Açın halinden anlamak, nefsine hakim olmayı, aza kanaat edebilmeyi öğrenmek ve genel olarak daha mütevazı ve paylaşımcı olabilme yolunda adım atmak gibi “insani” misyonları var Ramazan ayının.
Aslında geri kalan 11 ay oruç tutulmasa da, istisnasız her insanın özümsemesi gereken özellikler bunlar.
Yani bana sorarsanız; oruç tutun ya da tutmayın, Müslüman olun ya da olmayın; Allah'a veya Tanrı'ya inanın ya da inanmayın; her insan açın halinden anlayabilmeli, nefsine hakim olmalı, sahip olduklarına şükredip olmayanlarla paylaşabilmeyi bilmeli. Amaç, yılın 1 ayında değil her gününde böyle olmayı becerebilmektir aslında.
Ama madem Ramazan'dayız, üstelik de havalar iyiden iyiye ısındı, sadece insanlarla değil hayvanlarla da paylaşalım ekmeğimizi, yemeğimizi, suyumuzu... Sokaktaki hayvanların yılın 1 ayı sadece belli saatler arasında değil, Allah'ın her günü açlığı, susuzluğu yaşadığını unutmayalım. Bugün iş yerimize yürürken veya evimize dönerken çevremize biraz daha dikkatli bakalım. Bize, beklenti dolu gözlerle bakan bir can görürsek ona elimizi uzatalım.
Ve hazır elimizi uzatmışken de 1 ay sonra çekmeyelim, olur mu? Hep el verelim.

KENT ORMANI


Biliyorsunuz; geçtiğimiz hafta; Kent Ormanı'nda düzenlenen bir festival nedeniyle bölgedeki köpeklerden 10'u, 4 gün için Balçova Barınağı'na alınmıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Hande Özyoğurtçu ile görüşüp köpeklerin festival biter bitmez sağ sağlim yaşadıkları bölgeye geri bırakılacakları sözünü almıştım.
Tabii köpeklerin toplanması, sosyal medyada epey konuşuldu. Kimisi öfkelendi; belediyeye saydırdı. Kimisi, anlayışla karşıladı. Bin 500 gencin geldiği bir festivalde kazara kötü bir olay yaşansa faturanın yine hayvanlara çıkarılacağı bilinci ile, İBB'ye de güvenerek destek verdi karara.
Hande Özyoğurtçu ile hafta içinde görüşüp, sordum. 8 köpek yeniden Kent Orman'larına kavuşmuş. Sadece 2 tanesi kısırlaştırıldığı için iyileşme sürecinde. İyileşir iyileşmez onlar da sürüye geri katılacak. Yani; endişesi, korkusu olanın içi rahat olsun, derin bir nefes alsın. Köpekler güvende ve iyi. Verilen sözler de tutuldu.
Ancak ben, yine de geçtiğimiz hafta değindiğim sorunun çözümü için, yeni bir olay yaşanmadan harekete geçmek gerektiği görüşündeyim. İnsan kaynaklı yanlış yönlendirme nedeniyle agresif özellikler sergileyebilen, ısırma olaylarına karışan köpekleri nasıl sakinleştireceğimizi ve bizlerin de köpeklere karşı nasıl doğru tutumda olabileceğimizi öğrenmemiz için uzmanlarla bir (belki birkaç) buluşma şart. Kent Ormanı'nda hem köpeklerimiz hem de insanlarımızın huzur içinde yaşaması için çok geç olmadan adım atmalıyız.