Türkiye ekonomisinin genel sağlığı ve büyüme potansiyeli açısından kritik öneme sahip olan sanayi üretim verileri, 2025 yılının ikinci çeyreğini umut verici bir tabloyla kapattı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından bugün açıklanan Haziran 2025 dönemi Sanayi Üretim Endeksi, piyasalara ve ekonomi çevrelerine moral aşıladı. Takvim etkisinden arındırılmış verilere göre, toplam sanayi üretimi geçen yılın Haziran ayına kıyasla yüzde 8,3 oranında güçlü bir artış gösterdi. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış endeks ise bir önceki aya göre yüzde 0,7'lik bir artışla pozitif seyrini sürdürdü. Bu rakamlar, ekonominin iç ve dış talep koşullarındaki zorluklara rağmen üretim kapasitesini koruduğunu ve çarkların dönmeye devam ettiğini gösteren en somut kanıt olarak öne çıkıyor. Özellikle imalat sanayindeki göz dolduran performans, bu büyümenin ana itici gücü olarak kayıtlara geçti.

Büyümenin şampiyonu imalat sanayi oldu

Sanayi üretimindeki yıllık yüzde 8,3'lük etkileyici büyümenin ardındaki aslan payı, beklendiği gibi sektörün bel kemiği olan imalat sanayi sektörüne ait. TÜİK verilerine göre, imalat sanayi endeksi Haziran ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,5 gibi çarpıcı bir oranda artış kaydetti. Bu oran, hem yurt içi talebin canlılığını koruduğuna hem de ihracat kanallarının açık olduğuna işaret ediyor. Sanayinin bu en büyük alt sektörü, tek başına toplam endeksi yukarı taşıyan en önemli güç oldu. Aylık bazda incelendiğinde ise imalat sanayinin bir önceki aya göre yüzde 0,9'luk bir artış sergilemesi, büyüme momentumunun Haziran ayında da korunduğunu teyit etti. Analistler, ara malı üretiminden dayanıklı ve dayanıksız tüketim mallarına, sermaye mallarından teknoloji yoğun ürünlere kadar imalat sanayinin geniş yelpazesinde gözlenen bu canlılığın, ekonomik aktivitenin genele yayıldığına dair olumlu bir sinyal olduğunu belirtiyor.

Konut yatırımında yeni dönem: Emlak Konut'un 21,4 milyar TL'lik dev halka arzına yatırımcı akını
Konut yatırımında yeni dönem: Emlak Konut'un 21,4 milyar TL'lik dev halka arzına yatırımcı akını
İçeriği Görüntüle

Madencilikte karışık sinyaller

Genel olarak pozitif bir tablo çizen sanayi verilerinde, bazı alt sektörlerdeki farklılaşmalar ise dikkatlerden kaçmadı. Bu sektörlerin başında madencilik ve taş ocakçılığı geliyor. Sektör, yıllık bazda yüzde 2,3'lük bir artışla genel büyüme trendine katkı sağlasa da, bu oran toplam sanayi ortalamasının oldukça altında kaldı. Asıl dikkat çekici gelişme ise sektörün aylık performansında yaşandı. Madencilik ve taş ocakçılığı endeksi, bir önceki aya göre yüzde 5,0 gibi oldukça sert bir düşüş kaydetti. Uzmanlar, bu keskin aylık düşüşü, bir önceki aydaki yüksek baz etkisine, küresel emtia fiyatlarındaki dalgalanmalara veya büyük projeler için yapılan dönemsel stok hareketlerine bağlı olabileceğini ifade ediyor. Yıllık bazda pozitif kalmasına rağmen aylık bazdaki bu sert fren, sektördeki dinamiklerin yakından izlenmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Enerji üretiminde yıllık gerileme düşündürüyor

Haziran ayı sanayi verilerinde yıllık bazda negatif ayrışan tek sektör ise elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı oldu. Hayati öneme sahip bu sektörün endeksi, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,1 oranında geriledi. Sanayinin genelinde güçlü bir üretim artışı yaşanırken, enerji üretim ve dağıtımında görülen bu düşüş, analistler tarafından mercek altına alındı. Bu durumun, sanayide enerji verimliliğini artıran yatırımların bir sonucu olabileceği gibi, geçen yıla kıyasla daha ılıman geçen hava koşulları nedeniyle iklimlendirme amaçlı enerji talebinin düşmesinden de kaynaklanabileceği belirtiliyor. Ancak aylık bazda tablonun tam tersine dönmesi ve sektörün yüzde 1,9'luk bir artış göstermesi, Haziran ayında enerji talebinin yeniden toparlandığına işaret ediyor ve yıllık düşüşün kalıcı bir trend olmayabileceği yönündeki umutları artırıyor.

Üretimin teknoloji karnesi umut veriyor

Sanayi üretiminin teknoloji düzeyine göre incelenmesi, Türkiye ekonomisinin yapısal dönüşümü hakkında da önemli ipuçları sunuyor. Her ne kadar TÜİK bülteninde detaylı rakamlar yer almasa da, ekonomistler imalat sanayindeki güçlü artışın özellikle orta-yüksek ve yüksek teknoloji sektörlerindeki ivmelenmeden kaynaklandığına dikkat çekiyor. Türkiye'nin küresel rekabette öne çıkması ve katma değerli üretimini artırması için kritik önem taşıyan bu sektörlerdeki üretim artışı, cari açığın kapatılması ve sürdürülebilir büyüme hedefleri için hayati önem taşıyor. Öte yandan, sermaye malı üretimindeki artış, firmaların geleceğe yönelik yatırım iştahının korunduğunu gösteren bir öncü gösterge olarak kabul ediliyor. Benzer şekilde, dayanıklı tüketim malı üretimindeki canlılık da iç talebin ve tüketici güveninin bir yansıması olarak okunuyor.

Ekonomi ikinci yarıya moralli giriyor

Haziran ayında kaydedilen yüzde 8,3'lük güçlü sanayi üretimi artışı, Türkiye ekonomisinin 2025'in ikinci çeyreğini tahminlerin üzerinde bir GSYH büyümesiyle kapatacağına dair beklentileri güçlendirdi. Sanayi, bir ülkenin ekonomik büyümesinin en temel ve en güvenilir motoru olarak kabul edilir ve bu motordaki güçlü performans, yılın ikinci yarısı için de olumlu bir başlangıç anlamına geliyor. Ekonomistler, bu verinin Merkez Bankası'nın para politikası kararlarında ve hükümetin ekonomik program hedeflerinde dikkate alınacak önemli bir girdi olduğunu vurguluyor. Gözler şimdi, yaz aylarındaki turizm gelirlerinin ve tarımsal üretimin de ekonomik aktiviteye katılmasıyla oluşacak olan Temmuz ve Ağustos ayı verilerinde olacak. TÜİK'in 10 Eylül 2025'te açıklayacağı bir sonraki bülten, sanayideki bu güçlü ivmenin kalıcı olup olmadığı konusunda daha net bir fikir verecek.

Kaynak: HABER MERKEZİ