Dumanla haberleşmeden Metaverse’e kadar teknolojinin atardamarı her zaman iletişim teknolojileri oldu. Çünkü iletişim, insanları bir araya getirmenin veya dağıtmanın ilk yoludur. İktidar sahipleri veya iktidara sahip olmak isteyenler için bu iki durumda “güç” demektir. Kısaca iletişim=“güç”tür. İletişimin bu gücünün kaynağı ise gerçek bilgi kadar manipülatif bilgiyi de gerçekmiş gibi yayabilmenizden kaynaklanıyor. Dünya tarihi iletişim manipülasyonları ile doludur. Ama iletişim manipülasyonları, dünya tarihinin hiçbir zamanında günümüzde olduğu kadar organize, geniş kapsamlı, pervasız ve kesintisiz halde yapılmadı. Çünkü artık her cebe kadar girebilen internetimiz var. Saniyeler içinde dağ başındaki kişiye kadar manipülatif haber ve yorumu yaymak mümkün. Ve bu durumu bir fırsat olarak gören çok fazla sayıda açgözlü güç düşkünü odak var.

Ülkemizde iletişim manipülasyonları ile üretilen ve türetilen içeriğin gerçek haberin önünde gitmesine çoktan alıştık. Öyle ki birileri tarafından, kısaca “troller” ismini verdiğimiz ruhsuz ve kiralık iletişim manipülatörlüğünün maaşlı kazanç sağlayan bir meslek kolu yapıldığı iddiaları var. Artık yaratılmak istenilen algı ile gerçek arasındaki farkı anlamak için oldukça vakit harcıyoruz. Fakat dünyada da durum en az ülkemizdeki kadar acımasız hale geliyor. Başta siyaset ve borsa manipülasyonları için sosyal mecralar kadar ismi dünya tarafından güvenilir bulunan büyük haber siteleri dahi artık çok daha sık kullanılıyor. Manipülasyon dünya çapında olunca çok daha ciddi hale geliyor. En son ismi ekonomi haberleri ile ön plana çıkan bir global site “Rusya’nın Ukranya’ya işgal için girdiği” haberini servis etti. Çok kısa sürede yalanlansa da bariz olarak ülkeler arasındaki dezenformasyon savaşının ne kadar umarsız hale geldiği kanıtlanmış oldu. Belki de sonuçları bir dünya savaşına gidebilecek bir konuda bariz şekilde yalan olan bir haberin bu kadar büyük bir haber kanalından pervasızca servis edilmesi gerçekten şok ediciydi. Ülkemizde ve dünyadaki troller, ortaya çıkarılması nispeten kolay olan “sahte olduğu bariz haber yayma” dışında daha tehlikeli yöntemlerde kullanıyorlar. Bunlar arasında olan gerçek haberi yorumlu servis etme, aylar önce olmuş bir haberi yeni gibi sunma, sosyal medyayı yönlendirici ve insanları tahrik edici yorumlar ile kullanma gibi pek çok yöntem var. Bu trol organizasyonları özellikle iktidara yakın gruplar tarafından oldukça büyük meblağlar ile finanse ediliyorlar. Bu onları daha etkili ve daha gaddar yapıyor. Bu yüzden “sahte içerik” yayma eylemleri, bireysel fanatiklere ek olarak arkalarındaki büyük finansman kaynakları olan organize trol grupları ile neredeyse her konuda, günlük haber alma kanallarımızı kanser gibi sarmaya başladı. Peki trollere karşı çözüm var mı?   

Teknolojinin gelişmesi ile artan manipülatif bilginin de gerçek bilgiden ayrıştırılmasının çözümü de yine teknoloji. Şu an için haber ve sosyal medya kanalları trolleri elemek konusunda açıkçası biraz isteksiz davranıyorlar. Çünkü trollerin eylemlerine izin veren haber ve sosyal medya kanalları bu çalışmalardan hem doğrudan hem dolaylı yoldan büyük maddi kazançlar sağlıyorlar. Fakat trollerin yaptığı eylemler o kadar gaddarca olmaya başladı ki iletişim kanalları çok yavaşta olsa artık önlemler almaya başladılar. İçerik ve kullanıcı analizi ile birinin trol olup olmadığı rahatlıkla belirlenebiliyor. En basit şekilde; Trol hesaplarının birçoğunun geçmişi neredeyse günlük hatta saatlik oluyor. Hesap açılışlarını dahi toplu olarak aynı zamanlarda yapıyorlar. Benzer IP’ler ve aynı cihazlardan hesaplar açılıyor. Troller aldıkları talimatlar uyarınca aynı 5 ya da 6 anahtar kelimeyi yorumlarında geçiriyorlar. Ortalamanın çok çok üzerinde paylaşımda bulunuyorlar ki zaten hiçbir şekilde bu normal değil. Tüm bu ortak noktalar tespit edilebiliyor. Bunun dışında yakın zamanda haber kanallarındaki görsellerin ve içeriğin değiştirilmesi ile sahte haber oluşturulmasının da önüne blockchain teknoloji ile geçilebilir. Her haber ve görsel blockchain’e dahil edilirse değiştirilemez bir kimliğe sahip olur. Bu görsel veya içerik kopyalanır veya değiştirilirse bunun takibi de yapılabilir. Şu an için görsel telifi konusunda bu sistem kullanılabiliyor.

Ama halen troller konusunda elimizdeki en büyük güç “sakin olmak”. Gerçek ile sahteyi ayırmak için önce günlük hayattaki tutumumuzu değiştirmemiz gerekiyor. Hızlı hayat bizi kişiler ve olaylar hakkında tek bir görüntü ve birkaç kelime üzerinden hızlı yargılara varmaya zorluyor. Gördüklerimiz, okuduklarımız ve yaşadıklarımız hakkında iki-üç saniye düşünmek, farklı kanallardan da içeriği teyit ettikten sonra düşüncelerimizi konuşmaya veya yazıya dökmek, trollerin açtığı çukurlara düşmekten ve onların açgözlü sahiplerinin çıkarlarına hizmet etmekten koruyacak en güvenilir yol olacaktır. Sağlıklı günler dilerim.