Geçmişte, defalarca, bu köşede sporun her türlüsünü gerçekleştiren spor kulüplerinin sorunlarından dem vurdum. Dilimin döndüğü, yazımın da vardığınca ihtiyaçlarını sıralamaya çalıştım. Şimdi bunları uzun uzadıya tekrar anlatmayacağım. Ama en temel gereksinimlerinin para, yani maddi destek olduğunu önemle ve tekrar belirtmek istiyorum.

Peki, neden bugün para konusunu tekrar açma gereği duydum? Hoş, bu konu hiç kapanmıyor aslına!

Spor Kulüplerimizin maddi ihtiyaçlarını kendi kendilerine karşılayabilmeleri biraz zor görünüyor. Daha doğtu bir ifadeyle çok büyük kulüplerin dışındakilerin pek de gelir kaynakları yok. Kiminin var ama kısıtlı… Kimi sadece yönetim desteği ile ayakta… Kimin de hiçbir şey yok! Bu son örnek grubun çoğunluğunu da amatörler oluşturuyorlar.

Birkaç gün önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in bir açıklamasını memnuniyetle okudum; İzmir kulüplerimize reklam vermek suretiyle toplamda on milyon lira nakdi destek sağlanacağını, Expo gibi dev fuar proje çalışmalarının tanıtımlarının da bazı kulüpler aracılığı ile yapılacağını müjdeliyordu Tunç Başkan… Bir taşla iki kuş vurmak gibi bir şeyden bahsediyordu. Büyükşehir kulüplere reklam verecek ve karşılığını ödeyecek. Yapılan reklamlar da İzmir için olacak. Ne güzel değil mi?

Açıklamaları dikkatlice okuyunca, yapılacak yardımın belli sayıda kulüp ile sınırlı olduğunu gördüm ki bunlar İzvak yani İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfı üyesi olan Göztepe, Altay, Altınordu, Menemen, Karşıyaka, Buca, Bergama Belediye ve İzmirspor kulüpleriydi.

Yerel yönetimlerin, özellikle de İzmir’imizin yerel yöneticilerinin spora hemen her konuda ne kadar çok destek olduklarını inkâr edemeyiz. Hem belediyespor kulüplerinde yaygın olmayan amatör branşların çalıştırılması ile hem tesis destekleri ile hem de para, malzeme ve diğer benzeri destekleri ile… Tüm bunlar için bir kez daha Tunç Başkan başta olmak üzere tüm başkanlarımıza teşekkürü borç biliyorum.

Ama kafamda kalmasını istemediğim üç büyük soru işareti var;

İşte birincisi; İzmir’imizde sadece yukarıda yazdığım spor kulüpleri yok ki! İzmir Amatör Spor Kulüpleri Federasyonuna (İzmir ASKF) üye, iki yüzün üzerinde ve İzmir’in her köşesinde görev ifa eden spor kulüpleri var. Onların da paraya yani maddi desteğe ihtiyaçları var.

İkincisi; İzvak sadece ilimizin profesyonel takımlarına ve bir gelenek olan İzmirspora ev sahipliği yapıyor. 3. Ligden Bölgesel Amatör Lige (BAL) düşen Bergama Belediyespor ve Buca’ya destek istiyorlar ve sağlıyorlarsa BAL’ın diğer takımları Yeşilova, Aliağa, Çiğli Belediyespor ve Torbalı’ya da isteyecek ve sağlayacaklar.

Bu da üçüncüsü; İzmir’imizdeki yukarıda adı geçen profesyonel kulüplerin de alt yapılarının kayıtlı olduğu birlik İzmir ASKF’dir ve her türlü sezon uygulamalarını da il temsilciği, disiplin komitesi ve tertip komiteleri ile beraber ASKF düzenler, uygular ve denetler. Yerelde ve genelde devlet büyüklerimizin ve başkanlarımızın spor kulüpleri ile ilgili destek tasarruflarında da dikkate almaları gereken birliğin ASKF’ler olduğunu düşünüyorum. Bu yardım meselesinin acele ile verilmiş bir karar olduğunu sanmamla beraber, Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer tarafından tekrar masaya yatırılarak tüm İzmir kulüplerini kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılması, İzmir’de faaliyetlerini sürdüren spor kulüplerinin yararına olacağı kanaatindeyim.

Dipnot; “Acelenin meyvesi yanlışlıktır” Hz. Ali.