Bir okurumuz soruyor: “Ben bir firmada 4 yıldan fazla bir süreden beri yurtdışı TIR şoförü olarak çalışıyorum. Ücretim, bu piyasada geçerli olduğu üzere garanti asgari ücret ve sefer başına aldığım harcırahtan oluşuyor. Yaş hariç diğer şartları taşıdığımdan yakında işten ayrılarak kıdem tazminatımı almak istiyorum. Kullanmadığım iki yıllık iznim de bulunuyor. Benim kıdem tazminatım ile izin ücretim nasıl hesaplanıp ödenecek?”
1475 sayılı (eski) İş Yasası’nın yürürlükte bırakılan 14'ncü maddesi gereğince kıdem ve ihbar tazminatına esas ücret, işçiye yaptığı iş karşılığı nakden ödenen brüt ücrete ek olarak sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün olan iş sözleşmesinden ya da yasadan doğan menfaatler de eklenerek hesaplanması gerekir. Örneğin sürekli verilen yemek ve yol parası ya da servis sağlanıyorsa bunun parasal değeri, ikramiye, kira alınmaksızın sağlanan lojmanın kira, yakıt ve su bedeli, bayram harçlığı, giyim yardımı, son bir yıl içinde ödenen primler, Ramazan öncesinde verilen erzak yardımı gibi işçi açısından her biri birer “menfaat” olan ödeme ve yardımların da dikkate alınması gerekir. Ayrıca Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında yurtiçi ya da yurtdışı çalışan ve garanti asgari ücret ve sefer başına prim de alan TIR şoförlerinin tazminata ve yıllık ücretli izne esas ücretleri belirlenirken asgari ücret dışında verilen sefer primlerinin de dikkate alınması gerekir. Nitekim örnek vermek gerekirse konu ile ilgili olarak Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 15.04.2014 gün ve 2013/18453 ve 2014/8165 sayılı kararında özetle “Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davacı davalı işyerinde yurtiçi ve yurtdışı TIR şoförü olarak çalışmaktadır. Uygulamada ağır vasıta ve özellikle TIR şoförleri bakımından gidilen mesafeye göre yol primi (harcırah) adı altında ödemeler yapıldığı görülmektedir. Çoğunlukla asgari ücret seviyesinde sabit ücret ödenmekte ve ücretin esaslı kısmı belirtilen primlerle sağlanmaktadır. Yoksa uzun yol TIR şoförünün sadece asgari ücretle çalışmayacağı bilinen bir gerçektir. Böyle olunca tazminata esas ücretin tespitinde yol primi adı altında yapılan ödemelerin de dikkate alınması gerekir. Dairemiz kararları da bu yöndedir. Böyle olunca, asgari ücret + prim davacının asıl ücretini oluşturmaktadır. Bu sebeple dava konusu isteklerin asgari ücret + prim esas alınarak hesaplanması gerekir. Ancak, fazla çalışma ücretlerinin normal zamsız kısmı prim olarak ödenmiştir. O halde fazla çalışma ücretinin yüzde 150 zamlı ücret yerine, sadece yüzde 50 zamlı kısmıyla hesaplanması gerekir” denilmiştir.
Okurumuzun kıdem ve tazminatı ile izin ücretinin hesabında kendisine asgari ücretle birlikte verilen aylık ortalama sefer priminin bir günlük tutarı da dikkate alınıp kıdem tazminatı ile kullanmadığı ve ücreti de ödenmeyen izin ücretinin bu ücret üzerinden ödenmesi gerekir.
Yeri gelmişken söylemek gerekirse, Yargıtay’ın kararında da belirtildiği gibi yurtiçi ve yurtdışı TIR şoförlerinin yaptıkları fazla çalışma ve çalıştıkları hafta tatili ücretlerinin normal zamsız kısımları prim olarak ödendiğinden fazla çalışma ücretinin saat başına düşen ücretinin yarısı, çalıştığı hafta tatili ücretinin de günlük ücretinin yarısı üzerinden ödenmesi gerekecektir.