Dostum Recai Şeyhoğlu'na, “Yazmaktan yorulmadın mı?” dediğimi hatırlarsanız köşe yazımda. 'Yoruldum' dememişti...” Böyle olacağını biliyordum” ve 33’ncü kitabı “Basiret ve Boğaziçi”ni imzalayıp gönderdi. Yine rekor kırdı. Kısaca onu tanıtayım;

Emekli öğretmen dostum Recai, “Rasime-Recai Şeyhoğlu Kütüphaneler zincirinin kurucusu. Öykü, araştırma, gezi notları, söyleşi, çocuk edebiyatı, deneme alanında 33 kitabı yayınlandı. Son Mühür, Medya Ayvalık, Ajansbakırçay ve Bolmedya’da yazıyor.

Güncel olayları anlatan Basiret ve Boğaziç’ni kısaca özetlemeye çalışacağım.

2 Ocak 2021’de Üniversiteye Profesör Melih Bulu Rektör olarak atandı ve bu olayın eleştirileri ve öğrencilerin protestoları bitmedi.

Recai Şeyhoğlu olayı şöyle yorumluyor: “1946 yılında rektörlerin seçimle iş başına gelmesi kabul edildi.1961 Anayasası da bunu onayladı.Ancak 1980 askeri darbesi bunu kaldırdı.Hükümet üniversite dışından rektör atadı.Atamanın yasal olduğu belirtiliyor.Ama atamanın yasaya uygun olması onun demokratik olduğunu göstermiyor ki.”

“Olay gündemden düşmüyor. ODTÜ öğretim üyeleri öğretim üyelerine desteklediklerini belirterek ilkeleri savunan öğrencilerle gurur duydukları açıkladılar. 147 yazar da bir mektup yayınladı.”

“En üst kamu otoritelerince kullanılan nefret söylemi, öğrencilerin terörist diye yaftalanması hukuksuz devleti olmaktan çoktandır uzaklaştığının yeni bir kanıtıdır.”

“Aya gitmeden önce bir şeyler söylemek gerek. Bilindiği gibi hacdan dönenlerin yurda kontrolsüz dağılmalarıyla başlayan pandemi Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi törenine yurdun dört bir köşesinden getirilenlerin topluca namaz kılması ve memleketlerine dönmeleriyle patlamıştı. Virüs alıp virüs dağıtanlar nedeniyle ülkemiz ağır kayıplar vermişti. Bir yıldır insanlar ölüyor, esnaf, müzisyen, işçi aç ve intiharlar peş peşe geliyor. 65 yaşın üzerindekiler kalabalık etmesin diye otobüslere bindirilmiyor.”

“Konya kadar toprağı olan Hollanda dünyanın ikinci tarım ihracatçısı iken Türkiye samanı bile dışarıdan alıyor. Mercimeğin ana vatanı gibiydik. Şimdi ise dışarıya bağımlı hale geldik. Her gün çiftinin öldüğü yazılıp çiziliyor. 636 özel okul kapanır, 5 bin kişi işsiz kalırken milyonerlerin bankadaki parası ise 410 milyar artıyor. 'Aynı gemideyiz' diyenler yanılıyor demek ki.”

“DİSK'in araştırmasına göre Türkiye salgınla mücadelede en az nakit desteği ayıran ülke oldu. Dünyada toplam nakit harcama ve destek içindeki payımız binde bir.Covit-19 ile canla başla mücadele ederken halkına nakit yardımında bulunan ülkeler sıralamasında Türkiye en son sırada. Gerçekleri konuşmaktan korkmayın. Zalimlerin iktidarı, cahillerin omuzlarında yükselir.”

Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.