Son zamanlarda dünya gündemini meşgul eden en önemli konulardan biri nadir elementler oldu. ‘’Trump Ukrayna’nın nadir elementlerine çöktü çökecek, bizimkilere de göz koydu’’ şeklinde ana muhalefet liderinin eleştirileri var. Hatta bunun pazarlığının yapıldığını bile söyledi.

Element bilindiği gibi kendinden daha basit veya farklı maddelere ayrılamayan “saf maddelere” deniyor. Nadir olanlar doğada daha az miktarda olanlarına deniyor. Aslında bu nadir elementlerin değeri teknoloji ilerledikçe artan bir şekilde anlaşıldı. O nedenle “teknoloji kritik elementler” de deniyor.

Teknoloji kritik elementler sadece nadir toprak elementleri değildir. Diğer bazı elementlerde teknoloji geliştikçe daha farklı fonksiyonlarla kullanıla gelmiştir. Bu elementlere Türkiye’nin en önemli örnekleri öncelikle Bor daha sonra da Toryum olmuştur. Kamuoyunda Bor konusunda birçok söylenti geliştirilmiş, çeşitli spekülasyonlar yapılmış hala da yapılmaktadır. Modern teknolojide Bor birçok kritik sektörde kullanılmaktadır. Ülkemiz için doğru kullanılabilirse stratejik bir elementtir. Cam, deterjan, kimya, seramik, polimer sanayinde kullanılabildiği gibi otomotiv, yakıt, enerji sektörlerinde kritik rol oynamaktadır. Büyük miktarda Bor rezervimiz mevcudiyeti nedeni ile umarız ülkemiz bir “Bor stratejisi” geliştirip dünyada bu konuda söz sahibi olabilir.

Isparta uçak kazası ile ülkemiz gündemine oturan Toryuma gelince, periyodik tabloda 90 no’lu Toryum Hindistan’dan sonra ikinci rezerv zenginliği ile dikkat çeken ülkemiz, bu konuda çalışan bilim insanlarımızla da dikkati çekmiş olmalı ki, bu uçak kazasında yitirdiğimiz başta Prof. Dr. Engin Arık olmak üzere kaybettiğimiz bilim insanlarımızın uğradığı kaza hakkında birçok karanlık nokta bulunduğu ifade edilmektedir. Örneğin; flapların dahi sağlıklı çalışmadığı, altimetrenin bozuk olduğu, ses kayıt cihazlarının ve veri kayıt cihazlarının çalışmadığı bu arızalı uçağı iniş sırasında kulenin bile 10 dakika boyunca hiç cevap vermemesi gerçekten sorgulanması gereken yönler.

Toryumun nadir toprak elementleri ile ilgisi ise, ülkemizdeki cevherden nadir element elde ederken, bolca Toryumlu kalıntı atık olarak kalıyor olması.

Prof. Dr. Engin Arık’a göre, 1 kilo Toryum 3,5 milyon kg. kömüre, 1 ton toryumunda 1 milyon ton petrole eşdeğerdir ve Türkiye 50 ton toryum ile enerjisinin tamamını sağlayabilir.

Bu iki stratejik elementlerden kısaca söz ettikten sonra tekrar nadir toprak elementlerine dönersek, Trump’un Ukrayna da ki rezervlere göz dikmesi ile dünya kamuoyunda fark edilir oldular. Ülkemiz gündemine gelmesi de hemen hemen aynı nedenle oldu.

Çin dünyanın 800 milyon ton rezerv ile en fazla NTE (nadir toprak elementi) sahip olan ülke iken, Türkiye de –her ne kadar kesin olmasa da- 694 milyon ton NTE rezervi ile ikinci ülke olduğu ifade ediliyor. Umarım bu rakam seçim zamanına yakın bir dönemde tespit edilmemiştir.

ABD ve AB NTE gereksinimlerinin % 70 -75’ini Çin’den ithal etmekte, Türkiye bu durumda –tabi büyük miktarlarda işleyebilirse- Çin’e önemli bir alternatif olabilir. Beylikova’daki NTE işlenirken bol miktarda Toryum atıklarda kalacağı için geri kazanılması gerekecek- Zira Toryum çok güçlü olmasa da radyoaktif bir element olup işlenmediği takdirde depolanma sorunu yaratacaktır. İşte tamda burada Sn. Arık’ın Toryum ulusal hızlandırıcı projesi devrede olmalıydı. O takdirde tam bir sürdürülebilir “NTE ile birlikte enerji projesi” ülkemiz için yaşamsal bir öneme sahip olacaktı.

İşte bu nedenlerle, NTE ve Toryum varlığı ülkemiz ekonomisi için bir anlamda 1970’lerin petrole güvenli ulaşımı, petrol varlığının ekonomiye katacağı güç benzeri bir performans sağlayacak itici güç olacaktı.

Her şeye rağmen bu proje gelecekte ülkemizi refaha çıkarabilecek bir potansiyel olarak değerlendirilebilir. Ancak Aralık 2024 te Çin ile yapılan ve daha yeni Trump Amerikası ile yapılmış olma olasılığı yüksek anlaşma ile NTE rezervlerimiz umarız ki ülkemiz çıkarları gözetilerek imzalanmış olsun.

Pek çoğumuz NTE’lerinin günlük yaşantımız üzerindeki büyük etkisinin farkında değiliz. Elektrikli araçlardaki elektrik motorları, ses sistemleri, hoparlörler, elektrik sensörleri, TV ekranları, mercekler ön camları, MR‘lar, mıknatıslar, medya ve iletişim cihazları, cep telefonlar, bilgisayarlar, YZ. vs.vs. birçok modern teknolojik ürünlerde ve de özellikle bu ürünleri küçük ebatlarda üretebilmek için NTE’ler olmazsa olmaz özelliktedir.

Kısacası yepyeni bir çağın eşiğindeyiz, nadir toprak elementleri “NTE çağı” yepyeni bir güç mücadelesinin de belirleyicisi olacaktır.

16+1 adetteki bu NTE’ler geleceğin stratejik silahları olarak anılmaya başladı bile. İşte tam da burada Çin’in ardından Türkiye de dünya sahnesinde güçlü bir rol peşinde. Umarım !!!