Altınordu-Altay maçının gölgesinde oynandı Menemen FK-Bursaspor karşılaşması. Kentte aynı gün İzmir derbisi olunca diğer karşılaşmaların 2. planda kalması doğal. Ama statta bir Bölgesel Amatör Lig maçını, televizyondaki El Classico'ya tercih ederim. Sadece spikerin anlatımına mecbur kalarak, 70 cm'lik bir ekrandan maç izlemektense, tribünde o karşılaşmanın tanığı olmak, perde arkasını görmek futbolkolikler için paha biçilemez. Menemen Stadı'nda görülmemiş bir kalabalık vardı. Menemenliler kadar Bursalı da vardı deplasman tribünü dışındaki koltuklarda. Kapalı ve maraton tamamen doluydu. 90 dakika boyunca pozisyonsuz, kısır bir futbol vardı. Sadece ikinci yarının ortalarında Ali Özgün'ün kale ağzından kaleciyle karşı karşıya kaçırdığı net bir pozisyon vardı akıllarda kalan. Menemen tanınmayacak derecede kötüydü. Sanki ayaklarında prangalar varmış gibi ağırdı ve bir türlü atak olgunlaştıramadı. Bursaspor'un ise nostaljik yeşil-beyaz Ajax'ın forma tasarımına benzeyen forması ve deplasman tribündeki Texas taraftarı dışında pek övülecek bir tarafı yoktu. Transfer yasağı ve kaptırılan genç oyuncular sonrası Timsahlar'ın tek hücum planı Kubilay Sönmez'in defansın arkasına attığı uzun paslar ve forvet Cenk Şahin'in yaratıcılığına kalmıştı. Dakikalar ilerledikçe maçın 0-0 biteceği kesin gözükürken Bursa 86. dakikada ani bir kontratakla golü buldu. Kalan dakikalarda skor değişmedi ve sarı lacivertli İzmir temsilcisinin istikrarsız gidişatı sürdü. Yaklaşık 3-4 hafta önce sakatlanan defansın jokeri Ömer Şahbaş'ın eksikliği hissediliyor. Evet çok kaliteli ayakları bulunuyor Menemen'in ama Ömer gibi askerlere de ihtiyaç var. Yaklaşık 10 yıldır bir çok İzmir takımında yakınen izlediğimiz Ferhat Çulcuoğlu da kariyerinin belki de en vasat futbolunu oynayınca yenilgi kaçınılmaz oldu. Orta sahada Kubilay ile girdiği ikili mücadelelerde yenik düştü. Geçen yıl 1. Lig'den düşen İzmir ekibi, kurumsallaşma olarak evet 2. lig standartlarının üstünde. Ama saha içinde de bu standartları tutturacak mı gelecek haftalarda göreceğiz?