20 Temmuz 2016'dan bu yana;
5'i Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin onayladığı 28 Kanun Hükmünde Kararname çıktı.
11 Milletvekili tutuklandı.
94 belediyeye kayyum atandı.
113 bin 440 kamu görevlisi Kanun Hükmünde Kararname ile devlet memurluğundan atıldı.
4 bin 240 savcı ve hakim Kanun Hükmünde Kararname ile görevden atıldı.
Bin 412 dernek ve 139 vakıf kapatıldı.
969 şirket kapatıldı.
Dolar ve euro son 12 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Çıktıkları yerden aşağı indirmek mümkün olmadı.
Her 5 gençten biri işsiz. Üniversite mezunu ve kadın işsiz sayısı rekor üzerine rekor kırdı.
Mazot 5 lirayı, benzin ise 5,5 lirayı geçti.

***

185 basın kuruluşu kapatıldı.
889 gazetecinin sarı basın kartı iptal edildi.
174 gazeteci tutuklandı.
İnternete sansür, televizyonlara yayın yasağı birbiri ardına geldi.
15 özel üniversite kapatıldı.
19 sendika ve konfederasyonun faaliyetine son verildi.

***

2009 yılında çıkarılan kanunla beş kat artırılan devletin borçlanma limiti yetmedi.
2017 yılının ilk altı ayı içinde devlet borçlanma limitine geldi.
2016 yılının ilk yarısında 1.1 milyar lira fazla veren bütçe, 2017 yılının ilk 6 ayında 25.2 milyar lira açık verdi.
2007’de 436 milyon lira olan örtülü ödenek harcaması, 2016 yılında 1 milyar 616 milyon liraya yükseldi.
2017 yılınının ilk 4 aylık döneminde örtülü ödenekten yapılan toplam harcama ise 1 milyar 98 milyon 169 bin liraya ulaştı.

***

Son çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili söylenenleri izliyor, dinliyorsunuz.
Eksiklik/yanlışlık oldu diyenler vardı.
Özellikle vardı diyorum.
Çünkü Cumhurbaşkanı, Başbakan ve hükumet sözcüsü tarafından yanlışlık olmadığı açıklandı.
Böylece anladık ki, devletimiz metni bilerek/isteyerek öyle düzenlemiş.

***

2018 yılında devletimizin güvenliğe harcayacağı para, sağlık ve eğitimin kat kat üzerinde.
Cezaevlerinde bulunan 6 bin 800 kişi badem kurusu, 51 bin 700 kişi gri olmak üzere, toplam 58 bin 500 hükümlü ve tutuklu tulum giyerek duruşmalara katılacak.
Bunların arasında siyasi parti eş genel başkanları ile milletvekilleri ve belediye başkanları da var.
Tacizci, tecavüzcü, hırsız, devleti soyanlar, organize suç örgütü lider ve üyeleri ve katiller ise duruşmalara takım elbiseli kravatlı katılacak.

***

CHP'de ise il kongreleri var.
Ocak ayı bitip, şubat ayına girildiğinde de kurultay yapılacak.
Bir tek Allah'ın kulu çıkıp “ne yapacağız” diye sormuyor, soramıyor.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, kurultay öncesi demokrasi manifestosu hazırlanması için talimat verdi.
Gezin dolaşın bütün iller diken üzerinde.
Uzlaşma adı altında bir sürü gizli el CHP'nin içinde at oynatıyor.
Birbiriyle saç saça baş başa girmiş yüzlerce isim, kameralar karşısında gülücükler atıyor.
Bir arka sokağa yürüyorsunuz, delege pazarlığı, isim pompalaması, katakulliden geçilmiyor.
Sanırsınız düğünün orta yerinde cinayet çıkacak.
Damat kayın pederini halay çekerken pompalı tüfekle vuracak, gelin ise kendini taciz eden kayın biraderini merdiven altında bıçaklayacak.
Parti kongreye gitmiyor, bildiğin köy pazarında mal satılıyor.
Biz de malız, hepsini yiyoruz...