği bir bilim alanı bulun. Başlayın biliminize. Ama sinir uçlarınız hala yerinde ise, bütün bu süreci saçmalık olarak görüyorsanız, bir de üzerine ülkede olanlar hakkında hala bir şeylere sıkılıyorsanız, merak etmeyin, rahat olun, yine “başlatırlar böyle bilime”.

Neden mi aşı üretemedik? İşte tam bu yüzden. Maalesef iktidar ister inansın, ister inamasın bu ülkenin en az yüzde 60’ı bu iktidardan mutlu değil. Hiçbir kurumda bu orandan istisna değil. Şu an ülkenin bilim insanı, mühendis ve yaratıcı insan işgücünü yüzde 60’ını verimli kullanamıyoruz. Çünkü iktidar ile aynı görüşü paylaşmıyorlar. O zaman şanslarına küssünler. Üretmek için fırsatta yok. İktidarın sevdiği %40 ise yine iktidarın sevdiği araştırma konuları ile ilgilenmek zorunda. Bir de bu hır gür içinde toplamda da bir kayıp yaşıyoruz. İster iktidar ister muhalif bilim insanı olun kimse huzursuz bir ortam da adam gibi işte çıkaramıyor. Çünkü bilim yapmak ta ekip işi. Ülke böyle tam ortadan ikiye bölünmüşken hadi buyrun yapın biliminizi. Sağlıklı günler dilerim.