Bir ülkenin kalkınma planlarını yapması, halkına refah seviyesine ulaştırması gerekirken birileri gaz basmaya devam ediyor.

Gaza basmak önemli değil önemli olan istediğin yerde durdurabilmektir. Sonunda duvara toslamakta var. 
Dolar 26 ₺ yi geçince ve paramız biraz daha pul olunca ekonominin bu şekilde devam etmesine kimsenin müdahalesi olmazken aklıma şu fıkra geldi:

"SEN PEJOYU BİLİYON MU?"

Adamın biri, Peugeot (Pejo) marka bir minibüs alır.
Sonraki gün yolcu taşımaya çıkar. Minibüs tıklım tıklım, tutar kasabanın yolunu ve gittikçe hızlanır.
Yolculardan biri:
Kaptan yavaş... Bir yere çarpacaz! der.
Şoför:
Sen Pejo'yu biliyon mu? der.
Yolcu:
Hayır! der.
Şoför:
O zaman susacan, der ve devam eder.
Minibüs hızlanmaya devam eder.
Bir yolcu daha seslenir:
Oğlum ben hastayım, biraz yavaş!
Şoför yine sorar: 
Sen Pejo'yu biliyon mu?
Amca ne bilsin...
Hayır! der.
O zaman susacan! der, şoför...
Bu kez bir kadın seslenir:
Hamileyim! Lütfen biraz yavaş, çocuğumu düşürcem!!!
Şoför yine sorar:
Sen Pejo'yu biliyon mu?
Kadın:
Yok! der.
Şoför yine aynı cevabı verir.
Arkadan kızgın bir ses tonuyla bir genç seslenir:
Yavaş git kardeşim, öldürcen bizi!!!
Şoför yine sorar:
Sen Pejo'yu biliyon mu?
Genç:
Biliyorum lan, ne olacak? der.
Şoför: 
O zaman çabuk söyle, bunun freni nerde?!
Faiz, Döviz, Enflasyon...
Frenin yerini bilen de yok...
Olsa bile frene basmaya niyeti yok...
Saygılarımla…