Ne diyor Başbakan Binali Yıldırım; “6 Ay içerisinde Suriye'de gelişme yaşarsak şaşırmayın.”
Hayır şaşırmayız sayın Başbakan. 14 yıllık iktidarınızda hiçbir şeye şaşırmamayı öğrendik. Siz ya da Asrın lideri meydanlara çıkıp;
“Biz geldik Esad kardeşimle konuştuk. İki ülke arasındaki meseleleri konuştuk.” Deseniz dahi ben kendi adıma söyleyeyim hiç şaşırmayacağım. Hatta 2011 yılında, Suriye krizinin başladığı günlerde, Asrın liderinin;
“Beşar Esad denilen bu adam babasının yaptığı zulmü 3'e, 4'e katladı. Evladı şu anda babasını aratır hale geldi... İnşallah en kısa zamanda Şam'a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız. O gün de yakın. İnşallah Selahaddin Eyyubi'nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camii'nde namazımızı kılacağız.”
Şeklindeki sözlerini unutup, hiç hatırlamayacağız.
Sonuçta yanlışın görülmesi her şeye rağmen olumlu bir gelişme. Biliyoruz, şimdilik Esad'a doğrudan 'evet' diyemiyorsunuz ama Suriye rejimine yönelik eleştirilerinizde kullandığınız üslubu değiştirmek zorunda kaldınız. St.Petersburg zirvesi sonrası Esad konusunda da farklı bir ton kullanıyorsunuz.
Görünen o ki Türkiye, artık Esad'ı değil Batı'yı suçluyor. Suriye'de ABD'ye rağmen bazı adımlar atılacağının işaretleri veriliyor.
Yıldırım'ın, “Bölgeden uzak, olayların inceliklerini bilmeyenlerin burada rol almasının nelere mal olduğunu gördük.” sözleri de doğrusu bizi hiç şaşırtmıyor.
Yıllarca bölgeyi, dünya dengelerini yanlış okudular. Dış dünyada ülkeyi adım adım yanlızlaştırdılar. ABD stratejisinin peşine takıldılar. Suriye'deki insani ve maddi yıkımın sorumlusu oldular. Tüm politikalarını Esad'ın gitmesi üzerine kurdular.
Putin-Erdoğan görüşmesi aslında bir dönüm noktası oldu. Şimdi stratejiler en azından Suriye'deki geçiş döneminin Esad'la olacağı üzerine kuruluyor. Geçiş döneminden sonra da, Suriye'de demokratik seçimlerin yapılmasının ardından Esad yeniden seçilirse, uzun yıllar Esad'lı Suriye ilişkilerine hazırlıklı olmaları gerekiyor.
AKP'nin Suriye politikası bundan böyle Esad'ı da içine alacak. Pek tabii ki 15 Temmuz, bu dönüş manevrasını geçerli kılıyor.
Yukarıda belirttiğim gibi. Şimdi geçerli mazeretleriniz de var. Çıkın meydanlara, “Kardeşim Esad” diye bağırın. Söz, hiç şaşırmayacağız.