Başak Alara Karademir avukat adayı bir genç kızdı. Okul gezisi için gittiği Ankara’da, konakladıkları otelde, hocasının odasında, duşa kabinde asılı halde bulundu. Bir tişörtün ucunda sallanırken... Günlerce komada kalan genç kız maalesef yaşamını kaybetti.
Kısacık hayatı dram yüklüydü... 12 yıl önce anneannesi, annesini ve babasını öldürmek suçuyla hapishaneye girmişti. Alara ve kardeşini dayısı büyütmüştü.
Yakın çevresinin “idealleri olan, sosyal, dost canlısıydı” diye tanımladığı Alara ile Yardımcı Doçent Doktor H. A. G.’nin bir saat boyunca dört duvar arasında ne yaşadıkları henüz sır. Soruşturma sürüyor...
Hocanın iddiasına göre, aralarında iki yıldır sevgili ilişkisi vardı ve genç kız sık sık “benden ayrılırsan intihar ederim” diyordu...
Alara’yı tanıyanlar da “yalan, intihar edecek kız değildi” diye ısrar ediyor...
Bazı ahlaksızlar, “su testisi su yolunda kırıldı, ne işin vardı hocanın odasında” türünden pespaye cümleler kurdular... Oysa ki söylenmesi gerekenler şunlardı;
43 yaşında bir akademisyensin.... Nasıl alırsın odana 21 yaşındaki kız öğrencini? Kusurlu, suçlu, etik yanlışı olan sensin. Alara henüz bir ergen... Üstelik büyük bir travma yaşamış ergen.... O yaştaki bir kızın hata yapması mümkün, ama senin asla! İlişkimiz vardı, ayrılmak istedim, kendini astı demek kolay.... Nasılsa kendisini savunacak bir muhatap yok karşında...
Görgü tanıklarına göre olay sonrasında hoca efendi lobide kendini yerden yere atıp, “bana bunu yapmayacaktın...” diye avaz avaz bağırmış.
“Ne yaptın sen” diye dövüneceğine “bana ne yaptın?...”
Nasıl bir narsizm ise... Can gitmiş, can...
İnşallah en kısa sürede olay intihar değilse suçlusu ortaya çıkar da, cübbesiyle toprağa giren Alara’nın ruhu huzur bulur...
Öte yandan Başak Alara Karademir’in organları ailesi tarafından bağışlandı ve yedi kişiye can oldu. Akciğerleri boğulmaya bağlı hasar gördüğü için nakledilemedi...