Son seçimlerden sonra hayatta yapmam dediğim bir şeyi daha yapacak olmamın sıkıntısı içime oturmuştu.

Bir daha oy moy vermeyecektim!

Kandırılma hissiyle karışık umutların göz göre göre çalınmasına şahit olmak arasında bir öfke patlamasıydı.

Bundan sonra ne yaparsak yapalım sonuç değişmeyecekse, oy oranları önceden noktası noktasına planlanmışsa, keriz gibi gidip ülkem için dualarla gözlerim dolarak oyumu kullanmamın bir anlamının kalmadığını düşünmüştüm.

Tepki olarak sandığa gitmeyenlere yıllarca verip veriştirmişken hem de.

***

Bu kararım uzun sürmese de siyasetle olan kısıtlı ilişkimin tamamen koptuğunu söyleyebilirim.

Tamam ne olursa olsun yine oyumu kullanacaktım ama kim gelmiş kim gitmiş umrum olmayacaktı.

Değiştiremeyeceğim sonuçlar için kendi ruh sağlığımı tehlikeye atmayacaktım.

Tamamen kendime döndüm.

Kendi küçük hayatımda sakin ve huzurlu kalmaya odaklandım.

Bu konuda yalnız olmadığımı da çok iyi biliyorum.

Yaşadığmız son seçim daha doğrusu uğradığımız son kolpa, son haksızlık artık kolumuzu kanadımızı kırmış gibiydi.

Ama şimdi görüyorumki en azından İzmir için bu ölü toprağı üzerimizden kalktı.

***

CHP sonunda lütfetti ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayını açıkladı.

Seferihisar Belediye Başkanı iken kendisini hayranlıkla takip ettiğimiz Tunç Soyer artık İzmir'in kaptan köşküne çıkmaya hazırlanıyor.

Dinamik, iyi eğitimli, kültürlü, vizyon sahibi, hayvansever ve gerçek bir sosyal demokrat.

En önemlisi de BAL'lı... Bornova Anadolu Lisesi mezunu yani. Bunun neden önemli olduğunu İzmirliler zaten anladı.

Küskün İzmirli seçmeni sandığa yeni bir coşkuyla taşıyacak isim. Hatta efsane başkan Ahmet Piriştina zamanının ruhu gibi bir hava esmeye başladı bile İzmir'de.

Diğer partilere şimdiden geçmiş olsun.

Tunç Soyer, İzmir'e hayırlı uğurlu olsun.

(Bu arada mevcut başkan Aziz Kocaoğlu'nun Tunç Soyer ismi açıklandıktan sonra; “Ülkemizin geleceğine ilişkin endişelerin giderek büyüdüğü son dönemlerde, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran partinin neferleri olarak, omuzlarımızdaki sorumluluk daha da artmaktadır. Aday belirleme süreci öncesinde parti içinde yaşanan demokratik mücadelenin bugünden itibaren mutlaka sonlandırılması gerekmektedir. Cumhuriyet Halk Partililik bunu gerektirir. Gün ayrışma değil birleşme günüdür” şeklinde kendisine yakışan bir açıklama yapması çok güzeldi. Ben Aziz Başkanımı pek sever sayarım. Bugüne kadar yanlışlarıyla doğrularıyla İzmir'e yaptığı hizmetler için de kendisine bir seçmeni olarak teşekkürlerimi sunarım.)

Sonunda; Bizim Eko!

Yaşadığım ilçenin yani Çeşme'nin de adayı içime sinen bir isim oldu.

Kendisinin de deyimiyle 'Bizim Eko' yani Ekrem Oran, Çeşme Belediye Başkan adayı oldu.

Ben sevgili Ekrem'in bu dünyaya bu görev için gelmiş olduğuna inananlardanım.

Kendisini çok uzun yıllar tanırım ve bütün o uzun yıllar boyunca tek hedefinin, hayalinin, varmak istediği yolun Çeşme sevdasını yüceltmek olduğunu biliyorum.

Bu koltuğa çok ama çok uzun zamandır hazırlanıyor yani.

Başarılı olacağına eminim.

Yanındayız 'Bizim Eko'!