Yaşlı adam, "Kendim için bir şey dileyecek olsam ne dilerdim, biliyor musun?" diye sordu. Cevabı duyamadık. Çünkü yazar, kendi cevabımızı düşünmemizi istiyordu. Düşündük diyelim, değiştirebilecek miyiz peki bir şeyleri... Bazı soruların cevabı olsa da gerçekte karşılıkları yok bu hayatta. Ne kadar istesek de zamanı başa saramıyor, bir başkasının zihnine girip değiştiremiyoruz olup biteni. Ne kadar da çabalasak gönlünün kapılarından geçemiyor, olduğumuz yerden duyuramıyoruz sesimizi. Peki susmalı, yaşananları unutmalı ve kabullenmeli miyiz her şeyi?

Vatanından ayrılıp başka bir ülkedeki Çin lokantası Altın Ejderha'da çalışmaya başlayan ve bir yandan da kayıp kardeşinin peşine düşen aşçı yamağı için biz ne yapabiliriz?

Ömrünün son günlerine geldiğinde yaşayamadıklarının acısını çeken adam için, yeterince sevilmediğini hisseden hostes için, yokluk içinde ayakta durmak adına seks işçisine dönüşenler için ne yapabiliriz?

***

2012 yılında kurulan Tiyatro Terminal hakkındaki ilk izlenime, geçtiğimiz günlerde davet edildiğim Altın Ejderha'nın prömiyerinde sahip oldum. Aslına bakarsanız, oyunu seyrettikten sonra çoktandır planlamama rağmen bunu bugüne kadar ertelediğim için de üzüldüm. Oyunun yazarı Roland Schimmelpfennig sadece bizim değil sahnedeki 5 genç ve yetenekli oyuncu arkadaşımızın da oyun hakkında bol bol düşünmesini istiyordu. Çünkü bu 5 oyuncu, mekan ve zaman ilişkisinin farklılaştırıldığı sahnede toplamda 17 karakteri canlandırdı. Erkekler kimi zaman bir kadın, kadınlar kimi zaman bir erkek kılığına bürünüp anlattı. Acılarını, dertlerini savurdu... Oyunda bir anlatıcı yokken, her karakterin kendini anlatması, sürekli oyunda zikredilen yemek isimleri ile seyircinin hikayeye bağlanması beni sıra dışı kurgunun verdiği keyfe doğru itti. Geçmişte gazetecilik de yapan yazar Schimmelpfennig bende hayranlık yaratan oyunu Altın Ejderha'da, izleyiciyi etrafında dönüp duran hikayelerle ortaklık etmeye ve o hikayelerin kahramanlarıyla empati kurmaya zorluyor.

***

Göçmenlik sorunu çürük bir dişin neresindedir, zayıf olanı ezmenin, yok olarak görmenin verdiği hazzı acaba kime borçluyuz?

Böyle onlarca soru üreten oyunu İbrahim Güngör yönetmiş, Gizem Elif Asil yardımcılığını yapmış, Selda Uzunkaya dramaturjisini hazırlamış, Feyza Tatar dekor ve kostüm tasarımını, Hasan Bayrakçı ışık tasarımını ve Utku Güçoğlu müziklerini yapmış. Batuhan Köksal, Jülide Derya, Pervin Güner Aygün/Jülide Kara, Atila Acar ve Orkun Kocabıyıkoğlu da oynamış. Bize de onları izlemek düşmüş.

İyi ki gidip izlemişim dediğim, hayat gibi tek perdelik oyundan çıkarken sorular zihnimde uçuşmayı sürdürüyordu. Evet, bazı soruların cevabı olsa da gerçekte karşılıkları yok bu yaşamda ama bazılarının da var... Değiştiremeyeceğimiz birçok şey olsa da değiştirebileceklerimiz için çabalamayı sürdürmeliyiz. En azından kendimizi değiştirebileceğimizi unutmamalıyız.

Karşılık beklemeden, ayrıntılara takılmadan çok seversek belki her şey değişir. Bu dünyayı sevgiden, çok sevmekten başka ne kurtarabilir?

 

DİP NOT: ALTIN EJDERHA, 30 Kasım'da İzmir Sanat'ta! Kaçıranlara duyurulur.

Ayrıca Demet Evgar, Engin Hepileri, Okan Yalabık ve Bülent Şakrak'ın oynadığı "39 Basamak" adlı oyun İzmir'e geliyor. 24- 25- 26 Aralık // Tepekule Kongre Merkezi

 

------------------

Çocukların hayallerine sahip çıkalım

 

Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın; çocukların yeteneklerini ortaya çıkaran, onların da isteklerine kulak veren, ezberci değil nitelikli eğitimin önünü açan kampanyasını 1 Kasım 2016 tarihinde başladı. Amaç aslında çok açık; çocuklarımıza özgüven kazandırabilmek ve nitelikli eğitimi "bazı" çocuklar için değil her çocuk için sağlayabilmek...

TEGV, sorularına kulak verilmeyen çocukların hayallerine ulaşabilmesi için mümkün olduğunca çok çocuğa ulaşmayı planlıyor.

Neden mi? Çünkü çoğu zaman; gerek aile içinde, gerek ülke yönetiminde, çocuklarla ilgili önemli kararları verirken onlara sormuyoruz! Oysa çocuklar evde, okulda, hayatın içinde onları anlamamızı, tanımamızı bekliyorlar. TEGV, çocuk işçilerin sayısının her geçen gün arttığı günümüzde çalışan çocuklara ulaşıp onların eğitim görmesine katkı sağlıyor. Çağdaş eğitimin en temel alanları olan, matematik, fen, okuma ve sanat konularında ücretsiz etkinlikler yapıyor.

Türkiye’nin dört bir yanındaki TEGV etkinlik noktaları "çocuk dostu" ortamlar olarak tasarlandı.

Ayrıca bilim, drama, yabancı dil gibi farklı etkinliklerle çocukların çok yönlü eğitimi sağlanıyor. TEGV’de çocuklar katılımcı ve özgür bir ortamla tanışıyor, fikir söylüyor, soru soruyorlar.

Gönüllüler aracılığı ile binlerce çocuğun hak ettikleri o nitelikli eğitime ulaşmaları böylece sağlanmış oluyor.

Siz de "EGITIM" yazıp 3353'e kısa mesaj göndererek Eğitim Gönüllüleri'ne 10 TL bağışta bulunabilirsiniz. Her şey çocuklar hayallerine kavuşsun diye.