Terör kelimesi Latince ‘terrere’den geliyor ve ‘korkudan dehşete düşürme’ gibi bir anlamı var. 

Terörle Mücadele Kanunu’nun 1. maddesinde ise terör; ‘cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Türk devleti ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, iç ve dış güvenliği, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir’ şeklinde tanımlanıyor.

***

Hayvanlarla ilgili bir sayfanın, doğa ve hayvanlarla ilgili köşesinde terör konusunun alakasız kaçtığını düşünüyor olabilirsiniz. Haklısınız da, ama İzmir günlerdir; “hayvanseverlere terörist yakıştırması” konusunu tartışıyor. Ben de iki kelam etmesem olmazdı.

Konuyu sağır sultan bile duydu ama ben kısaca hemen özetleyeyim:

İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün “Biz İzmiriz” projesi kapsamında geçtiğimiz hafta bir seminer düzenlendi. 

Yazılı basında çıkan habere göre; seminerde “Örgütler nasıl üye topluyor” konusu anlatıldı. Slayt gösterimi sırasında “Terörist olmaya yatkın olanlar” listesinde ise ‘hayvan, insan, çevre konularına aşırı duyarlı olanlar’ın da yer aldığı görüldü. 

Haber hızla yayıldı. Doğal olarak sosyal medya çalkalandı.

***

Bilimsel araştırmalar, hayvan seven ve hayvan besleyen insanların hem fiziksel hem de zihinsel açıdan daha sağlıklı olduklarını ortaya koyuyor. 

Yine; hayvanlara ve doğaya duyarlı insanların daha vicdanlı olduklarına, sorumluluk duygularının daha gelişmiş olduğuna dair çalışmalar da var. 

Ayrıca ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı’nın da çağrısı ve talebi ile ‘hayvanlara duyarlı bir nesil yaratmak’ adına son yıllarda birçok okul hayvan sahiplenmeye başladı.

Hal böyleyken; seminerde hedef gösterilmek beni ve yüzlerce hayvanseveri gücendirdi. 

STK’lar harekete geçti, sosyal medyada vatandaşlar sesini yükseltti.

Ve İzmir Emniyet Müdürlüğü’nden açıklama geldi:

Yetkililer yanlış anlaşma olduğunu; seminerde sadece teröristlerin örgütlere üye toplamak için kendilerini hayvansever ya da çevre aktivisti gibi göstererek bu gruplara sızmaya çalıştıklarının anlatıldığını, açıkladılar.

***

Samimi olarak söylüyorum: Kafam karışık.

Bir yandan Emniyet’in tepkilere kayıtsız kalmayıp açıklama yapması, beni mutlu etti. Diğer yandan ise ‘hayvan, insan, çevre konularına aşırı duyarlı olanlar’ın terör ile uzaktan yakından ilişkilendirilmiş olması bile üzdü beni.

Ama şahsen toplantıya katılmadığım ve sunumu da baştan sona dinlemediğim için bu açıklamayı kabul ediyorum.

Şöyle ki; İzmir Emniyeti en azından halkın tepkisini okudu, hatasını anladı ve durumu düzeltmek istedi, diye düşünüyorum. Ve bundan sonra sadece bu proje kapsamında değil, hayvanseverler ve doğaseverlerle ilgili tüm söylemlerde çok daha hassas olunacağına da inanıyorum.

***

Son söz:

 “Biz İzmiriz” projesi güzel İzmirimizi daha güvenli bir kent haline getirme amacıyla başlatılmış. Bana göre; İzmir’i sadece insanlar için değil hayvanlar için de en güvenli kent yapmalıyız. Çünkü hayvanların bile güvende oldukları bir kentte kimseden kimseye zarar gelmez.