Sevgili okurlarım,
Okullar açılırken, yeni bir öğretim yılına başlarken eğitim sistemimizin çocuklarımız ve gençlerimiz
üzerinde kuracağı baskıcı ve otoriter bir anlayışın yaratacağı yeni travmaları düşünüyorum.
Elimde, çok değer verdiğim psikolog, akademisyen Doğan Cüceloğlu’nun bir kitabı var.
Bence her öğretmenin okuması gereken müthiş bir kitap…
Bu kitabı okudukça sanki hayata yeniden başlayacak gibi oluyorum.
Bir eğitimci olarak meğer ben hayatımda ne kadar hatalar yapmışım diye hayıflanıyorum.
Her öğretmenin, her akademisyenin ve hatta her ana babanın bu kitabı okumasını tavsiye ediyorum.
Kitabın adı: “Öğretmenim Bir Bakar mısın?”
Bu kitap öğretmenin gücünü konu ediniyor.
Her insan gibi öğretmenin de kendine özgü yaşam öyküsü onun kendi içinde saklıdır.
Doğan Cüceloğlu kitabında şöyle diyor:
“Eğer bir öğretmenin yaşam öyküsü ve aldığı eğitim biçimi ‘denetim odaklı korku kültürü’ içinde
olmuşsa, otoriteye yaranma ve kendinden aşağıdakileri denetleme tavrı baskın olacaktır.”
Yani öğretmen, öğrencilerine sevgiyle yaklaşma yerine, otoritesini kullanma ve öğrenci üzerinde
korku yaratma eğiliminde olur, demek istiyor.
Ne yazık ki çoğu öğretmenimiz ve okul idarecimizin yaşam öyküsü ve aldığı eğitim biçimi,
‘denetim odaklı korku kültürü’ içinde olduğu için; okullarımızda dayaktan, baskıdan, şiddetten tutun da daha başka her türlü otoriter tutumu görebilirsiniz.
Bazı okul müdürlerinin, müdür yardımcılarının öğrencilerine arkadaşlarının içinde dayak attığına, onları rencide ettiğine tanık olmaktayız ve bu tür olayları çoğu kez basından öğrenmekteyiz.
Buradan tüm yetkililere ve öğretmenlere sesimi duyurmak istiyorum:
Türk Eğitim Sistemi, ‘denetim odaklı korku kültürü’ içinde yer almaktadır.
Türk Eğitim Sistemi bu anlayıştan mutlaka vazgeçmelidir.
Gelişmiş ülkelerin eğitim sistemlerinde ve okullarında böyle bir yaşam öyküsü ve anlayış yoktur.
Onların eğitim sistemlerinde ‘gelişim odaklı değerler kültürü’ vardır.
Doğan Cüceloğlu şöyle söylüyor:
“Gelişim odaklı değerler kültüründe öğretmenin gücünün kaynağında;
sevgi, saygı, hakkaniyet, sorumluluk, duygudaşlık, dürüstlük vardır.
Bu sistemde öğretmen, gücünü bu saydıklarımızdan alır.”
Ben öğretmenin bu gizli gücünün farkına varılmasını istiyorum.
Çünkü öğretmen, toplumun geleceğine yön verir, toplumun geleceğini şekillendirir.
Bitirirken söyleyeceğim şu ki:
Denetim odaklı korku kültürü içinde kurulmuş ve işleyen bir eğitim sisteminde öğretmenin bilgi, deneyim ve becerisinin hiçbir önemi yoktur;
bu sistemde önemli olan mevki ve makamlardır.
Okullar açılırken tüm öğretmenlerimizden isteğim şudur:
Ne olur, çocuklarımız üzerinden sevginizi, saygınızı, hakkaniyetinizi, dostluğunuzu esirgemeyin.
Çocuklarımız ve gençlerimiz geleceğimizin teminatıdır.