Durakta bir yerlere gitmek için otobüs bekliyorsun. Ve bir otobüs geliyor ve durağa dalıyor. O anda olayın farkına varıp kendini kenara atabilmişsen şanslısın. Yoksa? Yoksası fena...

Olay İstanbul'da yaşandı...

İstanbul'da bir halk otobüsü Beşitaş'ta bir durağa daldı ve 13 kişinin yaralanmasına neden oldu. “Daldı” lafı mecaz anlamında kullanılmış değil. Gerçekten otobüs durakta bekleyen insanların üzerine sürüldü. Yaralılardan bir tanesi kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Bir kişinin daha durumunun ağır olduğu açıklandı.

Olay kaza değil, resmen katliama teşebbüs.

Otobüs güzergahı dışında ve içinde yolcu yok. Tahribat bununla da bitmedi. Araçtan inen kahraman şoför kendisine tepki gösterenlere bıçakla saldırdı.

Artık canına tak eden insanların tepkisi artınca da kendini denize attı...

Denizin içindeki görüntüsünü televizyonda gördüm. “Polis yok mu? Öldürün beni” diye bağırıyordu.

Yani kendi de manyaklığının farkında.

Ama onun bir seviye üzerinde olanlar da yok değil.

İstanbul'un ulaşımında önemli bir yere sahip Halk Otobüsleri Derneği Başkanı olayın ardından basına bir açıklama yaptı, dedi ki;

“ Siz kendinizi onun yerine koyun. Kendini savunmuş. Korkudan kendisini korumak için kaçmış, denize atlamış”

Demek ki; kullandığı aracı duraktaki masum insanların üzerine sürmek, bıçakla yolculara saldırmak O'na göre sıradan bir olay.

Bu arada masum şoförün daha önceden sabıkasının olduğu ortaya çıktı.

İnsanlara saldıran köpekbalığını konu alan efsane Jaws filmini bilirsiniz. O filmle ilgili beni çok etkileyen bir karikatür vardı.

İki kardeş filmi birlikte izliyor. Bitiminde anneye şikayet var.

“Tom film izlerken; yaşa, çok güzel, harikasın diyerek kahkaha atıyor.”

Annesi de “ne var bunda?” diye soruyor.

Küçük çocuk cevap veriyor; “ Ama Tom, Jaws'ı tutuyor”

Bilmiyorum anlatabildim mi?