Hiç kafa ütülemeyeyim…
Aldım elime klavyeyi (eski dilde kalem)
Basacağım sazın teline…
Neresinden tutayım ?
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni dibine kadar eleştiren benden başkasını bulamazsın… Maça ister İyi işi görmemek için de ”Terbiyesizlik yapmak yeter”… Kentin her türlü doku değişikliğini sağlayan, en güzel proje tramvay… Eleştirilere bak;
Vay efendim; “Kaza oldu gördün mü bak… Dedim ben dedim…hohahaaaa…(Kötü adam gülüşü)"
Ey davar… Haberi okursak motosikletli arkadaşın adeta intihar amacıyla üstüne sürdüğünü görürüz… Vaaay efendim “Yavaş gidiyor” Ey rallici kazma; Sen değil miydin dolmuşların trafik şerrinden yakınan…
Sen değil miydin dev asa otobüslerin trafiği kilitlediğinden yakınan…
Vaaay efendim “Deniz yolu kullanılsa, iskeleler olsa, beceriksiz Ce ha pe"
Sen değil miydin “Bu nasıl kent ? Bir makyajı yok, Eskişehir’e bak be ne güzel” diyen…
Ey modern ceviz ;
Çiğli’de oturan, Ev-ka da oturan, bu tarafta poligon, Balçova falan…
Deniz kenarından, deniz kenarına değil artık İzmir…
Onlara lazım değil mi bu kent estetiği ve ulaşım aracı?
Sen iskelelerle, vapurla tötü kurtaracaksın ya, gerisi tıraş… Öyle mi?
….
ArogAklıma AROG geliyor…
Cem Yılmaz’ın filmi…
“Kaç saat geçti hala cilalı taş devrine geçemedik” diyor ya…
Kafa orada kalınca, sorun şöyle şekilleniyor… “ALIŞAMAMAK”
Ne modern hayata, ne değişen takvim yapraklarına…
Alışamamak, adam gibi yaşamaya…
Kendimizi büyütememek…. Anlayamamak basitçecik insanca yaşamı…
Hoş neden bahsediyorsun be adam…
Daha dün bu ülkede, 80 yaşındaki kadını mezarında fır döndürmedin mi?
Daha dün, Kadıköy Altıyol’da
“Çağdaş Laik Eğitim Platformu” standına saldırıp sopayla dövmedin mi?
Daha dün ;
Dolmuşta pataklamadın mı mini şort giyiyor diye genç kızı?
Ve daha dün cayır cayır yaktırmadın mı Suriye’de gencecik Mehmetçiğini…
Unutmuşsundur…
Daha dün otobüsün klimasını açmadı diye şoförü dövdüğünü,
Keza durak harici durmadı diye bıçakladığını…
Ne güzel söyledi dimi ;
“Kaç yıl geçti hala cilalı taş devrine geçemedik” be bilader…
Kalkmış burada ahkam kesiyoruz bizde…
Yok tramvay da bilmem ne de…
İnsanca yaşamayı öğrenememiş bir toplumda, tramvay neyime…
Bin sırtıma taşıyayım şeyime…

***
Kes sesini…

Yeni moda şu ;
Baktın gıcıksın, salla ; “Fetöcü bu”
“Değilim” diyene kadar eben ağlar…
Baktın çok Atatürk’çü sal bir şey üstüne…
Nasıl olsa b.ka batar…
KÖSE-(5)
Didim’deydim bayramda…Demir yol iş sendikasının halk plajına sızma yaptım…
Oh …Teyze, yeğen, dayı, tam bir halk plajı…
Mısırcı, simitçi falan… Bayram kalabalığı zaten, lebalep dolu…
Akşam üstü hafif açığa, bildiğin tur teknesi yanaştı…
Bağıra bağıra 10. Yıl marşını çaldı ,
Haluk Levent versiyonundan, İzmir Marşı peşinden…
Tekne Atatürk portreleri ve Türk bayrağıyla bezeliydi…
Koca plaj eşlik etti… Alkışlar, tezahüratlar, birlikte söylemeler…
Birbirini tanımayan insanların aslında ne kadar bağlı olduklarını anlatıyordu resim…
Hep bir ağızdan İzmir Marşı ve “Mustafa Kemalin askerleriyiz” haykırışı…
Tüylerim diken diken oldu.
Meğer tekneci her akşam üstü yaparmış bunu.
Saygıyla selamlayıp ufka doğru sürermiş teknesini…
Ümitlendiydim bu ülke için…
İzmir’e geldim. Haberin fotoğrafındaki tekne hiç yabancı gelmedi hikayeme ;
“SAHİL GÜVENLİK İZMİR MARŞI ÇALAN TEKNELERE CEZA YAĞDIRDI”
Sebep;
“Yok sebep… Şikayet var… Çok gürültü yapıyor”
Demek “İzmir Marşı” gürültü, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı tantana…
Cezayı kesende Sahil Güvenlik Komutanlığı (Biliyorsun askerler. Mustafa Kemal’in ordusu)
Nasıl?
Hazım durumu nasıl?
“Kes sesini” diyorlar ya…

***

Bayram müjdesi (!)

Çok kalpten söylüyorum, üzülerek bildiriyorum…
Durumun vehametini anlatayım sayın seyirciler…
Cezaevlerimiz taşıyor.
3 kişilik odalarda 6 şar 8 er kişi kalınıyor.
Cezaevindeki mahkumların başvurusu üzerine ceza ve tutukevleri idaresi açıkladı.
“5 yılda 174 cezaevi daha yapılacak”
Bu kimine bayram müjdesi gibi geldi de…
Hüznün kralı arkadaş…
Bir de fabrika, okul, sanayi, üretim yapılacak haberi okuyaydık ya…

***

Delegeyle oynama

CHP mahallelerde delege seçimlerine hazırlanıyor.
Kendimi bildim bileli müdahale oluyor, olmaya devam ediyor.
Belediye başkanları , ilçe başkanlarını kendine yakın istiyor.
Listeleri yapıyor, diretiyor, dayatıyor…
Ey demokrasi havarileri… Elleşmeyin yahu…
Elleşmeyin…
Oynamayın…Tehdit etmeyin, ödül vaad etmeyin…
Bırakın bu 1960 kafasını…
Bak CHP liyi bile bezdirdiniz haberiniz olsun…

***

DELİ ZİYA;
“Ağlatıp da gülene yazıklar olmuş mudur lan acaba... “