Yıl sonlarında yazdığım yazıların son beş yıldaki başlıklarına bakıyorum. Birinde 'Çok şükür bitti', diğerinde 'Git bir daha gelme'' demişim. Bir başka başlıkta 'Kayıp Yıl' başlığını kullanmışım.Geçen yıl sonunda kullandığım başlık ise 'Umut'...

Bu yıl sonunda kullandığım başlık da neyse ki yine umutla ilgili oldu.

Bu 2022'nin umudu... Aslında 2021 için ''Deldi de geçti'' başlığını kullanmak daha doğru olurdu. Ama ne olursa olsun gecenin en karanlık zamanının şafağa en yakın zaman olduğuna inanmamızdan 2022'ye çok fazla beklentilerle girmekteyiz. Bir araştırmaya göre (İpsos) '2022'nin 2021'den daha iyi bir yıl olacağına inanıyorum' diyen vatandaşların oranı yüzde 59. Bu oranla bile ülkemiz en umutsuz insanların yaşadığı ülkeler sıralamasıda üçüncü sırada yer alıyor.' Ailem ve benim için kötü bir yıldı' diyenlerin oranı yüzde 74. 'Ülkem için kötü bir yıldı' diyenlerin oranı ise yüzde 85'leri buluyor.

Delip geçen berbat bir yıldı.

Korona belası resmi rakamlarla 80 binden fazla vatandaşımızın yaşamını yitirmesine yol açtı. Tebdirsizlikler, laubalilikler bu alanda da kendini gösterdi.

Doğal afet dediler, Karadeniz Bölgesi'ni seller götürdü, 70 vatandaşımız yaşamını yitirdi. Ege ve Akdeniz bölgelerinde binlerce dekar orman kül oldu. Hiçbiri doğal afet değildi. Çarpık yapılaşma, dere ağzına yapılan yapılar can ve mal kayıplarına yol açtı. Orman yangınlarında, yangın söndüme uçaklarının hepsinin arızalı olduğu anlaşıldı. Adamların aklına uçak bakımı denildiğinde kimbilir hangi uçakların bakımı geliyordu.

Ve elbette vizyondan hiç inmeyen filmler; yolsuzluklar...

Suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddiaları, Pandora'nın kutusundan yayılan pisliklerden beterdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'a, eski Başbakan Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım'dan emekli Yarbay Korkut Eken'e kadar birçok isim iddialarda yer aldı. Rüşvet alan siyasetçiler, avanta alan medya mensupları, kara para aklayıcısı işadamları... Neler, neler. Her bir iddiadan ödüllük filmler çıkar.

Ekonomiyi anlatmak için kitap yazmak lazım. Ülkemiz tarihinin en büyük krizini bu yıl bu iktidarla yaşadı. Ocak ayında 7.40'dan aldıkları doları ekim ayında 18 liralara kadar çıkardılar. Nasıl olduysa bir gecede dolar 11 lira seviyelerine kadar indi. Dört beş günde füze hızıyla 18 liraya çıkardıkları dolar, 3-4 saat içinde paraşütsüz inişle 11 lira seviyesini gördü. Bir gecede kimlerin dolar milyoneri olduğu, kimlerin üç kuruşluk sermayelerini yitirdiği sır olarak kaldı. Ancak ne hikmetse çarşı pazar bu düşüşe hiç yüz vermedi. Mutfak yangınları hız kesmeksizin devam etti. Yine Ocak ayında 7 lira olan benzin fiyatları Aralık ayında 11 liraya, gram altın ise 441 liradan 700 liraya ulaştı.

Hiç kimsenin inanmadığı TÜİK rakamları ise enflasyonda yüzde 22'leri gösterirken, işsizlik rakamları da yüzde 11.7 olarak açıklandı. Ciddi araştırmalar ise gerçek enflasyonun yüzde 50'lerde, işsizliğin ise yüzde 20'nin üzerinde olduğunu ortaya koydu.

Boğaziçi Üniversitesi'ne eski AKP milletvekili aday adayı Melih Bulu'nun atanarak 6 y sonra görevden alınması, öğrencilere uygulanan şiddet ve baskılar, 'Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nden, yani Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemiz AKP iktidarının icraat motifleri olarak 2021 gündeminde yer aldı.

Aslında özellikle son onbeş yıl AKP iktidarının yanlışlarıyla dolu, birbirinin kopyası yıllar. Kayıp yıllar, delip geçen yıllar.

Her şeye rağmen 2022 yılına yeni umutlarla giriyoruz. En azından bir erken seçim şansı var güzel ve yalnız ülkemin. Bu seçimin sonuçlarını tahmin etmek içinse kahin olmaya gerek yok.

Nazım'la kapatalım;

“Eğer hak haksızlıktan yüce,

Sevgi nefretten üstün,

Aydınlık karanlıktan güçlüyse,

Çaresi yok usta,

Biz kazanacağız.”

2022'nin bu güzel ülkeye barış, huzur ve refah getirmesini dilerim.