Türkiye Cumhuriyeti'nin tam bağımsızlık belgesidir Lozan...

Bakmayın siz dinci yobazların, saltanat meraklılarının 'Lozan hezimettir', 'Lozan ihanettir' yalanlarına, iftiralarına.

Cumhuriyet'i hedef alanlar elbette ki Lozan'ı da hedef alacaklar.

Anımsayın Konferans öncesini.

İçeride saltanat özentisi Başbakan Rauf Bey'le çatışma halinde olan ve aniden Dışişleri Bakanlığı'na getirilen İsmet Paşa.

Karşısında Meclis'te bir avuç Lozan aleyhtarı milletvekili.

Dışarıda bütün yıpratıcı güçleriyle İnönü'yü alt etmeye çalışan emperyalist devletler.

Arkasında müthiş parlak bir savaş zaferi taşıyan Generali çökerterek, O'ndan bütün Batı'nın öcünü almaya, O'nu hiç değilse barış alanında yenmeye çalışmaktalar.

Ne diyor Lozan'da İngiltere'nin kibirli Dışişleri Bakanı Lord Curzon İnönü'ye?

''Yunanistan'ı yendiniz, ama Müttefikleri yenmiş değilsiniz.''

Ne demek bu?

Bu demek ki 'Biz Türkiye'yi Kurtuluş Savaşı'nın galibi olarak değil, Birinci Dünya Savaşı'nın mağlubu olarak görüyoruz'' demek.

Gerekli cevabı alıyor bu burnu büyük İngiliz.

Birinci görüşmeler anlaşmazlıkla sonuçlanıyor.

İnönü Ankara'ya döndükten sonra olanlara bakınız.

Atatürk Ordu'yu teyakkuza geçiriyor.

İzmir limanında demirli Fransız Savaş gemileri kovuluyor.

Ve ekonomik bağımsızlığın kilometre taşlarındandan 'İzmir İktisat Kongresi' toplanıyor.

Batı, bu kararlılık karşısında ikinci barış görüşmelerini kabul etmek zorunda kalıyor.

İkinci Lozan'da artık İngiliz heyetinin başında Curzon yok.

İsmet İnönü, Kurtuluş Savaşı'nın bu kahraman Generali ikinci görüşmelerde de yine Türk Heyeti'nin başında.

Ermeni teröristler ve Çerkes Ethem tarafından öldürüleceği uyarılarına karşın Lozan caddelerinde otomobilinde Türk Bayrağı ile dolaşıyor.

Bağımsızlığın simgesi taşlar birer birer döşeniyor.

Ulusun prangası kapütülasyonlar kaldırılıyor, adım-adım bağımsız mahkemelere geçiliyor.

Ülkedeki yabancı elçi ve konsoloslukların etkisine son veriliyor.

Bugün babalar gibi satılan madenler, limanlar, demiryolları yabancılardan alınıp millileştiriliyor.

Kabotaj hakkı elde ediliyor.

Gündemde olan Kürdistan ve Ermenistan tartışmaları tamamen ortadan kaldırılıyor.

Anadolu'ya 3 milden daha yakınn olan bütün adalar Türkiye'ye bırakılıyor.

Yunanistan'da kalan adalarda hiçbir deniz üssü kurulamayacağı karara bağlanıyor.

Ve daha ülkenin bağımsızlığını pekiştiren nice kararlar alınıyor.

Bu bağımsızlık belgesini eleştirenleri tarih hiç affetmeyecek.

İki kahraman, Atatürk ve İnönü'ye ağız dolusu hakaret eden ruh hastaları, bu ikilinin kesip attığı tırnak kadar değerleri olmadığını birgün mutlaka anlayacaklar.