Yazdığım ‘Berlin’deki Zeus Sunağı Bergama’ya dönebilir’ ve ‘Zeus Sunağı Bergama’ya dönecek’ başlıklı iki yazı arasında sadece sekiz buçuk ay var; yani kısa zamanda tahmin ettiğimden çok daha fazla yol alınmış. Bu ivmeyi kaybetmeden, iki alanda yoğunlaşmamız gerekiyor:

1-Gerek yurt içi gerekse yurt dışında, kamuoyu ve destek oluşturmak için plan yapılması ve çeşitli girişimlerde bulunulması.

2-Sadece Almanya ile değil, Zeus Sunağı'nın parçalarının dağıldığı Rusya, İngiltere, ABD gibi ülkelerle de iade sürecini başlatacak ikili görüşmeler öncesi, elimizi daha da güçlendirmek için bilgi ve belge toplanması; yani hukuki sürece hazırlık. Dava açmak ise gerekirse başvurulacak son silah.

KAMUOYU OLUŞTURMAK

Türkiye’de bu konuda kamuoyu oluşturmak kolay olmayacak, çünkü “Biz o eserleri koruyamayız, değerini bilmiyoruz, bırakın orada kalsın” diye düşünen bir kesim var. Görüşlerine saygı duyuyorum, ancak kesinlikle onlar gibi düşünmüyorum. Öncelikle kaçırılan eserler iyi korunmamış; önemli bölümü kötü koşullarda taşınmış, savaş sırasında bombalanmış, bugünün St. Petersburg’una taşınmış ve bir bölümü halen Rusya ve diğer bazı ülkelerdeki müzelerde yer alıyor. Berlin’de sergilenen eserlerin önemli bölümü gerçek ve bütün değil. Eserlerin hangi yasa dışı yollarla sistematik olarak kaçırıldığı, Abdülhamit’in nasıl imzaya zorlandığı anlaşılınca, birçok Türk ve yabancı insanın görüşleri değişebilir. Bilgilendirme ve kamuoyu oluşturma konusunda özellikle Tunç Soyer’in etkili yollar bulacağını düşünüyorum.

HUKUKİ SÜRECE HAZIRLIK

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Sönmez’in yazdığı ‘Yitik Miras-Zeus Sunağı’ kitabı güçlü bir hukuki temel oluşturmuş durumda. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile koordineli çalışacak iyi bir hukuk ekibinin kurulması çok yararlı olacaktır. Bu konuda çok deneyimli Marmara Üniversitesi’nden Milletlerarası Özel Hukukçu Prof. Dr. Sibel Özel ile yaptığım görüşmede, şu anda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ABD’de, Kilya İdolü’nün Türkiye’ye iadesi amacıyla açtığı dava için yoğun çalıştığını, ancak Zeus Sunağı’nın iadesi konusunda da destek vermeye hazır olduğunu bildirdi. Bu hazırlıklar sırasında, takım ruhunun benimsenmesi ve kişisel olarak öne çıkmaya çalışılmaması gerekiyor. En büyük avantajımız kurulmuş olan partiler üstü organizasyon. Bu başarıda en büyük pay, CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e ve AKP'li Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu’ya ait. İYİ Parti kurucularından ve önceki kültür bakanlarımızdan Prof. Dr. Suat Çağlayan’ı ve İYİ Partili Meclis Üyesi Nezih Özuyar’ı da alkışlamak gerek.

BAKANLIKLARLA İŞBİRLİĞİ

Şimdi görev, Kültür ve Turizm ile Dışişleri bakanlıklarımızda. Bergama’daki son toplantıda Soyer ve Koştu, bir sonraki toplantıyı, Ankara’da ilgili bakanlık yetkilileri ile yapma dileğinde olduklarını bildirmişlerdi. Başkan Koştu’nun Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile yakın ilişki içinde olması bir avantaj. Çevre ilçelerin desteği de önemli. Bergama’daki toplantıya Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz de katıldı ve destek verdi. Sunağın Bergama’ya dönmesinden en çok yarar sağlayacak ilçelerden biri de yüksek yatak kapasitesi ve turizm potansiyeli nedeniyle Ayvalık. Konuya ilgi gösteren başarılı Kaymakamımız Gökhan Görgülüarslan’la görüşme ve Prof. Sönmez’in kendisi için imzaladığı kitabını sunma fırsatı buldum. Demokrat Parti’den istifa eden bağımsız Belediye Başkanımız Turizmci Mesut Ergin’in de konuya ilgi gösterip, destek vereceğini tahmin ediyorum.