Kanada bayrağındaki akçaağaç yaprağı, ülkenin kültürel mirasını ve doğal kaynaklarını sembolize ediyor. Ve bu ülkenin Alamos Gold firması, Kaz Dağları’nda 45.650 ağaç kesimi için izin alıp, şimdilik 195.000 ağaç keserek bizim kültürel mirasımızı ve doğal kaynaklarımızı vahşice yok ediyor. Hem de Avrupa Birliği’nde kullanımı yasaklanmış siyanür kullanarak. Türkiye’ye düşen ‘sus’ payı ise yüzde iki!

Vahşi emperyalizm işte bu… Kanadalı şirketin yaptıklarını yakışıklı Kanadalı Başbakanı Trudeau’ya şikayet etmeyi düşünenler oldu. Çok seviyorlardı bu kişiyi; izledikleri video, gördükleri fotoğraf ve okudukları haberler nedeniyle… Oysa bunların büyük bölümü halkla ilişkiler (PR) çalışması ürünü, yani düzmeceydi. Gerçeklerin çöpe atıldığı Gerçek Ötesi Çağ’da (Post-truth Era) yaşadığımızı unutmayalım ve gerçeği arayalım.

‘Gerçek Trudeau’ Nasıl Biri?

‘Gerçek Trudeau’nun Türkiye’deki ağaçların kesilmesini engellemek için harekete geçmesi olanaksız. İki federal bakanın istifasına yol açan bir yolsuzluğa bulaşmış SNC-Lavalin adlı inşaat şirketine verdiği destek nedeniyle, başı ciddi şekilde belada. “Etik kurallarını çiğnediğimi kabul ediyorum ancak, büyük bir işverenin cezai kovuşturulmasının olumsuz sonuçlarını önlemeye çalışmak için bu yolu seçtim” demek zorunda kalırken, özrü kabahatinden büyüktü: “Başbakan olarak görevim, Kanadalıların çıkarlarını savunmaktır.” Bilmem, anlatabildim mi? Alamos Gold ile mücadelede Trudeau’nun rakipleri ile işbirliği yapmak daha mantıklı. Montreal’deki gösterilerde Türklere, Kanadalı ve Yunan komünistlerin destek verdiğini belirteyim.

Ayvalık Belediye Başkanı Ergin: “Uluslararası Kampanyaya Dönüştürmeliyiz”

Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin Cumhuriyet Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, akciğer hastalarının Körfez’de kendilerini iyi hissetmelerinin nedeninin Kaz Dağları’ndan köken alan oksijen olduğunu, bu oksijenin tüm bölgeye ve Midilli adasına yayıldığını söyledi. Tüm bölgeyi ilgilendiren sorunla başa çıkmada uluslararası bir kampanyanın gereğini vurguladı.

Emperyalizme Karşı Yunanistan ile İşbirliği

Emperyalizmin maşası şirketlerle mücadele kolay değil. Gerekli iki koşuldan ilki ülke içinde parti ayrımı olmaksızın birlik ve beraberlik; ikincisi ise özellikle komşu ülkelerle iyi ilişkiler. Özetle “Yurtta barış, dünyada barış”

Uluslararası bir kampanyanın gerekliliği konusunda Başkan Ergin ile aynı görüşteyim. İlk desteğin de aynı oksijeni paylaştığımız, emperyalizm konusunda bilinçli olan dostumuz Yunan Halkından gelebileceğini düşünüyorum. Aradaki sorunları çözmenin en iyi yolu, iyi ilişkiler kurmak. Kurtuluş Savaşımızın hemen ardından Atatürk, Yunanistan ile öyle iyi ilişkiler kurmuştu ki, önceden başbakanlık yapmış Venizelos tarafından, harika bir mektup ile Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmişti.

Kısa süre önce Başbakan olan Kiriakos Mitsotakis her iki dedem gibi Girit kökenli. 1968’de bir yaşındayken, askeri cunta rejiminden, eski başbakanlardan babası Konstantin Mitsotakis ve ailesiyle birlikte Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’in yardımıyla Türkiye’ye kaçırılmıştı. Venizelos’un da akrabası olan Kiriakos Mitsotakis’in ilk mesajı “Coğrafyada birlikte yaşamak zorundayız. Gereksiz gerginlik ve silahlanma yarışı iki ülkeyi vatandaşlarımızın yararına kullanılabilecek değerli kaynaklardan mahrum ediyor” oldu. Bu uzanan el havada kalmamalı. Kaz Dağları için yerel Yunanistan yetkililerinin Türk halkına vereceği destek, gelişecek dostluk ve işbirliği için iyi bir adım olabilir.